Anne Bebek Bağını Nasıl Geliştiririz

Ergoterapist Duygu Uslu anne bebek bağının nasıl geliştirilebileceği hakkında merak edilenleri yanıtlıyor.

Anne-Bebek Bağının Gelişimi İçin Hangi Yolları İzlemeliyim?

Evebeyn olmaya hazırlandığınız bu heyecanlı bekleyişte çocuğunuzun büyüdüğünü hayal ediyor olabilirsiniz. Bu merak ve heyecan dolu süreçte akıllarda birçok soru yer almaktadır. Bebeğinizin kendisi ve çevresiyle etkileşimi hakkındaki sorularınızın en temel cevabı aslında güçlü bir duyusal sisteme dayanmaktadır. Bu duyusal sistemi geliştirecek en güzel başlangıç ise anne bebek bağıdır. İnsanı ve duyusal sistemlerini bir ağaç ve dalları olarak düşündüğümüzde; ağacın gövdesini bebek ve duyuları oluştururken, bu ağacın büyümesi için ihtiyaç duyduğu besinleri çevresiyle olan etkileşimleriyle oluşturmaktadır. Bu etkileşimlerin başladığı ilk çevre ise anne ile kurduğu bağ olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki;

Anne-Bebek Bağını Gelişimi Hangi Duyularımızı Destekler?

İnsan doğamız gereği 8 temel duyuya sahibiz. Bu duyular görme, tatma, koklama, işitme ve dokunma gibi bilinen 5 duyu olmakla birlikte denge sistemimizi oluşturan vestibüler duyu; vücudunuzun pozisyonları ve hareketleri hakkındaki hisleri anlamayı sağlayan proprioseptif duyu ve acıktığımızı, susadığımızı veya ağrının nerde olduğunu anlamamızı sağlayan interoseptif duyudur. Bu duyulardan birkaçı anne karnında gelişmeye başlamakla birlikte, diğer kısmı doğum sonrası gelişmeye başlamaktadır. Bebeklerin duyularının gelişmesine etki edebilecek en güzel temas ise anne temasıdır. Bu temasın olmadığı durumlarda bebeklerde duyusal işlemleme bozukluğunun görülebilmesiyle birlikte ilerleyen yaşlarda akranlarından farklı becerilere sahip olacağı da öngörülebilmektedir. Anne bebek bağının gelişimini destekleyerek duyusal sistemlere katkı sağlayabilecek birçok öneriyi bir Ergoterapiste danışarak edinebilirsiniz. Bu destek eşliğinde kurulan anne bebek bağı bebeklerinizin duyusal sistemlerine katkı sağlamakla birlikte geleceği şekillendirmenize de destek sağlayacaktır.

Duyuların Temelini Oluşturan Güvenli Bağlanma Nedir?

Güvenli bağlanma; anne-bebek arasındaki sözsüz iletişimin eşliğinde gelen ve bebeği birçok alanda olumlu yönde destekleyen bir duygudur. Ebeveynlerin bu süreçte akıllarından birçok sorunun dolaştığı ve bu bağlanmayı oluşturamayacakları düşüncesiyle kaygı dolu bir sürece adım attıkları görülebilmektedir. Oysaki bu bağlanma sürecini geliştirebilmek aileler için zor değildir. Bebeğin ilk iki yılında ebeveyniyle edindiği sevgi bağı onun ileriki yaşamındaki sağlıklı, iletişim becerilerinde özgüvenli ve başarılı bir birey olmasını destekleyecektir. Bu bağlanma güdüsü bebeğin anne ile tanıştığı ilk andan itibaren gerçekleşmelidir. Yaşamın ilk iki yılında gerçekleşemeyen bağlanma dürtüsü, ilerde nesneye bağımlılık şeklinde kendini gösterebilir ve bu durumda insandan uzak bireyler yetişebilmektedir. Bu sebeple bebeklerin doğumdan hemen sonra güvenli bir limana ihtiyaçları vardır. Bu güvenli limana ulaşamayan bebekler arayışta olurlar ve bu da ilerleyen süreçlerde bebeğin duyusal, duygusal, fiziksel ve diğer birçok alandaki becerilerinde aksaklıklar meydana getirir. Bebeğin doğum sonrası ihtiyaç duyduğu en güvenli liman annesidir. Çünkü bebeğin doğum öncesi süreçte alışmış olduğu biyolojik bir ritim vardır ve bu ritimden bir anda uzaklaşması bebeğin birçok döngüsünü aksatmaya uğratacaktır. Bu sebeple bu bağları anne ile oluşturacak farklı yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır.

Peki anne-bebek bağını olumlu yönde geliştirecek bu yöntemler nelerdir?

Anne ve yenidoğan arasında ten tene temas hayati bir bileşendir .Bu hayati bileşeni oluşturabilecek en güzel yöntemlerden biri de ‘’Kanguru’’ yöntemidir. Bu yöntemin bebeklerin kordon bağının kesilmesinden hemen sonra başlaması gerekmektedir. Yöntem bebeğin annenin iki göğsü arasında konumlandırılması ile bebek-anne arasında ten tene temasın gerçekleştirilmesini sağlar. Kanguru bakımı; bebeğin anneyle olan güven bağını oluşturmasına, emme süresinin artmasına ve bebeğin duyusal bir problemi varsa bunların pozitif yönde desteklenmesine yardımcı olmaktadır. Bu yöntemi bebeğe uygularken annenin sallanan bir sandalyede oturması ve ritmik bir şekilde sallanması bebeğin vestibüler duyusunun gelişmesine katkı sağlayacağı gibi bu ritmik salınımlar onun rahatlamasına ve bunun sonucunda beslenme aktivitesini keyifli geçirmesine katkı sağlayacaktır. Kanguru bakımı sonrası anne bebek bağını geliştirebilecek bir diğer yöntem ise annenin yüz ifadesini ve ses tonunu ayarlayabilmesidir. Yüz ifadesinin sakin, sevgi dolu ve göz teması eşliğinde gerçekleşmesi bir iletişimi sağlıklı kılabileceği gibi ses tonunda hassas, anlayışlı ve ilgi taşıyan bir ton kullanılması bebekle kurulan aktivitelerde anlamlı iletişimi ve güvenli bağlanmayı beraberinde getirecektir. Yüz ifadesinin ve ses tonunun mükemmel birleşiminin eşlik ettiği bir diğer yöntem ise yenidoğanın ilk iletişim aracı ve en gelişmiş duyusu olan dokunma duyusudur. Bebeğe dokunulduğunda, hafif masaj hareketleri yapıldığında ve kucağa alındığında bebeğin çevresiyle iletişimi dokunma duyusu aracılığıyla başlatılır ve psiko-sosyal gelişimi desteklenmiş olur. Anne bebek bağlanmasının geliştirilmesinde en etkili ve en doğal dokunma yöntemlerinden birisi de masajdır. Dokunma ve masaj, bebeğe yönelik vücut temasını sürdürülmesine olanak sağladığı gibi bebekte güven duygusunu da güçlendirmektedir. Bu durum annenin bağlanma davranışını geliştirmeye olanak sağlamasının yanı sıra emzirme başarısını da desteklemektedir. Yapılan çalışmalarda bebeklere yönelik yapılan masaj tekniklerinin anne bebek iletişimini güçlendirdiği, motor gelişimi, koordinasyonu ve bebekteki seratonin düzeyini artırdığı, stres hormon düzeylerini azalttığı ve uyku süresini düzenlediği görülmüştür. Bu nedenle size eşlik eden ebelerin, doğum hemşirelerinin ve ergoterapistlerin anneyi bu noktada bilgilendirmesi önemlidir. Bağlanma sürecini nasıl daha sağlıklı gerçekleştirebileceğinizi anlayarak bebeğinizin güvenli bir bağlanma geliştirmesini ve ileriki yaşamı için mümkün olan en iyi temeli oluşturmayı sağlayabilirsiniz. Bu sizin aynı zamanda bebeğinizin çığlıklarını anlamanıza, çevreye vermiş olduğu sinyalleri yorumlamanıza ve bebeğinizin dinlenme, sevgi arayışı, beslenme ve rahatlama ihtiyaçlarına cevap vermenize yardımcı olacaktır. Bu yöntemler eşliğinde geliştirilen anne bebek bağı ile bebeğin geride kalan ağaç dallarını oluşturabilir, ilerleyen yaşlarda o dallarda renk renk meyve ve çiçekler vermesini sağlayabiliriz. ‘’Bu ağacı nasıl büyütebiliriz?’’ sorusunda bir ergoterapiste başvurabilir, hamilelik süreciniz boyunca destek talep edebilirsiniz.

Mutlu ve temas dolu bir annelik süreci geçirmeniz dileğiyle, keyifli okumalar.

Ergoterapist Duygu Uslu

Bu yazımıza da göz atmayı unutmayın.

Anne, Bebek ve Güvenli Bağlanma – https://www.bebek.com/anne-bebek-ve-guvenli-baglanma/

Post navigation

Bir yanıt yazın