preeklampsi-nedir

Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Nedir?

Preeklampsi nedir?

Preeklampsi veya Gebelik Zehirlenmesi, hipertansiyon ve proteinüriyle (idrarda yüksek miktarda protein bulunmasıyla) karakterize genellikle gebeliğin 20. Haftasından sonra görülen hastalıktır.  Preeklampsi, hipertansiyon ve proteinürinin yanı sıra karaciğer ve böbrek gibi organlarda fonksiyon bozukluklarının da görülebildiği multisistemik bir durumdur.

Preeklampsi Neden Olur?

Günümüzde preeklampsinin kesin nedeni henüz tam belirlenememiştir. Preeklampsinin yaygın olarak kabul edilen bir nedeni, annede önemli fizyolojik işlev bozukluğuna yol açan anormal plasentasyon teorisinden kaynaklanmaktadır. Preeklampsinin rahim ve plasenta arasındaki kan dolaşımındaki bozuklukla ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Belirtileri nedir?

Hipertansiyon, proteinüri, trombositopeni, böbrek yetmezliği, bozulmuş karaciğer enzimleri, sağ üst kadran veya epigastrik ağrı, ödem, baş ağrısı ve görme bozuklukları yer almaktadır.

Risk faktörleri nelerdir?

Preeklampsinin yaygın risk faktörleri arasında ilk gebelik (nulliparite), 40 yaş üzerinde olmak, obezite, önceki gebelikte plasentanın erken ayrılması veya preeklampsi öyküsü, çoğul gebelik, mol gebeliği, yardımcı üreme teknolojisi kullanımı, kronik hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı, tip 1 veya tip 2 diabetes mellitus, sistemik lupus eritematozus (SLE), antifosfolipid antikor sendromu bulunmaktadır.

Preeklampsi tanısı nasıl konur?

Preeklampsinin temel kriterleri gebelikte başlayan hipertansiyon (ortalama sistolik kan basıncının ≥ 140 mmHg ve diyastolik kan basıncının ≥ 90 mmHg olması) ve proteinüri birlikteliğidir. Proteinürinin görülmediği durumlarda hipertansiyon ile birlikte trombositopeni, bozulmuş karaciğer enzimleri, akciğer ödemi, serebral ve görme ile ilgili belirtilerden birinin görülmesiyle de tanı konulabilir. Yüksek tansiyonun gebelikten önce görüldüğü (kronik hipertansif) hastalarda preeklampsi bulgularının eklenmesi ise süperempoze preeklampsi olarak isimlendirilir.

preeklampsi

Preeklampsinin anne ve bebeğe etkileri nelerdir?

Preeklampsi annede karaciğer, böbrek, uterus başta olmak üzere solunum, kardiyovasküler ve serebrovasküler sistemlerde disfonksiyonlara neden olmaktadır Preeklampsinin annede görülen en önemli iki komplikasyonu komplikasyonu HELLP sendromu (hemoliz, karaciğer enzimlerinde artış, trombositopeni) ve eklampsi (preeklampsi tablosuna nöbetlerin eklenmesi) durumudur. Ek olarak önü alınamayan preeklampside annede böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, myokardial enfarktüs, akciğer ödemi, serebral hemoraji, hepatik rüptür ya da hemoraji, retina dekolmanı ve körlük gibi komplikasyonlar hatta anne ölümü gerçekleşebilir.

Preeklampsi durumunda fetüste ise  plesantal yetmezlik sonucu gelişen intrauterin gelişme geriliği (IUGG)  ve erken doğuma bağlı olarak gelişen prematüriteye bağlı olarak ortaya çıkan sorunlar izlenebilir. Plasentanın erken ayrılması (ablasyo plasenta) durumu yaşanabilir ve buna bağlı bebek kaybedilebilir.

 Tedavi yöntemleri nelerdir?

Preeklampsinin kesin tedavisi fetüsün doğumudur. İyi kontrol edilen gebelik hipertansiyonu ve hafif  preeklampsisi olan hastalarda  37. Haftaya kadar sıkı gözlem ile beklenebilir. Gebeliği 34 haftayı tamamlamış olan şiddetli preeklampsi olgularında ya da anne veya fetusun durumun stabil olmadığı gebelerde gebelik haftasına bakılmaksızın annenin hemodinamik durumu stabil olur olmaz doğumun gerçekleştirilmesi önerilir. Preeklampsi ile komplike olmuş gebeliklerde doğuma kadar olan süreçte hasta takip edilirken evde veya hastanede yatak istirahati önerilir. Anneye kan basıncını kontrol altında tutan ilaçlar verilir. Bebeğin kalp atış hızı ve iyilik hali ultrasonografi ve nst cihazlarıyla sık sık kontrol edilir. Eğer 34. haftadan önce doğum yapılacaksa, bebeğin akciğer olgunlaşması için steroid uygulaması yapılır. Ağır özellikli preeklampsi hastalarında nöbetleri önlemek için intravenöz magnezyum sülfat tedavisine başlanır.

İlk gebeliğinde preeklampsi yaşayan bir kadının diğer gebeliklerinde de aynı sorun yaşanır mı?

Preeklampsinin risk faktörlerinden biri önceki gebeliklerde preeklampsi geçirmektir. İlk gebeliğinde preeklampsi yaşayan bir kadının diğer gebeliklerinde de preeklampsi geçirme ihtimali artmakla birlikte, aynı sorunun tekrarlanması kesin değildir.

Dr. Öğretim Üyesi Merve Demir

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Post navigation

Bir yanıt yazın