aglayan-bebegi-sakinlestirmenin-10-yolu

Ağlayan Bebeği Sakinleştirmenin 10 Yolu

Merhaba sevgili anneler, yavrunuzu kucağınıza almanızla birlikte yeni ve heyecanlı bir sayfaya adım atıyorsunuz. Hayatınıza giren minik yavrunuz sizinle iletişimini ağlamak üzerinden sağlayacağı için, gün içinde sık ağlaması sizi endişelendiriyor olabilir. Yaşamınızdaki endişeleri ve kafanızdaki soru işaretlerini azaltmak amacıyla sizler için hazırlanmış olan yazımızın, endişelerinizi daha dingin ve huzurlu duygulara dönüştürmesini, baş etme becerilerinizin gelişmesine yardımcı olmasını hedefliyoruz.

Miniğinizi sakinleştirebilmek, bu endişeyle başa çıkmak istiyorsanız “Ağlayan Bebeği Sakinleştirmek” , “Ağlayan Bebeği Sakinleştirmenin 10 Yolu” başlıklarını içeren yazımız tam da size göre!

Bebeklerin Ağlama Türleri Nelerdir?

Yeni doğmuş miniklerin dünya ile ilk tanışması, ağlayarak akciğerlerine hava dolması ile başlar. Ağlamak, yenidoğanın kullandığı en önemli mekanizmalardan birisidir ve sizlerle iletişim kurmaya çalıştığını gösterir. Bir yenidoğanın ağlayışı ve gülümseyişi, ebeveynlerine verdikleri ilk tepkilerdir. Unutmayın ki bir bebeğin ağlayışı da gülümsemesi kadar doğal ve sağlıklı bir durumdur.  Kelimelere dökemediği istekleri yakınmalarının içinde saklıdır. Bu yakınma, içinde ihtiyaçlarını ve duygularını barındırır. Bebeklerin genel olarak ağlama türleri şunlardır:

  • Temel Ağlama
  • Kızgınlık Ağlaması
  • Acı ağlaması

Kızgınlık ağlaması, minik yavrularınızın ses tellerine normalden daha çok hava girmesi sonucuyla kendini gösterir. Açlık, bu kızgınlığın nedenlerinden biridir. 

Acı ağlaması ise aniden başlar, nefes tutma ve yüksek sesle bağırma gibi sonuçlarla birlikte kendini gösterir. Ebeveynler içgüdüsel olarak kendi bebeğinin sızlanma türünün acıdan mı yoksa kızgınlıktan mı olduğunu saptayabilmektedir.

 Yenidoğanlar yaşamlarının başında duygu düzenleme becerisine sahip değillerdir. Baş parmaklarını emerek her ne kadar kendilerini yatıştırsalar da, anne ve babanın çeşitli davranışlarıyla sakinleştirilmeye ihtiyaç duyarlar. Bebeğinizin yakınışına hızlı ve yatıştırıcı bir tepki vermek önemlidir. Aynı zamanda bu unsur, yenidoğan ve ebeveyn arasında güçlü bir bağ ve güven gelişimini sağlar. 0-6 ay arasında yenidoğanlar, daha kısıtlı sebeplerden dolayı huzursuzlanır. Bir ila iki yaşlarına geldikten sonra ise duygu düzenleme yeteneklerinin de gelişmesiyle birlikte daha farklı ihtiyaç ve duyguları sebebiyle ağlama davranışı gösterirler. Ağlama sıklığı, yenidoğanın gelişimiyle birlikte azalmaya başlayacaktır.

Peki, Bebekler Neden Ağlar? 

Öncelikle bir bebeği sakinleştirebilmek için, neden yakındıklarını anlamanız önem arz etmektedir. Çünkü nedenini bilmediğinizde sunduğunuz çözüm her zaman işlevsel olmaz.  Bu sebeplerden bazıları acıkmak, yorgunluk, gaz, kirlenen bezden rahatsızlık, havanın fazla sıcak veya fazla soğuk oluşu, uykusuzluk ve bazen sadece ilgiye ihtiyaçları gibi çeşitli nedenleri kapsar. 

Ağlayan Bebekleri Sakinleştirmenin 10 Yolu

Bu temel bilgileri edindikten sonra ebeveyn olarak minik yavrularınızı sakinleştirebilmek için neler yapabileceğinize göz atalım. Sizler için 10 adet çözüm yolunu bir araya getirdik.

  1. Öncelikle telaş yapmayın ve sakin davranın. Sizin sakin yaklaşımınız bebeğinizi de pozitif yönde etkiler. Miniklerimiz bizlerdeki telaşı anlayabilirler. Ebeveynlerinden sezinledikleri duygusal ifadelere göre kendi duygusal ifadelerine yön verirler. Eğer telaşlı ve gergin haliniz devam ediyor ve yavrunuz sakinleşmiyorsa, yanınızda bulunan bir yakınınızın kucaklamasına izin vermelisiniz. Bu sayede hem yavrunuz hem de sizler daha sakin bir hal alırsınız.
  2. Özellikle ilk 3 aylık süreç içerisinde yavrunuz her ağladığında onu emzirmeyi ihmal etmeyin. Anne sütü yenidoğan için açlığı gidermenin yanı sıra sakinleşmesini sağlamakta da rol alır. Anne sütü, içeriğinde doğal olarak ağrı kesici özelliğini barındırır ve bebeği rahatlatarak uyku haline geçmesini kolaylaştırır. Yenidoğanlar, doğumundan itibaren güven arayışındadır. Aç olduğu zaman annesinin yanında olduğunu bilerek besleniyor olması hem güven duygusunu arttırır, hem de sızlanmalarını azaltır. 
  3. Miniğinizle yumuşak bir tonda konuşun. Sert bir ses tonu kullanmamaya özen gösterin. Yüksek sesle konuşmak ve negatif bir tonlanma onu rahatsız eder. Ninniler, şarkılar söyleyin. Şefkatli ve olumlu bir şekilde konuşup bunu beden dilinizle de desteklemeyi ihmal etmeyin. Bunlar yatıştırıcı bir etki sağlar. 
  4. Huzursuz olduğu zaman temas halinde olun ve kucağınıza alın. Bu aynı zamanda bağlılık ve güven duygularını kazandırır. Tensel temas, yavrunuzun duygusal ihtiyaçlarını karşılamasının yanı sıra stres düzeyini de azaltır.
  5. Emzirme sonrası gaz çıkarmasına yardımcı olarak yavrunuzu rahatlatın, sırtına masaj uygulayın. Gözyaşı dökmesinin sebebi gazının olması olabilir. Aynı zamanda çok sıcak bir ortamda olmamasına da dikkat etmeniz gerekir. Sıcaklık nedeniyle pişik meydana gelebilir ve bu yenidoğan için oldukça can acıtıcı olabilmektedir. Olası bir pişik ihtimaline karşın yavrunuzun vücudunu kontrol etmeli ve bunun için uygun kremi kullanmalısınız.
  6. Emzik kullanımı yenidoğan için yatıştırıcı özelliğe sahiptir. Emmek doğuştan itibaren getirdikleri bir reflekstir. Bu refleks ile süt emer, baş parmağını emer ve kendini rahatlatırlar. Bu rahatlatıcı özelliği sağlamak için minik yavrunuza emziğini verebilirsiniz. Emzik ile emme davranışı onu sakinleştirir.
  7. Bebek arabası ile dışarıda yürüyüş yapmak, temiz hava almak hava şartlarının uygun olduğu takdirde rahatlatıcı olacaktır. Açık havada olmak hem sizin hem de yavrunuzun stresini alır. Ayrıca sık sık temiz hava alımını ve güneş ile d vitamininin alımını sağlamak hem fizyoloji hem de psikolojik gelişimine katkı sağlar.
  8. Uygun bir masaj yağı kullanarak yumuşak bir şekilde minik yavrunuza bebek masajı yapabilirsiniz. Nazik bir şekilde tenini ovalayıp okşayabilirsiniz. Bu hem yavrunuzun kas gelişimine yardımcı olur hem de onu yatıştırır.
  9. Yavrunuzu kucağınızda çok sert olmayacak bir şekilde nazikçe sallayıp ritmik bir şekilde pışpışlayabilirsiniz. Beşiğinde veya uygun bir salıncakta da hafifçe sallayabilirsiniz. Bu davranış uyku geçişine hızlandırıcı bir etkiye sahiptir. Yalnız nazik bir şekilde sallarken yavrunuzun başını değil, vücudunu sallamalısınız. 
  10.  Bebeğinizi çok sıkı olmayacak şekilde yumuşak bir bez ile kundağa sararak sakinleştirebilirsiniz. Kundak sayesinde anne karnında oldukları zamanı anımsar ve kendilerini güvende hissederler. Kundaklama sonrasında hem bezin gevşekliğine/sıkılığına hem de sıcaklığının kontrolüne dikkat etmelisiniz. 

 Eğer ki minik yavrunuz 2 saat ve üzerinde ağlıyor, yatıştırmak için gerçekleştirmiş olduğunuz davranışlara kayıtsız kalıyorsa doktorunuza başvurmayı ihmal etmemelisiniz. Uzmana başvurduktan sonra fiziksel muayenesi ve uygun görülen değerlendirmeler yapılır. Bebeğinizin kolik olma ihtimali olabilir. 

Kolik Nedir? 

Kolik, bebeklerde sık rastlanılan rahatsızlıklardan birisidir. Bu rahatsızlık, belirli sebep olmaksızın haftalarca süren ve yatıştırılamayan uzun ağlama nöbetidir. Eğer bebeğinizin böyle bir rahatsızlığı olduğunu düşünüyorsanız ve önerdiğimiz yöntemler işe yaramadıysa bir de elektrik süpürgesi / çamaşır makinesi gibi aletlerin seslerinin dinletmeyi deneyebilir veya ılık bir banyo yaptırabilirsiniz. Süpürge makinesi, çamaşır makinesi gibi sesler beyaz gürültü olarak tanımlanır. Bu sesler arasında saç kurutma makinesi, yağmur, deniz dalgası gibi doğada bulunan ritmik sesler de bulunur.

Beyaz gürültü, yenidoğanlara anne karnındaki ritmik sesi anımsattığı için kolik bebeklerin sakinleşmesine fayda sağlar. Kolik bebeklerde en sık görülen sorunlardan birisi de gaz sancısıdır. Anne sütü bebeklerde gaz sancısını etkilediği için yediklerinizi gözden geçirmek ve değiştirmek bir alternatif çözüm olabilecektir. Yenidoğanların 1/5’ inin kolik olduğu görülür. Ancak bu tanıyı yalnızca doktorunuzun koyabileceğini göz ardı etmemelisiniz.

Beyaz Gürültü Nedir? Beyaz Gürültü Zararlı mıdır? : https://www.bebek.com/beyaz-gurultu-nedir-beyaz-gurultu-zararli-midir/

Sevgili anneler, Ağlayan bebeği sakinleştirmenin 10 yolu isimli yazımızda özenle seçilmiş teknikleri sizlerle paylaştık. Bu teknikler minik yavrunuzu sakinleştirirken sizi de dinginleştirecek, bebeğinizle yaşadığınız keyifli anları arttıracaktır. Ağlamanın bir iletişim yolu olduğunu, gözyaşlarının ardında aslında size bir şeyler anlatmak istediklerini unutmayın. Bebeğinizin size verdiği bu mesajlara, sizler için yazmış olduğumuz 10 madde ile birlikte etkili yanıtlar verebilirsiniz. Hayatınızın bu kıymetli döneminde sizlere yardımcı olabildiğimiz için mutluluk duyuyoruz. Hem sizlerin, hem de biricik yavrularınızın yüzlerinden gülücükler eksik olmasın! 

Bebeğiniz geceleri sık sık ağlayarak uyanıyor mu? Buradaki yazımız dikkatinizi çekebilir: https://www.bebek.com/bebeginiz-geceleri-sik-sik-aglayarak-uyaniyor-mu/

Post navigation

Bir yanıt yazın

Yağ Yakan Kahve Tarifi (Bulletproof)

Hamilelik Döneminde Meditasyon Yapmanın Faydaları!

Bebekler Neden Dilini Çiğner?