Doğumdan sonra yaşanan depresyon; tanım olarak doğumun
gerçekleşmesinden sonra geçen 4 hafta içerisinde, herhangi bir zaman diliminde
majör depresif bir dönem içine girilmesidir.
Kadınların bir bölümünde görülen doğum sonrası depresyon,
melankoli durumundan bir hayli farklı ve ciddi bir durumdur. Fakat bazı
kadınlarda bu sürenin 6 haftaya kadar uzadığı görülebilir.
Nedenlerinin net olarak bilinmemesi ile birlikte, doğumun
gerçekleşmesinin ardından ani bir biçimde gelişen hormonal değişimlerin etkili
olduğu düşünülmektedir. Bir başka sebep ise yaşanan “psikolojik
stres” lerdir. Annenin bebeğine karşı geliştirdiği aşırı büyük sorumluluk
duygusu da olayın altında yatan bir diğer neden olabilir.
Doğum sonrası depresyonu alevlendiren olaylar, kadının
eşiyle olan anlaşmazlıklarından ya da ekonomik problemlerden kaynaklı olabilir.
Hayatında ilk kez anne olan kadınlar veya eşi ile birlikte olmayan, ayrı olan
kadınlar da yüksek derecede depresyon riski altındadır. Daha önceki
gebeliklerinden sonra depresyon yaşayan annelerde ise bu risk daha fazla
görülür.
Çoğu zaman doğumun hemen sonrasındaki 1. ve 5. günler
arasında belirtiler başlar. Hafif depresyonda en fazla görülen bulgular
isteksizlik, halsizlik, unutkanlık, sinirlilik ve çeşitli korkulardır. Bunların
yanında çoğunlukla uyku problemleri de görülür. Hafif depresyondan daha ileri
vakalarda bu belirtilere anksiyete yani endişe, ağlama krizleri, bebeğe karşı
ilgisizlik, panik atak, ciddi uyku bozuklukları ile ölüm ve intihar düşünceleri
eklenebilir.
Doğumun ardından yaşanan depresyona % 5 oranı civarında
rastlanır. Önceleri sosyal statü ve karı-koca ilişkilerinin depresyon ile bir
ilişkisi olmadığı düşünülürken, yeni çalışmalara bakıldığında ekonomik durumu
kötü ve bekar kadınlarda 2 kat daha fazla görüldüğü ileri sürülmektedir.
Erken yaşta anne olanlarda da depresyon ihtimali 2-3 kat
fazla görülür. Hamilelik esnasındaki duygu durumu ile doğumdan sonra yaşanan
depresyonun bir ilişkisi bulunamamıştır.
Doğum sonrası depresyon tedavisi, majör depresyon ile
neredeyse aynıdır. Çoğunlukla hastalara psikoterapi ve antidepresan ilaçlar
önerilir. Emzirmekte olan annelere antidepresan kullanımı önerilmediği için,
tedavi esnasında kadın doğum ve psikiyatri doktorlarının beraberce tedavi planı
yapmaları uygun olacaktır.
Emzirmenin olumlu etkileri bulunması nedeniyle hafif
depresyonlarda, tıbbi ilaç tedavisi yerine psikoterapi yeterli olabilmektedir.
Hastaların pek çoğunda şikayetler, en geç 1 yıl içerisinde kaybolur. Bunlar
dışında kalan vakalarda ise birden fazla depresif atak görülür.
Doğum sonu depresyonu yaşıyorsanız, bu dönemi iyi ve rahat
bir biçimde atlatabilmek için
aşağıdaki önerileri uygulayabilirsiniz;
-Kendinizi çok fazla yormayın. Uykunuzu almanız zihinsel
sağlığınız açısından çok önemlidir.
-Bebeğinizin uyuduğu zamanlarda siz de uyumayı deneyin.
-Uykunuz, bebeğinizin hareketleri yüzünden bozuluyorsa
odasını değiştirmeyi deneyin.
-Bebeğinizden yalnızca siz sorumlu olmayın, eşinizle birlikte
bir vardiya sistemi geliştirin.
-Bebeğe bakım konusunda etrafınızdan yardım isteyin.
Böylelikle kendinize dinlenecek zaman yaratın.
-Hamilelik sırasında ve emzirme döneminde yediklerinize ve
içtiklerinize dikkat edin.
-Kendinizi kötü veya güçsüz hissediyorsanız bir uzmanın
desteğini almak için zaman kaybetmeyin.
Lohusalık ile ilgili içerikler için tıklayın! https://www.bebek.com/lohusalik-depresyonundan-kurtulmanin-yollari/