Hamileliğe Hazırlık – Bebek.com https://www.bebek.com Hamilelik, Bebek, Çocuk ve Anne Sağlığı Wed, 20 Dec 2023 07:57:15 +0000 tr hourly 1 https://www.bebek.com/wp-content/uploads/2022/12/cropped-cropped-bebek-favicon-192x192-1-32x32.png Hamileliğe Hazırlık – Bebek.com https://www.bebek.com 32 32 Erken Hamilelik Belirtileri: Ne Zaman ve Nasıl Fark Edilir? https://www.bebek.com/erken-hamilelik-belirtileri-ne-zaman-ve-nasil-fark-edilir/ https://www.bebek.com/erken-hamilelik-belirtileri-ne-zaman-ve-nasil-fark-edilir/#respond Fri, 28 Apr 2023 10:00:16 +0000 https://www.bebek.com/?p=50279 Erken Hamilelik (Gebelik) Belirtileri: Ne Zaman ve Nasıl Fark Edilir? Hamilelik, her kadının yaşamında benzersiz ve özel bir süreçtir. Peki hamile olduğunuzu erkenden anlamanız mümkün mü? Erken hamilelik belirtileri nelerdir ve hangi belirtiler en yaygındır? Gelin, hep birlikte öğrenelim!

Erken Hamilelik (Gebelik) Belirtileri: Ne Zaman ve Nasıl Fark Edilir?

  • Adet Gecikmesi

Hamilelik sürecinin ilk işaretlerinden biri adet gecikmesidir. Adet döngüsü düzensiz olan kadınlar için bu belirti güvenilir olmayabilir, ancak düzenli adet gören kadınlar için önemli bir ipucudur. Hamilelik dışında stres, kilo değişiklikleri ve hormonal dengesizlikler de adet gecikmesine neden olabilir. Eğer adet gecikmesi yaşıyorsanız ve hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız, bir gebelik testi yaparak durumunuzu teyit edebilirsiniz.

  • Göğüslerde Hassasiyet ve Büyüme

Hamileliğin erken dönemlerinde hormon seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle göğüslerde hassasiyet ve büyüme yaşanabilir. Göğüslerdeki bu değişimler, genellikle adet dönemi öncesinde yaşanan hassasiyete benzer, ancak daha yoğun hissedilir. Ayrıca, göğüs uçlarında koyulaşma ve damarların belirginleşmesi gibi değişiklikler de görülebilir.

  • Yorgunluk ve Halsizlik

Hormonal değişiklikler ve artan progesteron seviyeleri nedeniyle hamile kadınlar, özellikle ilk trimesterde yorgunluk ve halsizlik yaşayabilirler. Bu belirti, hamileliğin erken evrelerinde oldukça yaygındır. Hamile kadınların enerji seviyelerini artırmak için uygun dinlenme ve beslenme alışkanlıkları benimsemesi önemlidir.

  • Bulantı ve Kusma

Sabah bulantısı olarak da bilinen bu belirti, hamileliğin en bilinen belirtilerinden biridir. Genellikle hamileliğin 6. haftasından itibaren başlar ve 12. haftaya kadar sürebilir. Bazı kadınlar gün boyu hafif bulantı yaşarken, diğerleri şiddetli kusma nöbetleri geçirebilir.

Sabah bulantısını hafifletmek için küçük ve sık öğünler tüketmek, tuzlu krakerler yemek ve bol sıvı almak işe yarayabilir. Eğer bulantı ve kusma aşırı şiddetli hale gelirse, tıbbi yardım almak önemlidir, çünkü bu durum, anne ve bebek için tehlikeli olabilecek bir durum olan hiperemezis gravidarum’a işaret ediyor olabilir.

sickness

  • Sık İdrara Çıkma

Hamileliğin erken dönemlerinde, büyüyen rahim mesaneye baskı uygular ve böylece sık idrara çıkma ihtiyacı ortaya çıkar. Ayrıca, hamilelik sırasında böbreklere daha fazla kan akışı olduğu için idrar üretimi artar ve bu durum da sık idrara çıkma isteğini tetikler.

  • Baş Ağrısı ve Baş Dönmesi

Hormonal değişiklikler ve kan basıncındaki düşüşler hamilelik sırasında baş ağrısı ve baş dönmesine neden olabilir. Bu belirtiler, hamileliğin erken dönemlerinde yaygındır ve genellikle geçici olup, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde azalır. Yeterli su içmek ve düşük tansiyonu önlemeye yönelik önlemler almak, bu belirtilerin hafiflemesine yardımcı olabilir.

pregnancy

  • Kabızlık ve Gaz Şikayetleri

Hamilelik sırasında artan progesteron seviyeleri, bağırsak hareketlerini yavaşlatarak kabızlığa ve gaz şikayetlerine yol açabilir. Bu belirtiler, hamileliğin erken dönemlerinde başlar ve bazen hamileliğin tamamında sürebilir. Lifli gıdalar tüketmek, bol su içmek ve düzenli egzersiz yapmak, kabızlık ve gaz şikayetlerini hafifletmeye yardımcı olabilir.

  • Ruhsal Dalgalanmalar

Hamilelik sırasında yaşanan hormonal değişiklikler, duygusal dalgalanmalara da yol açabilir. Hamile kadınlar, özellikle hamileliğin erken dönemlerinde, ani duygu değişimleri yaşayabilirler. Hüzün, öfke ve neşe arasında ani geçişler yaşayan kadınlar, bu durumun hamilelikle ilişkili olabileceğini düşünmelidir.

  • Aşerme ve Tatsızlık Hissi

Hamilelik sırasında kadınlar, özellikle bazı yiyeceklere karşı aşırı istek (aşerme) ya da tatsızlık hissi yaşayabilirler. Bu durum, hamileliğin erken dönemlerinde başlar ve hormonal değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkar. Aşermeler ve tatsızlık hissi, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde azalabilir veya devam edebilir. Aşerme ve tatsızlık hissi yaşayan kadınlar, dengeli beslenmeye ve uygun besin seçimlerine dikkat etmelidir.

  • Yüksek Vücut Sıcaklığı

Hamilelik sırasında vücut ısısı, progesteron seviyelerindeki artış nedeniyle hafifçe yükselebilir. Bu nedenle, hamileliğin erken dönemlerinde yüksek vücut sıcaklığı yaşayan kadınlar, hamile olabileceğini düşünmelidir. Ancak, yüksek vücut sıcaklığı enfeksiyon, ateş veya başka sağlık sorunlarına da işaret edebilir, bu nedenle sürekli yüksek sıcaklık durumlarında doktora başvurmak önemlidir.

Sonuç olarak;

Erken hamilelik belirtileri her kadında farklı şekillerde ortaya çıkar ve bu belirtilerin her biri her kadında görülmez. Eğer bu belirtilerden birkaçını yaşıyorsanız ve hamile olduğunuzu düşünüyorsanız, bir sağlık uzmanına başvurarak kesin teşhis için test yaptırabilirsiniz. Unutmayın ki erken dönemde hamilelik teşhisi, hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için önemlidir.

Bu makale, erken hamilelik belirtilerine dair farkındalığı artırmayı amaçlamıştır. Eğer bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz, doktorunuza danışabilirsiniz. Hamilelik sırasında yaşanan belirtilerin farkında olmak ve uygun önlemler almak, anne ve bebek için sağlıklı bir hamilelik sürecini desteklemeye yardımcı olacaktır.

Hamilelikte Doktor Seçimi Nasıl Olmalıdır? – https://www.bebek.com/hamilelikte-doktor-secimi/

Aklınıza takılan soruları yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz!

Sağlıklı günler.

]]>
https://www.bebek.com/erken-hamilelik-belirtileri-ne-zaman-ve-nasil-fark-edilir/feed/ 0
Şiddetli ve Düzensiz Adet Kanamaları Miyom İşareti Olabilir! https://www.bebek.com/siddetli-ve-duzensiz-adet-kanamalari-miyom-isareti-olabilir/ https://www.bebek.com/siddetli-ve-duzensiz-adet-kanamalari-miyom-isareti-olabilir/#respond Tue, 08 Nov 2022 13:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=4723 Bir adet döneminde ortalama 20-60 ml. kan kaybedilir. Adet kanamasının aralıklarını ve kanama süresini belirlemek kolay ama kanama miktarını ölçmek zordur.

Adet miktarının 80 ml.’nin üzerine çıkması şiddetli adet kanaması olarak nitelendirilir. Bu durumda adet kanamasının süresi uzamış veya kanama süresi 7 günle sınırlı kalmasına rağmen kanamanın şiddeti artmış olabilir.

Sağlıklı kadınların yaklaşık yüzde 10-15’inde bu sorun gelişebilir. Ortalama adet sıklığı 28 günde birdir, 25 günden kısa ve 35 günden uzunsa bir problem olabilir.

Şiddetli Adet Kanaması Neden Kaynaklanır?

Adet kanamalarının şiddetli olmasının başlıca nedenleri arasında hormonal denge bozuklukları gelir. Bu tür kanama pelvik veya sistemik bir hastalık olmaksızın ortaya çıkan rahim orijinli aşırı, uzamış veya sık kanamadır.

Hiçbir nedenin bulunmadığı, rahim ve rahim içinin tamamen normal yapıda olduğu, hormon ve pıhtılaşma sisteminin normal fonksiyon gördüğü bu grup, disfonksiyonel kanama bozukluğu başlığı altında toplanır.

Muayenelerin 1/5’i cerrahi girişimlerin 1/4’ü bu sebeple yapılır. Böyle bir durumda ayırıcı tanıda akla gebelik, çeşitli ilaç kullanımları, var olan sistemik hastalıklar ile miyom ve polip gibi rahme ait olan patolojik durumlar mutlaka gelmelidir.

Adenomyosis denilen ve rahmin kas tabakasında endometriozis varlığı ile tanımlanan durum da şiddetli kanamaya yol açabilir.

Nadiren de olsa rahim kanserinin kendisi veya öncü lezyonları da bu tip anormal kanamalara yol açabilir. Ayrıca kanın pıhtılaşmasını ve kanamanın durmasını sağlayan pıhtılaşma sistemi denge bozukluklarında da adet kanamaları şiddetli olabilir.

Kadınların Yaklaşık Yüzde 25’inde Görülen Miyomların Şiddetli Kanamada Yapıcı Etkisi Var mıdır?

Miyomlar rahmin kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu urlar olarak tanımlanır.

Gerçek bir tümör olmadıkları için de metastaz yapmaz, yani bir organa yayılmazlar. Diğer taraftan miyomlar rahimde bulundukları yerlere göre farklı bulgular verirler.

Saplı olan ve karnın içerisine doğru büyüyen miyomlar kanama bozukluğuna yol açmazken, rahim duvarını tutan veya rahim boşluğuna doğru büyüyen miyomlar kanama bozukluğunun sık rastlanan nedenlerinden birini oluştururlar.Şiddetli ve Düzensiz Adet Kanamaları Miyom İşareti Olabilir!

Miyom Tanısı Nasıl Konuyor?

Detaylı bir hasta hikayesi alınması ve ultrasongrafik inceleme ile birçok patoloji ortaya konabilir. Altta yatan faktör miyom ise muayenede rahim büyümüş olarak bulunabilir.

Poliplerin, miyomların ve kanserin tanısında rahim içine sıvı verilerek yapılan ultrason incelemeleri ile daha ileri tetkik olan histeroskopi ile rahmin içini bir kamerayla görüntüleyen işlem önemli bir yer tutar.

Endometrial biopsi ile rahim içi problemlerin tanısı %96 vakada konur. Hormonal faktörlere bağlı kanamaların tanısı için hormon testlerine başvurulabilir.

Miyom Nasıl Tedavi Edilir?

Genel tedavi prensibi altta yapan patolojiye yöneliktir. Miyom söz konusu ise genç, doğum yapmamış kadınlarda miyomektomi denilen sadece miyomun çıkarılması tercih edilirken, hormonal tedaviye yanıt vermeyen ileri yaş hastalarda çocuk doğurma isteği de tamamlanmışsa, yumurtaları bırakarak sadece rahmin alınması gerekebilir.Şiddetli ve Düzensiz Adet Kanamaları Miyom İşareti Olabilir!

Tedaviye yanıt vermeyen aşırı kanamalarda alternatif olarak, rahmin iç yüzeyinin ısı veya elektrik enerjisinden yararlanılarak yakılması düşünülebilir.

Poliplerin rahim ağzından dışarıya çıkacak kadar büyük olanları dibinden tutularak cerrahi olarak çıkartılabilir.

Genç yaştaki kadınlarda şiddetli adet kanamaları dışında kısırlığa neden olabildikleri için cerrahi olarak çıkarılması esas tedaviyi oluşturur. Ayrıca menopoz döneminde ve menopoz sonrası dönemde poliplerin teşhisi ve tedavileri ayrı bir anlam kazanır çünkü polipler bu dönemde kanser ile birlikte gelişebilir.

Tüm poliplerde yüzde 10 oranında 1-10 yıllık süreçte kanser gelişimi de gözlendiğinden çıkarılmaları şarttır.

Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fatih Güçer

”Hamilelikte Sağlık” Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Hamilelikte Sağlık: https://www.bebek.com/hamilelikte-saglik/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/siddetli-ve-duzensiz-adet-kanamalari-miyom-isareti-olabilir/feed/ 0
Diyabetli Kadınlar Hamile Kalabilir mi? https://www.bebek.com/diyabetli-kadinlar-hamile-kalabilir-mi/ https://www.bebek.com/diyabetli-kadinlar-hamile-kalabilir-mi/#respond Fri, 04 Nov 2022 13:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=2004 Diyabet hastası olan kadınların sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmesi ve sağlıklı bir bebeğe sahip olması için, gebeliğin öncesinden başlayarak uzman kontrolünde olmaları gerekiyor.

Acıbadem Diyabet Merkezi’nden Dr. Yaser Süleymanoğlu merak edilen soruları yanıtlıyor.

  • Diyabeti olan kadının hamile kalması ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesi mümkün mü?

Dr. Yaser Süleymanoğlu: Diyabetle yaşamayı bilen ve kontrollerini düzenli yaptıran diyabet hastalarının sağlıklı bir bebek sahibi olmaması için neden yok. Ancak gebe kalmadan önce ve gebelik döneminde bilinmesi, dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.

Gebelik döneminde diyabet hastalığının görülme sıklığının %5- %9 arasındadır.

Diyabet ve gebelik ilişkisi, önemli bir konudur. Tanı ve tedavideki gelişmeler sayesinde, binlerce diyabetik kadın problemsiz bir gebelik dönemi geçirerek sağlıklı bebek sahibi olabilirler.

İnsülinin keşfinden önce, hem anne hem de çocuk için varolan büyük problemler artık yok olabiliyor.

Bugün uygulanan bilinçli erken tedavi yöntemleri hastalığın yan etkilerini ve anne-çocuğun ölüm riskini en düşük düzeylere indirebiliyor.

Gebelik şekeri hakkında her şey! Konulu yazımızı incelemek için tıklayın: https://www.bebek.com/gebelik-sekeri-hakkinda-merak-ettiginiz-her-sey/

  • Gebelik döneminde daha önce hiç şikayeti olmamasına karşın bazı anne adaylarında diyabet görülebiliyor. Bunun sebebi nedir?

Dr. Yaser Süleymanoğlu: Gebelik döneminde gebeliğin fizyolojisi gereği, bebeğin gelişimi için bazı hormonlar normalden daha fazla salgılanıyor.

Gebelikte artan gebelik hormonları ise (Beta HCG ve HPL) diyabetin oluşmasında rol oynuyor. Bu açıdan özellikle diyabeti olan anne adaylarının diyabet doktoru ve kadın hastalıkları uzmanına başvurmaları önem taşıyor.

  • Diyabetin anne karnındaki bebeğe etkileri nelerdir?

Dr. Yaser Süleymanoğlu: Yükselen kan şekeri doğrudan çocuğa plasenta yoluyla geçer. Bu durumda çocuğun pankreası sürekli uyarılarak çocuğun kilosunda hızlı artış oluşur.

İri bebek doğumuna sebep olan bu durum aslında Tip II Diyabet tohumlarının atıldığının belirtisidir.

Bu çocukların beslenmesine ve egzersizine özen gösterilmezse aşırı şişman ve şeker hastası olurlar. Ayrıca özellikle kan şeker düzeyleri kontrolsüz olarak yüksek olduğu durumlarda, düşük ve ölü doğum, gebelik toxemisi (hipertansiyon) ve plasentanın erken ayrılma riski artar.

  • Kimler risk altında?

Dr. Yaser Süleymanoğlu: Hamilelik döneminde hormonların artışı tüm gebelerde görülüyor. Ancak gebelik diyabeti sadece bazı kadınlarda rastlanıyor. Bunları şöyle sıralamak mümkün:

  • 1. derece akrabalarında diyabet öyküsü olanlar,
  • Kilolu veya şişman olanlar,
  • Daha önce 4 kg. ve üzerinde bebek doğuranlar,
  • Daha önce ölü doğum ve düşük yapmış olanlar,
  • Daha önceki gebeliklerinde “Gestasyonel Diyabet” geçirmiş olanlar,
  • Hipertansiyonu (yüksek tansiyon) olanlar ve kan yağları yüksek olanlar,
  • Yaşı 30 ve üzerinde olanlar,
  • Daha önce “gizli şeker” olduğu söylenmiş olanlar,
  • Polikistik over sorunu olanlar

Diyabetli Kadınlar Hamile Kalabilir mi?

  • Tanı nasıl konuyor?

Dr. Yaser Süleymanoğlu: Gebelik döneminde şeker tanısı koymak zor değil. Bunun için yapılması gereken hamileliğin 24. ve 28. haftada arasında 50 gr glukoz ile tarama testi yaptırmak.

Testte, günün herhangi bir saatinde, suda eritilen 50 gram şeker alındıktan 1 sonraki kan şekeri değerine bakılıyor.

“Eğer glukoz yüklemesinden 1 saat sonraki kan şekeri 135mg/dl altında ise tarama testi negatif olarak değerlendirilir ve gebede gestasyonal diyabet olasılığından uzaklaşılır.”

Ancak daha önceden bahsedilen risk faktörlerinin varlığında (önceki gebelikte gebelik diyabeti, iri bebek, ileri anne yaşı, aile hikayesi olanlarda) 50 g şeker yükleme testi erken dönem gebelikte yapılmalı ve sonrasında, 24-28. hafta arasında tekrarlanmalıdır.

Eğer kan şekeri 135mg/dl üzerinde ise gebeye 100 gr glukoz ile 3 saatlik ikinci bir şeker yüklemesi yapmak gerekir.

Gebeliklerinde gestasyonel diyabet tanısı konmuş annelere lohusalık bitiminde 75 gram glukozla şeker yükleme testi uygulanır. Bu test normal çıksa da annenin sonraki gebeliklerinde ya da hayatının ileriki dönemlerinde şeker hastalığına yakalanma riskinin diğer insanlara göre %30-50 daha fazla olduğunu bilmesi gerekir.

  • Gebelik şekeri nasıl tedavi edilir?

Dr. Yaser Süleymanoğlu: Gebelik döneminde diyabet sorunu yaşayan kadınların sürekli uzman kontrolü altında tutulmaları gerekiyor.

Hatta diyabeti olan kadınların gebe kalmadan birkaç ay önce izlenmeye başlanması ve tedavi programına alınması şart.

Gebeliği sırasında ortaya çıkan diyabeti olan hastalarda başlangıçta gebe izlenir ve kişiye özel egzersiz, özel beslenme planı uygulanır.

Bir- iki hafta izleme rağmen kontrol sağlanamayan durumlarda kan şekerini ideal hale getirebilmek için insülin tedavisine başlanmalıdır. Bu dönemde anne mutlaka kan şekeri ölçüm cihazı almalı, kan şekerini her öğünden önce, öğünlerde 2 saat sonra ve yatarken olmak üzere 7 defa ölçmelidir.

  • Tedavide insülin kullanılır mı?

Dr. Yaser Süleymanoğlu: Hasta ve yakınları insülin bağımlılığı veya çocuğa verecek zararlar gibi değişik yanlış bilgilerle karşımıza çıkmaktadırlar. Biz diyoruz ki, insülin tedavisi doğal ve fizyolojik bir yaklaşımdır.

Anneye ve çocuk için son derece güvenlidir.

Asıl yanlış olan gebe olup, gebelik sırasında kan şekerini takipsiz bırakmak ve kontrol altına almayarak hem anne hem de çocuğunun hayatını tehdit edecek sorunlarla karşılaşmaktır.

Oysa yurt dışında yapılan bir araştırma da insülin kullanımın olası komplikasyonları önlemede ne kadar etkin bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Buna göre hamileliğin 24-34. haftaları arasında bulunan ve diyabeti olan 1000 gebe kadından kan şekeri kontrol altında tutulanlarda rutin takip edilenlere göre daha az doğum komplikasyonu görülmüş.

”Kiloluyken Hamile Kalınmalı mı?” Konulu yazımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Kiloluyken Hamile Kalınmalı mı?: https://www.bebek.com/kiloluyken-hamile-kalinmali-mi/ 

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/diyabetli-kadinlar-hamile-kalabilir-mi/feed/ 0
Progesteron Kaç Olursa Hamile Kalınır? https://www.bebek.com/progesteron-kac-olursa-hamile-kalinir/ https://www.bebek.com/progesteron-kac-olursa-hamile-kalinir/#respond Wed, 04 May 2022 10:00:12 +0000 https://www.bebek.com/?p=38040 Progesteron, gebelik öncesi ve gebelik sürecinde anne adayları için yaşamsal değeri olan doğal bir hormondur. Kadınlar, gebelik sırasında, yumurtalıklarda, böbrek üstü bezlerde ve plasentada, hamilelik hormonu P4 veya Prog olarak da adlandırılan progesteron üretirler.

Gebeliğin oluşmasında, döllenmiş yumurtanın uterusa yerleşmesine ve sağlıklı bir hamileliğin korunmasına yardımcı olur. Bununla beraber progesteron, genellikle tüp bebek tedavilerinde de verilir. Çünkü bu süreçte kullanılan ilaçlar bir anne adayının doğal progesteron üretimini azaltır.

Progesteron Hormonu Gebelik İçin Neden Önemlidir?

Progesteron hormonu, aylık döngüler halinde gerçekleşen regli etkilemede ve gebeliğin sürmesinde önemli bir role sahiptir. Anne adayının yumurtalığı, bir yumurta folikülü bir yumurtayı serbest bıraktığında, salgılayan gebelik hormonu yani progesteron üretir. Bu P4 veya Prog olarak adlandırılır.

Kadınlardaki yumurtalıklar, doğal anlamda yeteri derecede progesteron üretmiyorsa ya da folikülleri az gelişmişse ve yeterince hormon sağlayamıyorsa, progesteron takviyesine ihtiyaç duyulabilir.

Bu hormon, kadın rahmini gebelik için hazırlar ve sağlıklı bir hamilelik için de gerekli olan şeydir. Yumurtlama işlemi oluştuktan sonra rahmin ihtiyaç hissettiği progesteronu üretmeye başlar.

Bir erkeğin spermi, kadının yumurtasını döllediğinde ortaya çıkan P4, embriyoyu almak için rahim duvarını kalınlaştırarak dönüştürür.

Yumurtlama meydana geldikten yaklaşık olarak 5 gün içerisinde, döllenen embriyo rahme ulaşır ve yaklaşık 2 gün içerisinde rahim duvarına yapışır. Bu durum, P4 seviyelerinin en tepede olduğu anda gerçekleşir.

Gebelik sürecindeki kadınların, yumurtalıklarının progesteron üretmeye devam edebilmesi için Hcg (koryonik gonadotropin hormonu) üretir. Bu durum, anne adayının hamile kalmasını sağlayarak, yumurtlama esnasında reglin başlamasını da engeller.

Progesteron Kaç Olursa Hamile Kalınır?

P4, anne karnındaki bebeği bebeğin beslenmesine yardımcı olarak, sağlıklı bir hamilelik sürecinin de geçirilmesini destekler. Gebelik sürecindeki progesteron seviyeleri, gebe olmayan kadınlarınkine göre yaklaşık 10 kat daha yüksektir.

8 ila 10 haftalık gebelik sürecinden sonra, plasenta yumurtalıklardan, progesteron hormonunu alarak, doğum gerçekleşene kadar progesteron üretimini büyük ölçüde arttırır.

Progesteron Hormonunun Faydaları Nelerdir?

Vücutta bulunan östrojen hormonu, rahim içindeki doku büyümesini uyaran bir hormondur. Bu hormonun sebep gösterdiği rahimdeki aşırı büyümenin önlenebilmesinde önemli olan P4 tür. P4 bu büyümeyi yavaşlatarak, başka taraflardaki büyümeleri hızlandırır.

Progesteron kullanılması, erken düşükten kaçınılmasına yardımcı olabileceği gibi aynı zamanda da sağlıklı bir hamilelik geçirilmesi içinde hormon seviyesini korur.

P4’ün faydaları şunlardır:

  • Vücutta bulunan fazla yağın yakılmasına ve olması gereken kilonun korunmasına yardımcı olur.
  • İdrar söktürücü özelliği sayesinde, vücutta bulunan sıvıyı ve tuz seviyelerini normal düzende tutar.
  • Tatlı ve şekerli gıdalara olan isteği azaltır ve kan şekeri seviyesinin kontrol altında olmasına yardımcı olur.
  • Osteoporoz problemine karşı koruma sağlayarak ve kemik büyümesinin önlenmesine yardımcı olur.
  • Eklemlerde meydana gelebilecek iltihabi rahatsızlıklara karşı korur ve bu rahatsızlıktan dolayı vücutta oluşan ağrıları da azaltmada bir anti inflamatuar olarak görev yapar.

Hamilelikten Önce ve Hamilelik Sırasında Progesteronun Önemi

Progesteron hormonu, gebeliğin erken süreçlerinde salgılanır ve rahmi gebeliğe hazırlar.

Regl döngüsünün, yumurtlamadan hemen sonra gerçekleşen 2 haftalık sürecin başlamasına neden olarak rahim astarını kalınlaştırır ve embriyo alacak biçime dönüştürür.

Gebelik süreci devam ederken döllenmiş olan embriyo, yumurtlama olayından 5 gün sonra normal rahme ulaşır. Rahim duvarına tutunduktan sonra bu durum, progesteron seviyelerinin artık en yüksekte olduğu zamandır.

Hamilelik sırasında ise anne adayı, insan koryonik gonadotropin hormonu üretir. Bu yumurtalıkların progesteron hormonu üretmeye devam ettiğinin sinyalidir.

İnsan koryonik gonadotropin, reglin başlamasını önler ve anne adayının gebe kalmasını sağlar.

Progesteron hormonu, daha sonrasında üretilmeye devam eder ve fetüs büyümeye başlarken onu besler.

8-10 haftalık gebelik sürecinden sonra plasenta progesteron üretimini devralarak bebek doğana kadar bunun üretimini arttırır.

Progesteron Kaç Olursa Hamile Kalınır?

18 ila 40 yaşları arasındaki anne adayları için, olması gereken ideal progesteron seviyesi, regl döneminin ilk gününde ve normal seyrinde 0.2 ile 1.4 ng/ml arasındadır. 2 haftalık yumurtlama evresinde ise vücuttaki progesteron oranının 4 ila 25 ng/ml aralığında olması beklenilen bir durumdur.

Yumurtlama döneminde, gebelik hormonu değerleri, bu aralığın içindeyse, gebe kalınma olasılığı çok yüksektir.

Hamilelik süreci boyunca, progesteron hormonu da yükselir. Gebeliğin ilk 3 aylık döneminde ideal olan progesteron seviyesi, 11,2 ila 90 ng/ml arasında görünür. İkinci 3 aylık dönemde, bu hormonun daha da yükselmesi ve 25,6 ila 89,4 ng/ml aralıkları arasında olması beklenir. Üçüncü 3 aylık gebelik sürecine gelindiğinde ise, bu aralıkların 48 ila 300 ng/ml arasında görülebilmesi idealdir.

Görülebilmesi ideal olan hormon seviyelerinin, üzerinde bir seviyede progesteron salgılanması, bir sağlık sorunu oluşabileceği anlamına gelmez.

Ancak progesteron seviyelerinin, gebelik döneminde düşmesi dikkat edilmesi gerekilen bir durumdur. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, doktorunuzun size progesteron seviyesini arttırıcı ilaçlar önerebilir.

Progesteron Kaç Olursa Hamile Kalınır?
Progesteron Kaç Olursa Hamile Kalınır?

Progesteron Düşüklüğü ve Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Vücuttaki gebelik hormonu seviyesinin, ideal olan seviyelerin altında kalması gebeliğin gerçekleşmesi ihtimalini düşürür.

Progesteron düşüklüğünün belirtileri şunlardır:

  • Şiddetli şekilde baş ağrıları
  • Regl düzensizlikleri
  • Duygusal ve ruhsal açıdan ani oluşan değişiklikler
  • Düşük riski
  • Östrojen hormonunun artışı ile oluşabilen kilo alımı, cinsel yaşamda isteksizlik, safra kesesi hastalıkları ve miyom oluşumları

Progesteron hormonunun normal seviyenin üstünde olması ise sağlık açısından çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Bu problemleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Göğüslerde hissedilebilecek hassasiyetlik durumu
  • Baş dönmesi
  • Uykusuzluk
  • Mide bulantısı
  • Halsizlik
  • Hafif derecede depresyon
  • Kaygılı ya da gergin bir ruh hali
  • Cinsel dürtüde azalma

Gebelik Sırasında Progesteronun Yaratabileceği Yan Etkiler

Hamilelik sürecinde progesteron tedavisi görürken mutlaka doktora danışılmalıdır.

Progesteron kullanırken görülebilecek yan etkiler şunlardır:

  • Vücudun sıvı tutması ya da şişkinlik hissi
  • Vücutta uyuşukluk
  • Terleme gibi sıcak basmaları
  • Vajinal akıntı
  • İdrar yapmada sıkıntı gibi idrar yolları problemleri
  • Depresyon ve stres
  • Eklemlerde oluşabilecek ağrılar
  • Karın ağrısı veya kramp yaşanması
  • Baş ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Göğüslerde hassasiyet
  • Kas ve kemik ağrıları
  • Burunda akıntı, hapşırma ya da öksürük
  • Kusma
  • İshal yada kabızlık

Progesteron takviyesi alınırken, hekiminize danışmak ve onun önereceği takviyeleri kullanmak en iyisi olacaktır.

Aşağıdaki yazımız da dikkatinizi çekebilir:

‘‘Hamile Kalmadan Önce Alınması Gereken Vitaminler’’: https://www.bebek.com/hamile-kalmadan-once-alinmasi-gereken-vitaminler/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/progesteron-kac-olursa-hamile-kalinir/feed/ 0
Hamile Kalmanın Yolu: C Vitamini https://www.bebek.com/hamile-kalmanin-yolu-c-vitamini/ https://www.bebek.com/hamile-kalmanin-yolu-c-vitamini/#respond Wed, 29 Dec 2021 10:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=2730 Bebek sahibi olmayı planlayan çiftler, gerekli tetkiklerini yaptırdıktan sonra doktorunun önerilerine göre önlemlerini almalıdır. Öncelikle yaşam tarzında ve beslenme şeklinde bir dizi değişiklik yapılmalıdır.

C vitamini üremeyi olumlu etkilemektedir. Bu nedenle gebelik ihtimalini artırmak için günde 5 porsiyon farklı renklerde taze sebze ve meyve tüketilmelidir.

Sigara kullanılıyorsa kesinlikle bırakılmalı, gerekirse bu konuda destek alınmalıdır. Ağır ve aşırı egzersizin, kalori yetersizliği yani açlık durumu sağlayacağı için üremeyi olumsuz etkilediği unutulmamalıdır.

Mutlu Bir Gebelik ve Doğum Süreci için 10 Adım

  • Kilo kontrolü gebe kalmada en etkin yöntemdir; çok zayıf veya aşırı kilolu kişilerin normal kilolu kişilere göre doğurganlık oranları düşüktür. Bu nedenle beslenme düzenlenmeli; kahvaltı alışkanlık haline gelmeli ve kahvaltı saati asla geciktirilmemelidir. Öğün atlanmamalı, günde 3 ana ve 2-3 ara öğün olacak şekilde bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Sizin için en uygun beslenme planını oluşturabilmeniz adına beslenme ve diyet uzmanı ile danışmanızı öneririz.
  • Folik asit ihtiyacını karşılamak için koyu yeşil yapraklı sebzeler her gün 2 porsiyon olacak şekilde yenilmeli, doktora danışılarak folik asit ve B vitaminleri takviyesi alınmalıdır.

Hamilelik öncesi folik asit alımı ile ilgili tüm detaylar için makalemizi okuyabilirsiniz.

Hamilelik Döneminde Folik Asit ve Önemi – https://www.bebek.com/hamilelik-doneminde-folik-asit-ve-onemi/

  • Beyaz et özellikle balık tüketimi artırılmalı, kırmızı et tüketimi haftalık 400 gr. olacak şekilde ayarlanmalıdır.
  • Protein ihtiyacı ceviz, fındık ve kuru baklagillerle karşılanmalı, hayvansal kaynaklar azaltılmalıdır.
  • Trans yağlardan uzak durulmalı, zeytinyağı ve avokado tüketilmelidir.
  • Light süt ürünleri değil, tam yağlı olanlar tercih edilmelidir.
  • Kompleks karbonhidrat ve posa artırılmalı, basit şekerden uzak durulmalıdır.
  • Demir ihtiyacı bitkisel kaynaklardan sağlanmalı ancak yanından C vitamini tüketimi unutulmamalıdır. Multivitamin ve antioksidan takviyeleri bir uzman denetiminde kullanılmalıdır.
  • Günde 2,5-3 litre su tüketilmelidir. Alkol, kafein ve diğer uyarıcı içecekler azaltılmalı ya da bırakılmalıdır.
  • Hazır gıdalardan uzak durulmalı ve çevresel toksinler konusunda bilinçli olunmalıdır.

Hamile Kalmadan Önce Alınması Gereken Vitaminler konulu yazımızı incelemek için bağlantıya tıklayabilirsiniz: https://www.bebek.com/hamile-kalmadan-once-alinmasi-gereken-vitaminler/

 Alkol, Sigara ve Egzersiz Sperm Kalitesini Olumsuz Etkiliyor

Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için baba adaylarının da bazı kurallara dikkat etmesi gerekmektedir. Öncelikle sperm kalitesini olumsuz yönde etkilediği için aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.

Tütün kullanımı sperm sayısını azaltmakta, hareketini yavaşlatmaktadır. Sigaradan uzak durulmalıdır.

Aşırı egzersiz testosteron düzeyini azalttığı için uzak durulmalı. Haftada 5 gün, orta yoğunluklu 30 dakika egzersiz yapılmalıdır.

Steroid kullanımı da testisleri olumsuz etkiler. Fazla kilo veya obezite hormon sistemine olumsuz yansır ve üremeyi etkiler.

Diğer taraftan, zayıf olmanın da sperm sayısını ve fonksiyonlarını düşürdüğü unutulmamalıdır. Bu nedenle sağlıklı kilo korunmalıdır. Aşırı stresten de uzak durulmalı, stresle baş etme yöntemleri öğrenilmelidir.

Sağlıklı Bir Baba Adayı Olmak için 10 Öneri

  • Kahvaltı alışkanlığı edinilmeli ve kahvaltı saati geciktirilmemelidir. Öğün atlanmamalı, günde 3 ana ve 2-3 ara öğün olacak şekilde bir beslenme planı oluşturulmalıdır.
  • Her gün çeşitli renkte taze sebze ve meyve yenilmelidir. Bu grupta yeşil yapraklılar, mor ve sarı sebzeler, elma, portakal, kivi, yaban mersini ve kavun yer almalıdır.
  • Tam tahıl taneleri yenilmeli, rafine tahıllardan uzak durulmalıdır. Örneğin; sabah kahvaltıda yulaflı müsli, öğle yemeğinde ise tam buğday ekmeği ve akşam esmer pirinç tercih edilmelidir.
  • Yağ oranı düşük süt ürünleri tercih edilmelidir. Süt ürünleri kalsiyum, protein, D vitamini ve potasyumun kaynağıdır. Tüm bu besin öğeleri vücudun iyi çalışmasını sağlar. Günde 3 porsiyon süt, yoğurt, kefir veya peynir grubunu kapsayan yağsız veya az yağlı süt ürünleri tüketilmelidir.
  • Kırmızı et sınırlandırılmalıdır. Balık, hindi, tavukgöğsü gibi yağı düşük protein kaynakları tercih edilmelidir. Fasulyeler, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar ve tofu da dahil olmak üzere bitkisel protein ağırlıklı beslenilmelidir.
  • Yağlara dikkat edilmelidir. Kızartılmış yemekler, tam yağlı süt ürünleri ve kırmızı etten gelen doymuş yağlar azaltılmalıdır. Sağlıklı yağlar tercih edilmelidir. Her gün 30 gr. yağlı tohumlar, sebze ve salataların üzerine zeytinyağı veya sandviçlere avokado eklenmelidir.
  • Multivitamin, C vitamini ve antioksidan takviyeleri bir uzman denetiminde alınmalıdır.
  • Günde 2,5-3 litre su içilmelidir.
  • Hazır gıdalardan uzak durulmalı, çevresel toksinler, bitki ilaçları konusunda bilinçli davranılmalıdır. Sağlıklı, işlenmemiş gıdalar tüketilmelidir.
  • Doğru kıyafetler seçilmeli, dar olmayan, pamuklu ve hava alan yapıda kumaşlar tercih edilmelidir.

“Hamilelik Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler” Konulu yazımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

“Hamilelik Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler”: https://www.bebek.com/hamilelik-oncesi-dikkat-edilmesi-gerekenler/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/hamile-kalmanin-yolu-c-vitamini/feed/ 0
Anne ve Baba Olmak İsteyenler Nasıl Beslenmeli? https://www.bebek.com/anne-ve-baba-olmak-isteyenler-nasil-beslenmeli/ https://www.bebek.com/anne-ve-baba-olmak-isteyenler-nasil-beslenmeli/#respond Wed, 22 Dec 2021 10:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=2848 Sağlıklı beslenme tüm bedensel fonksiyonların devamı için bir zorunluluk. Bu doğrultuda üreme sağlığı açısından düşünüldüğünde de beslenme büyük önem taşıyor.

Bedensel fonksiyonların düzgün şekilde gerçekleşebilmesi için sağlıklı beslenme şarttır. Hamilelikte vücut yeni gelişen bebeğin büyümesi ve gelişmesini sağlayabilmek için yeni bazı düzenlemeler yapar ve bazı maddelere ihtiyacı artar. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda beslenmenin düzenlenmesi daha sağlıklı bir bebeğin dünyaya getirilmesine yardımcı olur.

Beslenme Gebelik Öncesinde Önemli mi?

Kalıcı doğru beslenme alışkanlıklarının birdenbire elde edilmesinin imkansız olduğu bilinmektedir. Hayat boyu devam edecek doğru beslenme alışkanlıkları, yavaş yavaş kötü alışkanlıkların yerine yenilerinin konulması ile sağlanır. Bu nedenle hamile kalmayı düşünen kişiler gebelik öncesinde sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarını edinmesi gerekir.

Dengeli ve sağlıklı beslenme hamilelik sırasında da devam etmeli. Dengeli beslenme alışkanlıkları edinmiş bir anne adayı bebek doğduktan sonra da bu alışkanlıklarını devam ettirerek bebeğinin de sağlıklı beslenmesini ve sağlıklı büyüyüp gelişmesini sağlar.

Yanlış Beslenme Gebeliği Etkiler mi?

Yetersiz ve dengesiz beslenme bebeğin büyüme ve gelişmesini olumsuz etkileyebilir. Bebekte gelişme geriliği, erken doğum ve düşük doğum ağırlığına neden olabilir. Gebelikte bebeğe yararlı olduğu bilinen besin alınması, zararlı olduğu bilinen ya da muhtemel zararları olan maddelerin alınımından kaçınılması gerekir.

Anne Baba Olmak İsteyen Nasıl Beslenmeli?

Sigara Hamile Kalma Şansını Etkiler mi?

Sigaranın  yumurtalık fonksiyonlarında uzun süreli olumsuz etkileri vardır. Buna bağlı olarak erken dönem düşük yapma, erken doğum ve düşük doğum ağırlığına sahip bebeğin dünyaya getirilmesi gibi riskleri vardır. Ayrıca kısırlık tedavisi sırasında sigara içen kadınlarda gebelik şansının azalmış olduğunu gösteren çalışmalar vardır.

Bu çalışmalarda sigara içme süresi ne kadar uzunsa o kadar az sayıda yumurta ve embriyo elde edildiği görülmüştür. Eğer sigara içiyorsanız hem kendi sağlığınız için hem de hamile kalma şansınızı arttırıp sağlıklı bir hamilelik geçirebilmeniz için mümkün olan en kısa zamanda sigarayı bırakmanız gerekir.

Şişmanlık Kısırlık Sebebi Olabilir mi?

Şişmanlık yumurtalıklar ve testisler üzerindeki hormonal uyarımların etkisini değiştirir. Şişmanlık kadınlarda insulin düzeylerini arttırır bu da yumurtalıklardan yumurtlamayı engelleyen erkeklik hormonlarının aşırı miktarda üretilmesine neden olur.

Şişman kadınlarda anovulasyon dediğimiz yumurtlama bozuklukları ve buna bağlı bebek sahibi olamama sık görülmektedir. Mevcut kilosunun %10’unu kaybettirmenin bile yumurtlama fonksiyonunu düzeltmeye yardımcı olduğunu gösteren yayınlar bulunmaktadır.

Kiloluyken Hamile Kalınmalı mı? Konulu makalemizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Kiloluyken Hamile Kalınmalı mı?: https://www.bebek.com/kiloluyken-hamile-kalinmali-mi/

Erkeklerde de Aynı Kural Geçerli mi?

Kadınlar kadar belirgin olmamakla beraber aşırı kilonun sperm parametrelerini olumsuz etkilediği ve tedavi öncesi kilo kontrolünün sperm parametreleri üzerine olumlu etkileri olduğuna ilişkin yayınlar mevcut.

Aşırı Zayıflığın Doğurganlık Üzerine Etkisi Var mı?

Aşırı zayıflık beyinden salgılanan gonadotropin salıcı hormonlar (GnRH) ve Follikül stimüle edici hormon (FSH) ve Luteinize edici hormon (LH) salınımını bozarak yumurtlamayı engeller. Aynı zamanda yetersiz yumurtalık hormonu üretimine bağlı olarak endometrium adı verilen rahim iç tabakasının döllenmiş yumurtanın yerleşmesine elverişli hale gelmesi sağlanamaz. Aşırı zayıflık erkekte sperm fonksiyon bozukluğuna ve sperm sayısının düşmesine neden olur.

Nasıl Hamile Kalınır? ile ilgili tüm makalelerimizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Nasıl Hamile Kalınır?https://www.bebek.com/hamile-nasil-kalinir/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/anne-ve-baba-olmak-isteyenler-nasil-beslenmeli/feed/ 0
Hamilelikte Risk Yaratan Hastalıklar Nelerdir? https://www.bebek.com/hamilelikte-risk-yaratan-hastaliklar/ https://www.bebek.com/hamilelikte-risk-yaratan-hastaliklar/#respond Fri, 17 Dec 2021 10:00:58 +0000 https://www.bebek.com/?p=38076 Gebelik dönemi anne adayının farklı bir yolculuğa çıkması anlamına gelir. Heyecan ve mutluluk ile dolu bu yolculukta annelerin karşısına çok da hoş olmayan durumlar da çıkabilir. Bunlar gebelikte görülen hastalıklardır.

Kadınların yaşadığı bu kutsal deneyim hastalıklar ile birlikte oldukça stresli ve tehlikeli bir hal alabiliyor. Fakat her ne kadar anneyi ve bebeği tehlikeye sokan durumlar olsa da yapılan birkaç test ya da yoğun takip ile doktorunuza güvenerek üstesinden gelebilmek mümkün. Hamilelikte özellikle riskli olan hastalıkları ve hastalıkların açıklamalarını yazımızda bulabilirsiniz.

Hamilelik süreciniz boyunca doktorunuzun tavsiye ettiği testleri yaptırmayı ve vücudunuzda yaşanan farklılıkları doktorunuza bildirmeyi unutmayın.

Hamilelik Komplikasyonları

Hamilelik komplikasyonları, hamilelik sırasında ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Annenin sağlığını, bebeğin sağlığını veya her ikisini de içerebilirler. Bazı kadınların hamilelik sırasında ortaya çıkan sağlık sorunları vardır ve diğer kadınların hamile kalmadan önce komplikasyonlara yol açabilecek sağlık sorunları vardır.

Kadınların gebelik komplikasyonları riskini azaltmak için gebelik öncesi ve sırasında doktor kontrolü çok önemlidir.

Hamilelikten Önce Doktor Kontrolü

Sağlık uzmanınız sağlık sorununuzun tedavi şeklini değiştirmeyi uygun görebilir. Örneğin, hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçlar hamilelik sırasında alındığında anne ve bebek açısından zararlı olabilir.

Aynı zamanda, ihtiyacınız olan ilaçları almayı bırakmak da, hamile kalmanız durumunda ortaya çıkan risklerden daha zararlı olabilir. Ayrıca önceki hamileliklerinizde yaşadığınız sorunları mutlaka doktorunuza bildirin.

Sağlık sorunları kontrol altındaysa ve iyi bir doğum öncesi bakım alırsanız, muhtemelen normal, sağlıklı bir bebeğiniz olur.

Hamilelik Sırasında Doktor Kontrolü

Hamilelik belirtileri ve komplikasyonları, hafif ve rahatsız edici rahatsızlıklardan ciddi, bazen yaşamı tehdit eden hastalıklara kadar değişebilir. Bazen bir kadının hangi semptomların normal olduğunu ve hangilerinin olmadığını belirlemesi zor olabilir.

Hamilelik sırasındaki sorunlar, annenin veya bebeğin sağlığını etkileyen fiziksel ve zihinsel durumları içerebilir. Bu problemler hamile kalmaktan kaynaklanabilir veya daha da kötüleşebilir. Birçok sorun hafiftir ve ilerlemez; ancak geliştiklerinde anneye veya bebeğine zarar verebilirler.

Hamilelik sırasında ortaya çıkan sorunları yönetmenin yolları olduğunu unutmayın. Hamileliğiniz sırasında herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza başvurun.

  • Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi)

Yüksek tansiyon her seferinde preeklampsi anlamına gelmez. En belirgin işaret idrarda protein bulunmasıdır. Uzmanlar preeklampsinin neden oluştuğundan emin değiller. Çoğu plasentanın gelişiminde bir sorun olduğunu söylüyor çünkü onu besleyen kan damarları normalden daha dar ve hormonal sinyallere farklı tepki veriyor.

Kan damarları normalden daha dar olduğu için kan akışı sınırlıdır. Kan damarlarının neden farklı geliştiği tam olarak anlaşılamamıştır. Bebek doğana kadar preeklampsi tedavi edilmez.

Annenin tansiyonu düşene kadar inme, şiddetli kanama, plasentanın rahimden ayrılması ve nöbet geçirme riski daha fazladır. Bazı durumlarda, özellikle preeklampsi erken başlamışsa, doğum fetüs için en iyi seçenek olmayabilir.

  • Anemi

Anemi, normal sayının altında sağlıklı kırmızı kan hücresine sahip olmaktır. Aneminin altında yatan nedeni tedavi etmek, sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin sayısını geri kazanmaya yardımcı olacaktır.

Gebeliğe bağlı anemisi olan kadınlar kendilerini yorgun ve zayıf hissedebilirler. Bu demir ve folik asit takviyeleri alarak yardımcı olabilir. Sağlık uzmanınız hamilelik boyunca demir seviyenizi kontrol edecektir.

  • İdrar Yolu Enfeksiyonu (İYE)

İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yolunda bakteriyel bir enfeksiyondur. İdrar yolu enfeksiyonunuz olduğunu düşünüyorsanız, sağlık uzmanınızı görmeniz önemlidir. İdrarınızın bir örneğini test ederek bir idrar yolu enfeksiyonu olup olmadığını anlayabilir.

Enfeksiyonu öldürmek için antibiyotiklerle tedavi, genellikle bir veya iki gün içinde daha iyi hale getirecektir. Bazı kadınlar semptomları olmadan mesanelerinde bakteri taşırlar.

Sağlık uzmanınız, durumun böyle olup olmadığını görmek için erken gebelikte idrarınızı test edecek ve gerekirse size antibiyotik tedavisi uygulayacaktır.

  • Ruh Sağlığı Koşulları

Bazı kadınlar hamilelik sırasında veya sonrasında depresyon yaşarlar. Depresyon belirtileri şunlardır:

  • Düşük veya üzgün bir ruh hali.
  • Eğlenceli aktivitelere ilgi kaybı.
  • İştah, uyku ve enerjide değişiklikler.
  • Düşünme, konsantre olma ve karar verme sorunları.
  • Değersizlik, utanç veya suçluluk duyguları.
  • Hayatın yaşamaya değmediğine dair düşünceler.

Bu semptomların birçoğu bir arada ortaya çıktığında ve bir veya iki haftadan fazla sürdüğünde, bu muhtemelen depresyondur. Hamilelik sırasında devam eden depresyon, bir kadının kendisine ve doğmamış bebeğine bakmasını zorlaştırabilir.

Hamilelikten önce depresyona sahip olmak da doğum sonrası depresyon için bir risk faktörüdür. Tedavi görmek hem anne hem de bebek için önemlidir.

Hamlelikte Risk Yaratan Hastalıklar

  • Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon)

Hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında kontrol edilemeyen kronik yüksek tansiyon, hamile bir kadını ve bebeğini risk altına sokar. Bu kadınlar ayrıca erken doğum, gebelik yaşına göre küçük bebek sahibi olma ve bebek ölümü gibi kötü doğum sonuçları açısından daha yüksek riskle karşı karşıyadır.

Yapmanız gereken en önemli şey, kan basıncınızın uygun tedavisi ve kontrolünün hamilelikten önce gerçekleşmesi için hamile kalmadan önce kan basıncı sorunlarını doktorunuzla görüşmektir. Hamilelik öncesi, sırası ve sonrasında yüksek tansiyon tedavisi almak önemlidir.

  • Obezite ve Kilo Alımı

Son araştırmalar, bir kadın hamile kalmadan önce ne kadar kiloluysa, preeklampsi, GDM, ölü doğum ve sezaryen doğum gibi gebelik komplikasyonları riskinin o kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca, CDC araştırması, hamilelik sırasında obezitenin sağlık ve doktor hizmetlerinin kullanımının artması ve doğum için daha uzun hastanede kalış süresi ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

Hamile kalmadan önce sağlıklı bir kiloya ulaşmanın ve bu kiloyu korumanın yolları hakkında doktorunuzla konuşun.

Kiloluyken Hamile Kalınmalı mı? Konulu makalemizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Kiloluyken Hamile Kalınmalı mı? https://www.bebek.com/kiloluyken-hamile-kalinmali-mi/

  • Enfeksiyonlar

El yıkama ve belirli yiyeceklerden kaçınma gibi kolay adımlar, bazı enfeksiyonlardan korunmanıza yardımcı olabilir. Enfeksiyonunuz olup olmadığını her zaman bilemezsiniz.

Enfeksiyon kapmış olabileceğinizi veya risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, sağlık uzmanınıza danışın. HIV, viral hepatit, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve TB enfeksiyonları hamileliği zorlaştırabilir ve bir kadın, hamilelik sonuçları ve bebeği için ciddi sonuçlar doğurabilir.

Bu enfeksiyonların taranması ve tedavisi ile hepatit B ve insan papilloma virüsü gibi virüslere karşı aşılar birçok kötü sonucu önleyebilir.

  • Hiperemezis Gravidarum

Birçok kadın, özellikle hamileliğin ilk 3 ayında biraz mide bulantısı veya kusma veya “sabah bulantısı” yaşar. Hamilelik sırasında bulantı ve kusmanın nedeninin, plasenta tarafından salınan HCG adı verilen bir hormonun hızla yükselen kan seviyeleri olduğuna inanılmaktadır.

Bununla birlikte, hiperemezis gravidarum, hamilelik sırasında şiddetli, kalıcı mide bulantısı ve kusma olduğunda ortaya çıkar  “sabah bulantısı” ndan daha aşırıdır. Bu, kilo kaybına ve dehidrasyona yol açabilir ve yoğun tedavi gerektirebilir.

Hamilelikte Grip (Nezle) Nasıl Geçer? Gebelikte Grip Bebeğe Zarar Verir mi? Konulu makalemizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Hamilelikte Grip (Nezle) Nasıl Geçer? Gebelikte Grip Bebeğe Zarar Verir mi? https://www.bebek.com/hamilelikte-grip-nasil-gecer-gebelikte-grip-bebege-zarar-verir-mi/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/hamilelikte-risk-yaratan-hastaliklar/feed/ 0
Hamilelik Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler https://www.bebek.com/hamilelik-oncesi-dikkat-edilmesi-gerekenler/ https://www.bebek.com/hamilelik-oncesi-dikkat-edilmesi-gerekenler/#respond Thu, 23 Sep 2021 10:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=3662 Hamilelik, anne adayı ve bebeğin sağlığının gözetim altında olduğu hassas bir süreçtir. Vücudunuzun birçok değişimi aynı anda yaşadığı ve mucizevi bir şekilde yeni bir canlıya hayat verdiği bu sürecin öncesi de en az kendisi kadar önemlidir. Çünkü gebelik öncesinde annenin vücudu ne kadar hazırlıklı olursa bebeğin gelişimi, gebelik, doğum ve doğum sonrası lohusalık dönemi de psikolojik ve fizyolojik açıdan bir o kadar rahat ve sıkıntısız geçecektir. Bu nedenle eşler çocuk sahibi olmaya karar verdiklerinde yani planlı gebeliklerde ilk olarak gebelik öncesi neler yapılmalı gözden geçirilmeli ve gerekli hazırlıklar yapılmalıdır.

O halde hamilelik öncesi dikkat edilmesi gereken hususlar neler, vücudunuz hamilelik için hazır mı, birlikte inceleyelim.

  • Genel sağlık kontrolünüzü yaptırın.

Bir bebek sahibi olmaya karar verdiğinizde ilk olarak genel bir sağlık kontrolünden geçmeniz gerekir. Fiziksel muayenenin yanı sıra tüm kan ve idrar tahlillerini de içeren genel bir sağlık taraması sayesinde hamile kalınmadan önce vücuttaki olası rahatsızlıklar tespit edilebilir. Bu sayede uykuda bekleyen ve hamilelik gibi önemli bir dönemde ortaya çıkmayı fırsat kollayan bazı sorunlara karşı önceden önlem alabilme imkânı doğar, olası sistematik hastalıklara (Tansiyon, şeker, tiroid, demir eksikliği vb.) karşı tedaviye başlamak için zaman kalır. Gerekli tedaviler tamamlandıktan ve vücut kendini toparladıktan sonra hamile kalmak, gebelikte ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının önüne geçmeye yardımcı olur.

  • Jinekolojik muayenenizi olun.

En az genel sağlık taraması kadar önemli bir diğer konu da anne adayının gebelik öncesi mutlaka jinekolojik muayene olmasıdır.

Bebek sahibi olmak bazen hazır olduğunuz ilk zamanda mümkün olmayabilir. Bazen eşler aylarca denemelerine rağmen gebelik oluşmaz. Bu durumun altında yatan nedenler arasında sıklıkla üreme sisteminden kaynaklı problemler yer alır. Özellikle polikistik over sendromu gibi anne adayını ilgilendiren uzun tedavi süreci gerektirebilen hastalıklar hem hamile kalmayı zorlaştırabilir hem de tedaviyi güçleştirerek mevcut bir gebeliği riske sokabilir. Bu sebeple üreme organlarının çalışma sistemlerinin yolunda olduğunu görmek amacıyla jinekolojik muayene atlanmamalıdır.

  • Hormonal korunma yöntemlerini bırakın.

Çocuk sahibi olmak için hazır olduğunuzda gerekli sağlık kontrollerinizde de herhangi bir sorun bulunmuyorsa doğum kontrol yönteminizi bırakmanız uygun olacaktır. Ancak bazı korunma yöntemleri bırakıldıktan hemen sonra etkisini kaybetmeye başlamayabilir. Özellikle hormon içerikli yöntemler, ilaca ara verildikten sonra belli bir süre daha etkisini koruyabilmektedir. Ayrıca vücudun eski doğurganlık yeteneğini geri kazanması biraz zaman alabilir. Hamilelik planlanıyorsa bu durum hesaplanarak hareket edilmelidir.

  • Beslenme tarzınızı gözden geçirin.

Hamilelik boyunca yediğiniz her şey sadece sizi değil anne karnındaki bebeği de beslemektedir. Bebeğiniz ihtiyacı olan tüm besini sizden karşılar. Bu yüzden yanlış beslenme alışkanlıkları gebelik öncesinde mutlaka düzeltilmelidir. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme rutini oluşturulmalıdır.

Aşırı yağlı, şekerli, katkı maddesi içeren, paketli ve konserve ürünlerin tüketiminden sakınılmalı, mevsiminde taze sebze, meyve, tam tahıllar, et ve süt ürünlerini günlük olarak tüketmeye özen gösterilmelidir.

  • Sigara ve alkol gibi alışkanlıklarınızı bırakın.

Sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı maddelerin hamilelik döneminde kullanımı bebeğin gelişimini olumsuz etkilemektedir. Sigara ve alkol başta olmak üzere bu tür zararlı maddeleri gebelik süresince az miktarda da olsa tüketmeye devam eden hamilelerde ve bebeklerinde birtakım sağlık sorunlarına rastlanabilir. Düşük doğum ağırlığı, bebekte gelişim geriliği, sakat doğum, erken doğum ve düşük riski hatta anne karnındaki bebeğin ölümü ile sonuçlanabilen durumlar ortaya çıkabilir. Bu sebeple hamilelik öncesinde bu tür alışkanlıklar kesinlikte tamamen bırakılmalıdır.

  • Folik asit takviyesine başlayın.

Hamilelikte anne adaylarının bazı vitamin takviyeleri almaları gerekir. Folik asit bu takviyelerden en önemlisidir. Özellikle bebeğin organ gelişiminde temel taşların atıldığı ilk üç ay bu açıdan oldukça değerli bir zaman dilimidir. Ancak folik asit kullanımına hamile kalmadan en az 3 ay önce başlanmalıdır. Nöral tüp defektleri olarak adlandırılan sinir sistemini doğrudan etkileyen hastalıkların ana sebebi, folik asit eksikliğidir. Bu durumu önlemek için anne adaylarının gebelik öncesinden başlayarak her gün 400 mcg folik asit takviyesi alması gerekir.

  • Fazla kilolarınızdan kurtulun.

“Gebe kalmadan önce nelere dikkat etmeli?” sorusunun cevaplarından biri de kilo kontrolüdür.

Hamileliğe kilo fazlalığı ile başlamak, diyabet başta olmak üzere sistematik hastalıkları tetikleyebilir, doğumun şeklini değiştirebilir ve anne adayının doğum sonrası geç toparlanmasına yol açabilir. Eğer gebelik düşünüyorsanız yaşam şeklinizi bu yönde şekillendirirken fazla kilolardan kurtulmak ve kilo vermeye başlamak için en ideal zaman gebelik öncesidir. Aksi halde hamileyken kilo vermeye çalışmak hem anne hem de bebek için riskli olabilir.

  • Stresten uzak durun.

Stres, birçok hastalığın oluşup gelişmesinde etkili olduğu kadar gebe kalmaya çalışırken de büyük bir rol oynar. Stres faktörü hamile kalmayı zorlaştıran bir etkendir. Bebek sahibi olmayı planlıyorsanız hayatınızdan stresi uzaklaştırmanız faydalı olacaktır.

  • Gerekiyorsa vitamin desteği alın.

Hamilelik öncesinde kan değerleriniz normal sınırlarda bulunsa dahi gebelikte vitamin mineral ihtiyacı hızla artacağından tek başına dengeli ve yeterli beslenme yeterli gelmeyebilir. Bebeğin ve annenin tüm gereksinimlerini karşılaması amacıyla hamilelik öncesinden başlanarak genel bir multivitamin takviyesine başlanması yararlı olacaktır. Bu sayede gebe kalmadan önce anne adayının vücut direnci artacak, bağışıklığı güçlenecektir.

  • Aşı takviminizi takip edin.

Hamilelikte yakalanan bazı enfeksiyonlar ve bulaşıcı hastalıklar bebek için hayati risk oluşturur. Bu hastalık ve enfeksiyonlardan korunmanın en temel yolu ise aşılanmadır. Ancak hamilelik döneminde tetanos aşısı dışında özellikle kızamık, suçiçeği gibi bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlayan ve inaktif virüs içeren aşıların uygulanması, bebek için güvenli değildir. Bu sebeple gebelik planlamasına başlanırken olası enfeksiyonlara karşı gerekli aşılar gebe kalmadan önce tamamlanmalıdır. 

  • Radyasyon ve ilaç kullanımı konusunda dikkatli olun.

Bebek sahibi olmaya çalışırken gündelik hayatta kimyasal içeriklere karşı çok daha temkinli davranılmalıdır. Bebek gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olması nedeniyle hamilelerin radyasyona maruz kalmaması ve reçetesiz ilaç kullanmaması gerekir. Ne zaman gebe kalındığını anı anına öğrenebilmek mümkün olmadığından her ihtimale karşı temkinli olunmalı, radyasyondan uzak durulmalı ve doktora danışılmadan hamilelikte kullanımı güvenli olmayan ilaçlar kullanılmamalıdır.

Hamilelik öncesinde genel olarak dikkat edilmesi gerekenler kişiye göre farklılık gösterse de bu şekilde sıralanabilir. Bunlara ek olarak anne adayı düzenli ve kaliteli bir gece uykusu uyumaya özen göstermeli, mümkünse hafif egzersiz yaparak kaslarını hamileliğe karşı daha dayanıklı hale getirmelidir. 

“Nasıl hamile kalınır?” Konusu ile ilgili içerikler için tıklayın! https://www.bebek.com/hamile-nasil-kalinir/

]]>
https://www.bebek.com/hamilelik-oncesi-dikkat-edilmesi-gerekenler/feed/ 0
Hiç Adet Görmeyen Kadınlar Hamile Kalabilir mi? https://www.bebek.com/hic-adet-gormeyen-kadinlar-hamile-kalabilir-mi/ https://www.bebek.com/hic-adet-gormeyen-kadinlar-hamile-kalabilir-mi/#respond Tue, 17 Aug 2021 10:00:13 +0000 https://www.bebek.com/?p=37181 Kısırlık faktörlerinin her iki cinste de eşit olduğunu, erkekten ya da kadından kaynaklanabileceğini açıklayan uzmanlar, adet görememenin de belli nedenlere bağlı olarak geliştiğini vurguluyor. Adet görememek kadın hormonları ya da yumurtalıklarda oluşan olumsuz etkilerin sonucu olarak görülüyor. Birçok faktöre bağlı olarak adet görememe sorunu görülebilir.

Gebelik yaşamak isteyen fakat döngü yaşamayan kadınların hamile kalıp kalamayacağı değişiklik gösterebilir. Hiç adet görmeyen kadınlar hamile kalabilir mi? Bu süreçte nelere dikkat edilmeli? Adet görmemenin nedenleri ne olabilir? Gibi sorulara hep birlikte göz atalım.

Adet Dönemi ve Gebelik Arasındaki İlişki

Kadınları düzenli bir döngüde adet görmesi, hamile kalabileceği anlamına gelmemekle birlikte hiç adet görmeyen kadınlar hamile kalabilir mi? Sorusuna geçmeden önce adet dönemi ve gebelik arasındaki ilişkiyi anlamamız gerekir. Adet döneminden önce rahimde yumurtlama dönemi başlar.

Yumurtlama dönemi her ay yinelenerek devam eden bir döngüde ilerler. Bu dönemde yumurta, 14 güne kadar gelişip folikül içinde olgunlaşır. Bu olgunlaşma tamamlandığında yumurta çatlar ve yumurtalıklar yumurtayı serbest bırakır. Bu yumurtlama süreci 12 saat sürecektir ve döllenme için en iyi zaman budur. Spermin bu süreçte yumurtalıkta 5 güne kadar canlı kaldığı söylenir. Bu nedenle gebeliğin başlaması için en etkili dönem yumurtlama dönemidir.

Yumurtlama döneminin ardından kadınların her ay yaşadığı adet dönemi gerçekleşir. Progesteron hormonu rahminiz ile iletişime geçerek rahim astarına sinyal gönderir. Rahim zarı bu şekilde dökülerek adet dönemine girmenizi sağlar. Bu döngünün basamaklarına bakacak olursak:

  • Aylık döngünün başlangıcında hormonlarınız yumurtalara sinyal göndererek yumurta gelişimini başlatır.
  • Döngünün ilk yarısı; 14 günlük sürede hormonlar yumurtayı geliştirmeye yönlendirir ve yumurtayı olgunlaştırır.
  • Döngünün yarısında; folikül patlar ve açılır. Bunun sonucunda yumurtlama dönemi başlamış olur.
  • Döngü sonunda; kalınlaşma oluşarak döllenmeye hazırlık olur ve sonrasında regl dönemi başlar.

Adet Olmadan Hamile Kalmak Mümkün mü?

Hamile kalmanın tek sebebi adet görmek değildir. Adet döngüsünün yanında hormonların etkisi oldukça fazladır. Adet düzensizliği ya da hiç adet olamama gibi durumlarda hamile kalamayacağı için üzülen ve stres yapan kişiler, her şeyden önce bir uzmana başvurmalıdır. Adet olmamanın sebepleri araştırılarak gebe kalmaya yardımcı tedaviler ile hamilelik sağlanabilir.

Gebelik için önemli olan adet görmekten çok, yumurtlamaktır. Östrojen ve sonrasında progesteron hormonu düzenli şekilde salgılanırsa yumurtlama olmadan da rahim astarı kalınlaşabilir. Bunun sonucunda gebelik gerçekleşebilir. Fakat adet görmeme durumlarında önce nedenlerine bakılıp sonrasında hormon tedavileri ile hamilelik düşünülmelidir.

Özetleyecek olursak hiç adet görmeyen kadınlar hamile kalabilir mi? Sorusunun cevabı uzmanlara göre evettir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hamile kalmak isteyen kişilerin genetik geçmişi ve adet olmamanın nedeni araştırılarak ilaç tedavileri ile hamile kalmalarının mümkün olduğu biliniyor. Doktorunuzun incelemeleri sonucu ilaç, hormon ya da tüp bebek gibi laboratuvar ortamında gerçekleşen tedaviler ile hamile kalmanız mümkündür.

Yumurtlamayı ve Hamile Kalmayı Engelleyen Durumlar

Adet görmeyen ve hamile kalamayan insanlarda sağlık sorunları olabilir. Bu sorunlar gebelik yaşayamamanın ve yumurtlayamayanın işaretidir.

  • Tiroit hastalığı

Tiroit vücutta düzeni sağlayan en önemli hormonlardan yalnızca biridir. Menstürasyon ve yumurtlamayı düzenlemeye yardımcı olur. Bu nedenle tiroit hastalığına sahip kişilerde adet düzensizliği ya da adet olamama gibi sorunlar görülür.

  • Polikistik Over Sendrom

Hormonsal bir hastalık olan Polikistik Over Sendrom’u, en yayın hormon bozukluklarının başında yer alır. Androjen seviyesinin artışı ile birlikte görülen bu sorun, vücutta sivilcelenme ve tüylenmeye neden olarak hormonlarınızda değişikliğe yol açar. Düzensiz adet, adet olamama ve kısırlığa yol açan bu durum hamileliğe engel bir durum olabilir.

  • Yumurtalık yetmezliği

Yumurtalık yetmezliği adetin olmamasına neden olur. Bu durum yıllarca regl olmama ve yıllar sonra olma ihtimali olan bir durumdur. Regl olmuyor ve bu durumdan şüpheleniyorsanız doktorunuza başvurmanızı öneririz.

  • Kilo faktörü

Aşırı kilolu ya da aşırı zayıf kişilerin adet düzensizliği yaşaması ve hamile kalamaması durumu söz konusudur. Vücuttaki yağ eksikliği ya da çok fazla yağ bulunması, gebe kalamamaya neden olur.

  • Stres faktörü

Stres insan vücudunu her anlamda etkileyen en önemli faktördür. Çok fazla stresliyseniz beyniniz hormonlarınıza faydalı sinyaller olmayacaktır. Stresin sonucunda hormon bozuklukları ile birlikte gebe kalamama ya da regl olamama sorunu ortaya çıkar.

Unutmamanız Gerekenler

Yaşadığınız durum tamamen genetik ya da hormonlarınızın sebep olduğu bir şey olabilir. Adet görmemek kadınlık hormonlarınızın olmadığına ya da kesinlikle bebek sahibi olmayacağınıza işaret etmez. Teknolojinin de gelişmesi ile birlikte adet döngüsü yaşamayan kişilerin gerekli tedaviler ile çocuk sahibi olabileceğini unutmayın. 

Bir uzmanın paylaşımına göre; ergenliğinden beri adet görmeyen ve vücudundaki hormonların neden olduğu kısırlığı yaşayan bir kadın tüp bebek ile çocuk sahibi olabildi. Siz de alanında uzman bir doktora danışarak önce sorunun ne olduğunu ardından da çözümün hangi tedaviler ile olabileceğini bilmelisiniz.

Adet görmemeniz hamile kalmayacağınız anlamına gelmiyor. Yumurtlama düzeniniz varsa anlamadan hamile de kalabilirsiniz. Regl döngüsü yaşamadığınız için hamile olduğunuzu anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Bu dönemde bazı belirtiler yaşanabilir.

Gebelik belirtilerini hatırlamak gerekirse;

  • Sürekli yorgunluk ve uyku hali
  • Göğüslerde şişme ve hassasiyet
  • Midede şişlik ve sindirim şikâyeti
  • Baş dönmesi
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı
  • Huysuz ve agresif olma
  • Sık sık idrara çıkma
  • Kabızlık şikâyeti
  • Kasık ağrıları

Kullanılan Bazı Tedavi Yöntemleri

Kısırlık ya da hastalıklara bağlı durumlarda kullanılan tedavi yöntemleri arasında en yaygın kullanılan iki yöntem vardır. Biri tüp bebek diğeri ise iğneleme yöntemidir.

  • İğneleme tedavisi

Kadında gelişmeyen yumurtalar ve yumurta problemlerine bağlı gelişen durumlar varsa aşılama iğnesi kullanılır. Yumurta çatlatma olarak da bilinen bu yöntem erkekten alınan spermlerin laboratuvar ortamında işleme alınıp kadın yumurtasına enjekte edilmesidir. Tüplerin ikiside kapalıysa tüp bebek tedavisi önerilebilir.

  • Tüp bebek tedavisi

Doktorunuzun önerisi ile tüp bebek tedavisi deneyebilirsiniz. Erkekten alınan spermlerin laboratuvarda döllenmesi ile birlikte oluşturulan gebelik kadında tüplerin kapalı olması, erkekte sperm zayıflığı ya da yumurta rezervinin az olması durumlarında kullanılabilir.

Hiç adet görmeyen kadınlar hamile kalabilir mi?  Sorusunu sizin için cevapladık. Teknolojinin ve tıp sektörünün gelişmesi ile birlikte, adet görmemenizin nedenleri ve bu süreçte nasıl gebe kalınacağına yönelik çalışmalar her geçen yıl artıyor. Bu süreçte gebe kalmanız belli tedaviler için oldukça olumlu diyebiliriz. Yaşadığınız sorun için alanında uzman bir doktor ile görüşmenizi öneririz. 

“Adet Döneminden Önce Hamile Kalabilir miyim?” Konulu yazımızı okumak için bağlantıya tıklayın: https://www.bebek.com/adet-doneminde-hamile-kalabilir-miyim/

]]>
https://www.bebek.com/hic-adet-gormeyen-kadinlar-hamile-kalabilir-mi/feed/ 0
Anne Adaylarının Hamilelik Sürecini Kolaylaştıran İpuçları  https://www.bebek.com/anne-adaylarinin-hamilelik-surecini-kolaylastiran-ipuclari/ https://www.bebek.com/anne-adaylarinin-hamilelik-surecini-kolaylastiran-ipuclari/#respond Mon, 26 Jul 2021 06:00:39 +0000 https://www.bebek.com/?p=36609 Anneliğin ilk adımı olan hamilelik dönemi içindesiniz. Minik yavrunuza kavuşmak için gün sayıyorsunuz. Bazen alışık olmadığınız durumlar nedeniyle sıkıntılar yaşıyorsunuz. İşte bu nedenle yeni bir hayata başlamak için adım attığınız bu dönemde, hayatlarınızdaki değişikliklere daha kolay adapte olmanız için birkaç önerimiz olacak. Anne adaylarının hamilelik sürecini kolaylaştıran ipuçları bu yazımızda. 

Hamilelik Dönemi Anne İçin Kolaylaştıracak Yöntemler

Dünyaya yeni bir can getirmek isteyen her kadının hayali, sağlıklı ve rahat bir hamilelik sürecinden sonra bebeklerini kucaklarına almaktır. Ortalama 40 hafta süren bu gebelik dönemi, hele ki anne adayının ilk hamilelik deneyimi ise oldukça heyecan verici olabilir. Bu heyecanınızı olumlu bir duruma yönlendirmek için, sizlerle bilgilerimizi paylaşıyoruz. Yaşadığınız her duygunun keyfini çıkartmaya odaklanmanız ve bu mucizevi dönemi en rahat şekilde atlatmanızı sağlamak için buradayız. Gebelik döneminizde sizi rahatlamanızı sağlayacak ve hamileliğinizi kolaylaştıracak önerilerimiz olacak. 

Dengeli Beslenme

Her şeyden önce, hamile olduğunu öğrendiğiniz andan itibaren yapmanız gereken ilk şey, hem kendi sağlığınız hem de minik yavrunuz için beslenmenizi düzenlemektir. Bu dönemde imkanınız dahilinde bir diyetisyenle görüşebilirsiniz. 

  • Asitli içecekler, belirli bitki çayları, kafein sigara, alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmalısınız.
  • Bol bol mevsimsel, organik meyve ve sebze tüketmelisiniz. 
  • Sigara içmemeli, içilen ortamdan uzak durmalısınız. 
  • Uzman diyetisyeninizin sizin için hazırladığı listeye uymalı, zararlı gıdaları vücudunuza sokmamalısınız. 

Hamilelikte beslenme adına yapmış olduğumuz birçok araştırma ve yazımız mevcut. Bu makaleleri okuyarak da hangi besinleri tüketmeniz, hangilerinden uzak durmanız gerektiğiyle ilgili oldukça faydalı bilgiler edinebilmeniz mümkün. Hamilelikte Beslenme adlı yazı dizimizi okumak için buraya tıklamanız yeterli.

Doktor Kontrolü

Bu dönemde oluşabilecek herhangi bir sıkıntının erken teşhisi için düzenli bir şekilde doktor kontrolüne gitmelisiniz. Gebeliğinizin kolay ve sorunsuz geçmesi adına bu kontroller büyük önem taşır. Ve aksatmamalısınız. 

Öncelikle miniğinizin sağlıklı ve doğru gelişimi sonra da kendi gebeliğinizin sağlıklı bir şekilde devamı için kontrollerinize gitmeli ve doktorun önerilerine uymalısınız. Daha kolay bir hamilelik geçirmeniz için hekiminizi dinlemeniz ve tavsiyelerini yerine getirmeniz gerektiğini unutmayın.

Düzenli Uyku

Gebelikte anne adayını yoran şeylerden bir tanesi de uykusuzluk ve halsizliktir. Gece bulantıları, bebeğin hareketleri, rahat bir uyku pozisyonu bulamamak; anne adayının uykusuz kalmasına neden olan etmenlerden bazılarıdır. Değişen vücuda ayak uydurmak herkes için eşit derecede kolay olmayabilir. Bir de bu duruma hamilelik belirtileri de eklenince anne adayı için düzgün bir uyku uyumak oldukça zor bir hal alabilir. 

Gün içerisinde doktorunuzun izni ve onayıyla egzersiz yapmanız, her gün erkenden ve belirlediğiniz bir saatte yatağa girmeniz, sizi rahat ettirecek hamilelik yastıklarını kullanmanız uykuya dalmanızı kolaylaştıran alternatiflerdir. 

Hamilelik döneminde uykusuzluğun başlıca nedenlerinin neler olduğunu ve rahat bir uyku için yapmanız gerekenler hakkında ayrıntılı bilgileri öğrenmek isterseniz buraya tıklayarak “Hamilelik belirtileri: Halsizlik ve Uykusuzluk” adlı yazımızı okuyabilirsiniz. 

Hamile Yastığı

Birçok anne adayının severek tercih ettikleri hamilelik yastıkları, rahat bir uyku için oldukça kullanışlı ürünlerdir. İster uyurken isterseniz de dinlenirken ve otururken kullanabileceğiniz bu yastıklar, oldukça konforlu ve rahat etmenize yardımcı olurlar. 

Hem hamilelik döneminde kullanacağınız hamile destek yastıklarına hem de emzirme döneminde kullanabileceğiniz emzirme minderleri çeşitlerine buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.

Yürüyüş ve Egzersiz

Gebelikte uykunun büyük bir önem taşıdığından bahsetmiştik. Sağlıklı ve kesintisiz uykunun en önemli anahtarı da yorulmaktır. Ancak olumsuz bir yorgunluktan bahsetmiyoruz. Hamilelik sürecinizi ve doğumunuzu kolaylaştıracak, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak faydalı egzersizler ve hafif tempolu yürüyüşlerden bahsediyoruz. 

Genellikle gebelik döneminde doktorlar anne adaylarına egzersiz ve yürüyüş yapmasını önerir. Ancak bazı özel durumlarda bu tür hareketli bir hamilelik hem anne adayı hem de bebek için tehlikeli olabilir. Bu nedenle yapmayı düşündüğünüz her sporu ve egzersizi doktorunuza danışmalısınız. Uzman tavsiyesini almadan kendinize ve bebeğinize zarar verme ihtimali olan her hareketten kaçınmanız gerekir. 

Hamilelikte yürüyüş yapmanın önemi ile ilgili yazımızı okumak için buraya hamilelikte egzersiz hareketleri ile ilgili yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz. 

Kitap Okumak

Henüz yeni alışmaya çalıştığınız gebelik dönemizin bitimi ve anneliğe adım atacağınız ilk dönemler gözünüzde büyüyor ve sizi korkutuyor olabilir. Bu durumun oldukça normal olduğunu bilmelisiniz. İlk defa anne olmak, daha önce tecrübe etmediğiniz bir hayata adım atmak demek. Hayatınız boyunca canınızdan daha çok seveceğiniz bir canlıyı dünyaya getirmek hem çok güzel hem de korkutucu bir his olabilir. Bu nedenle kendinizi çok daha iyi hissetmenizi sağlayacak, daha önce anne olmuş kişilerin tecrübelerini paylaştığı, uzman hekimlerin tavsiyelerinin olduğu, minik yavrunuzla daha kolay iletişim kurmanızı sağlayacak bir sürü kitap mevcut. Bu kitapları okuyarak stresinizin azalmasını ve hamileliğinizin daha kolay geçmesini sağlayabilirsiniz. 

Ancak bu kitapları seçerken gerçekten bu konuda uzmanlaşmış ve doğru bilgiler sunabilen kişilerin yazdıkları kitaplar olmasına dikkat etmelisiniz. Yeterince bilgisi olmayan kişilerin yazdığı ve sizi yanlış yönlendirme ihtimali olan kitaplardan uzak durmanız gerek. 

Psikolojik Destek

Hem hamilelik süreci hem de doğumdan sonraki lohusalık dönemi anne adayı için oldukça zor dönemler olabiliyor. Genel olarak çoğu anne adayının yaşadığı bu durum, bir problem olarak adlandırılmayacak kadar normal. Bu gibi durumlarla ilgilenen birçok uzman var ve devlet hastaneleri de dahil olmak üzere, sizi maddi olarak sıkıntıya sokmayacak tedaviler bulmanız mümkün. 

Düzenli olarak görüştüğünüz bir psikolog ve psikiyatrist varsa bu dönemi de onunla görüşerek geçirmenizin daha sağlıklı olacağını belirtelim. Sizi ve çevrenizi daha önceden tanıyan hekiminizle daha rahat ve güvenli bir iletişim kurabilirsiniz.

Rahat Giysiler

Bu dönemde özellikle kıyafetleriniz vücudunuzu sıkmaması, dar olmaması ve sizi rahatsız etmemesi çok önemli. Hem konforlu hem de içinde kendinizi iyi hissettiğiniz kıyafetleri tercih etmelisiniz. Özellikle sağlığınız için dar giyinmemeniz gerektiğini unutmayın. 

Gebelikte vücudunuzun geçirdiği değişimler sizi rahatsız edebilir. İçinizde bir can büyüttüğünüzü unutmayıp bunların olağan şeyler olduğunu anlamalısınız.  Vücudunuz değişecek, çünkü bir mucize gerçekleştiriyor. Kendinizle gurur duymalı ve vücudunuzla barışmalısınız. Giymek istediğiniz her şeyi giymelisiniz. Ancak sağlığınıza zarar verecek kıyafetlerden uzak durmalısınız.  

Örneğin hamilelikte varislerin şişmesi, birçok anne adayının korkulu rüyalarından biri. Varislerle başa çıkmanın en etkili yollarından bir tanesi de dar kıyafetler tercih etmemenizdir. Hamilelikte varis ile ilgili ayrıntılı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

Vücut Bakımı 

Kolay bir hamilelik için ihtiyacınız şeylerden en önemlisi kendinizi iyi hissetmektir. Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak en önemli şeylerden bir tanesi de bakım yapmaktır. Bakım sonrası yumuşayan cildiniz, mis gibi kokan saçlarınız ve küçük masajlarla rahatlamış vücudunuz sayesinde kendinize zaman ayırmanın mutluluğuna erişebilirsiniz. Minik yavrunuz doğmadan önce olabildiğince kendinize zaman ayırmaya çalışın çünkü bebeğinizin doğumuyla bütün odağınız onun nasıl daha sağlıklı ve daha mutlu olabileceğine kayacak, bizden söylemesi 😊.

Hamileliğin her dönemi kendi içinde zorluklar barındırır ancak özellikle üçüncü trimester dönemi anne adayını daha çok yorma ihtimali olan bir dönemdir. Özellikle son üç ayda sizi rahatlatacak ipuçlarına ihtiyaç duyarsınız. Bu yüzden anne adaylarının hamilelik sürecini kolaylaştıran ipuçları neler, daha rahat bir gebelik süreci için neler yapmalısınız sizinle paylaştık. Gebeliğinizin keyfini çıkarmanız ve minik yavrunuza sağlıklı bir şekilde kavuşmanızı diliyoruz. Keyifli okumalar.

]]>
https://www.bebek.com/anne-adaylarinin-hamilelik-surecini-kolaylastiran-ipuclari/feed/ 0