Annecim Bunları Biliyor musun?

Organik besinler neden bebekler için daha önemlidir?

Bebekler yetişkinlere oranla çok daha hassastır. Bu nedenle, çevresel etkenlere bebeklerin vücuduna girebilecek zararlı maddeler onların ufacık bedenleri için yetişkinlere göre daha fazla tehdit oluşturur. Ayrıca hormon ve pestisidlerin üst limitleri erişkinler için hesaplanmıştır. Erişkinler için hesaplanan bu üst limitler bebekler için çok zararlı olabilmekte, bebeklerin vücudunda birikmekte ve ileriye dönük ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Türkiye’de organik mama var mı?

Olumsuz sonuçlara yol açacak katkı maddelerinden tamamen arınmış organik gıdalar bebek gelişimi açısından çok önemli olduğu için, Milupa kavanoz mamalarının üretiminde %100 organik ürünler kullanılmaktadır. Milupa, Türkiye’de bebeklere organik ürünler sağlayan tek markadır. Milupa kavanoz mamalarında bebeklere en sağlıklısını ve doğalını verebilmek için hiçbir katkı maddesi ve hormon kullanılmamakta, bu organik maddeler her aşamada üstün standartlar ile kontrol edilmektedir.

Milupa, Türkiye’de tek organik kavanoz mamasını üretir.


Ek besinler neden önemlidir?

Anne sütü 6 aya kadar bebeğinizin beslenmesinde düşünülecek tek besindir. Ancak 6. aydan sonra anne sütü ve yokluğunda kullanılan bebek mamaları hızla büyüyen bebeğinizin besin ihtiyacını tam olarak karşılayamaz. Bebeğiniz fiziksel, beyinsel ve psikolojik gelişimini sağlıklı olarak sürdürebilmek için ek besinlere gereksinim duyar. Yaşamının bu döneminde bebeğinizin ihtiyaç duyduğu çeşitli vitaminlere (A, B, C, D, E) ve minerallere (çinko, demir vs.) olan gereksinimi ancak süt dışındaki diğer besinlerle karşılanabilir.

Ek besinleri bebeğime ne zaman ve nasıl vermeliyim?

Ek besinlere yumuşak kıvamda ve az miktarda başlanmalıdır. Miktarı ve kıvamı yavaş yavaş arttırılan ek besinler, giderek bebeğin öğününü oluşturacak içerik ve hacme ulaşır. Meyve (elma, armut, muz); sebze (patates, havuç, yeşil yapraklı), tahıllar (pirinç, mercimek) ve yağlar (zeytinyağı ve tereyağı) sıra ile bebeğin öğünlerindeki yerlerini almalıdır.

Malesef günümüzde besin maddelerine bağlı alerjik, toksik ve enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığı giderek artmaktadır. Bu nedenle, bebeğinize vereceğiniz ek besinlerin, toksin, hormon ve ilaç içermeyen, temiz, ekolojik (organik) ürünler olması idealdir.

Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Sindirim Karaciğer Hastalıkları ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı


İshalli çocuğa yaklaşım

İshalli küçük çocuklarda en korkulan olay sıvı kaybıdır. Bu nedenle ishalde en doğru tedavi ; aşırı kusması olmayan bebeklerde ve çocuklarda anne sütü, hazır mama ve diğer yaşa uygun yiyeceklerle beslenmeye devam edilmesidir. Mamaların sulandırılması doğru değildir. İshalli çocuklar daha sık aralıklarla beslenmelidirler.
İki yaşın altındaki çocuklara her ishalli dışkılamadan sonra en az ½-1 çay bardağı, daha büyük çocuklara ½-1 su bardağı , daha fazla içmek isteyenlere ise istedikleri kadar sıvı verilmesi sıvı kaybını önleyecektir. Ayran, taze hazırlanmış meyve suları (elma suyu) , çorbalar (pirinç suyu..) ve su, evde korkusuzca verilebilecek sıvılardır.
İnatçı kusmalar , sıvı kaybı belirtileri (ağız ve dil kuruması, bıngıldağın çökmesi, gözyaşı olmaması, idrarın azalması…), ateş ve kanlı ishal varsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Prof. Dr. Tufan Kutlu
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD
Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı


Çocuklarda Ateş

Genel olarak normal vücut ısısının üstündeki bir artışa ateş denir. Vücut ısısı yaşamsal öneme sahiptir ve beynimizdeki hipotalamusun kontrolü altında 37°C’de (merkezi ısı) korunur. İki farklı durumda vücut ısısı yükselir. Birincisinde ısı kontrol merkezindeki “termostat” ayar bazlı etkilerle (enfeksiyonlar) daha yükseğe ayarlanır. Bu yeni ısı ayarı organizmanın kendi normal ısı düzeyi olarak algılanır ve vücut ısısı bu düzeye çıkarılmaya çalışılır. Bu durum organizmanın kontrolü altındadır ve ateş nadiren 41.1°C’nin üzerine çıkar.

İkinci durumda ise, ya vücutta aşırı ısı yapılmaktadır ya da biriken ısı vücuttan atılamamaktadır. Merkezi ayar değişmemiştir ve ısı artışı kontrol edilemez. Hipertiroidi, sıcak çevre (sıcak çarpması) veya terlemenin olamadığı bazı hastalıklar söz konusudur. Terleme, vücuttan ısı atılmasında (soğutma-klima) çok önemlidir. Sıvı alımı yetersiz olan çocuklarda terleme olamayacağı için ateşin normalleşmesi daha uzun zaman alır.

Prof. Dr. Yücel Taştan
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı


Biberon Mamaları

Biberon mamaları, bebek beslenmesinde kullanılmak üzere üretilmiş ürünlerdir. Biberon mamaları kullanırken ilk dikkat edilecek konu, bebeğin yaşıdır. İlk 6 ay içinde anne sütü yerine veya anne sütü ile birlikte biberon maması kullanılacaksa, anne sütünün besin bileşimi dikkate alınarak hazırlanmış mamalar tercih edilmelidir. Anne sütü muadili olan biberon mamaları, anne sütünde bulunan tüm özelliklerin yerine konması yine de mümkün değildir.

Biberon maması 6. aydan sonra kullanılacaksa, devam formülü adını verdiğimiz ürünler seçilmelidir. Mamalar üretilirken üreticilerin önemle üzerinde durdukları nokta, anne sütünün özellikleridir. Bu nedenle son zamanlarda devam formüllerine de anne sütünün besin değeri dikkate alınarak gerekli katkılar yapılmaktadır.

Ne zamana kadar bebeğimi biberon mamaları ile beslemeliyim?

Biberon mamaları, bebek beslenmesinde iki yaşına kadar anne sütünün ve inek sütünün alternatifi olarak kullanılabilir.6. aydan sonra her bebek, bir yaşına kadar erişkin beslenmesine hazırlanmalıdır. Bebeklere uygun besinlere beslenme becerisi kazandırılmalı ve damak zevkleri geliştirilmelidir.


Vücut ısısı değişik bölgelerden ölçülebilir. Fakat bunlar vücudun ‘öz ısısı’nı belli hatalarla gösterirler. Isı makattan 38 C (yüksek ateş>39 C),koltukaltı ölçümünde ise 37.5 C’nin (yüksek ateş>38.5 C) üstünde ise ateş söz konusudur. Ateş tedavisinin temel amacı çocuğun rahatlatılmasıdır. Hafif ateşte çocuğun soyunması ve bol sıvı tüketmesi gerekir. Ateş düşürücüler ise sadece yüksek ateşte kullanılır. Vücut ısını normal sınırlara indirmek için aşırı çabaya gerek yoktur. Çocuk rahatlamış ise bu yeterlidir. Ateşin normale getirilmesi ateşe neden olan hastalığın tedavisi anlamına gelmez. Çocuklarda ateşin nedeni sıklıkla üç-beş günde kendiliğinden iyileşen basit viral enfeksiyonlardır(üst solunum yolları enfeksiyonları).

‘Ateş’ hastalıkların seyrinde erkenden ortaya çıkar. Bu nedenle aile için uyarıcıdır. Ateşli durumlarda nadiren yaşamı tehdit eden hastalıklar da(zatürre, menenjit, idrar yolları enfeksiyonu ,kemik iltihabı gibi)söz konusu olabilir. Erken tanı bu hastalıkların tedavilerini kolaylaştırır ve kalıcı hasarların gelişmesini önler.

Prof. Dr. Yücel Taştan
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

 

[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Bebek gelişimi ile ilgili makaleler için 🦴 https://www.bebek.com/bebek-gelisimi/ [/box] 

Post navigation

Bir yanıt yazın