Düşük Nasıl Hissedilir? Belirtileri Nelerdir?

Her kadının hayali, sorunsuz bir gebelik geçirip bebeğini sağlıkla kucağına almaktır. Ancak her ne kadar üzücü bir durum olsa da bazı hamilelikler çeşitli nedenlerden kaynaklı olarak düşükle sonuçlanabilmektedir.

Hamilelikte düşük tehdidi ilk aylarda tüm gebeliklerin yaklaşık %20’sinde görülse de bulguların ardından gerekli önlemlerin alınması sonucu tehlikeyi atlatabilen birçok kadın da vardır. Bu aşamada “Düşük nasıl hissedilir?” sorusu hayati bir önem taşır. Çünkü erken fark edilen durumlara müdahale edilebilme şansı doğacaktır.

Düşük nedir, neden olur, belirtileri nelerdir ve en önemlisi nasıl anlaşılır, birlikte inceleyelim.

Düşük Nedir?

Normal bir gebeliğin süresi ortalama 40 haftadır. Gebelik eğer ilk 20 haftadan önce bebeğin kaybıyla sonlanırsa bu durum düşük olarak adlandırılır.

İlk 12 hafta içerisinde gerçekleşen düşükler erken düşük, 12. hafta ile 20. hafta arasında yaşanan düşükler ise geç düşük olarak tanımlanır. 20 haftadan sonra bebeğin kaybedilmesi durumu artık düşük olarak değil, ölü doğum olarak isimlendirilir.

Düşük Nasıl Gerçekleşir?

Gebeliğin erken dönemlerinde görülen vajinal kanamalar düşük tehdidi olarak adlandırılmaktadır. Düşük tehdidinin en önemli özelliği rahim ağzında bir açılma veya herhangi bir değişiklik olmamasıdır. Kanama ile birlikte ağrı ya da kramp olmaması tipiktir. Ağrının var olması olayın bir düşük ile sonuçlanmasına daha yüksek olasılık verir.

İlk 3 aylık dönemde vajinal kanamaların görülmesi olası bir durumdur. 20 haftadan küçük olan tüm gebeliklerin yaklaşık %25 ve %30’u arasında az ya da çok olmak üzere kanamalar görülebilmektedir. Bu hastaların yaklaşık yarısında gebelik bir düşük ile sonuçlanırken diğer yarısında ise gebelik normal bir şekilde devam eder.

Düşük Türleri Nelerdir?

Hamilelikte yaşanan düşüklerin farklı türleri bulunur.

• Düşük Tehdidi

Gebeliğin ilk haftalarında daha sık karşılaşılan, rahim ağzında açıklık olmaksızın hafif kanama ile kendini gösteren duruma düşük tehdidi denir. Çoğunlukla uygun ilaç tedavisi ve istirahat ile önlenebilmektedir.

• Kaçınılmaz (Önlenemez) Düşük

Abortus insipiens olarak adlandırılan bu düşük tipinde fetüs doğum kanalından dışarı düşer. Kanama şiddetli ve rahim ağzı açılmış durumdadır. Kasılmalar yoğundur. Karın ağrısı ve kramp vardır. Pıhtı ve parça şeklinde dökülmeler gerçekleşir. Bu tip düşük tehdidi olarak başlayıp tüm müdahalelere rağmen önlenememiş olan düşüktür.

• Tam Düşük

Komplet abortus olarak adlandırılır. Bu tipte gebeliğe ait bütün öğeler rahimden düşer. (Fetüs, plasenta, kese vb.) Rahimde hiçbir parça kalmaz. Ağrı ve kasılmalar kendiliğinden son bulur. Daha çok erken düşük tiplerinde görülür.

• Tam Olmayan (Tamamlanmamış) Düşük

İnkomplet abortus olarak adlandırılır. Tam düşüğün aksine bu tipte fetüs düşer, ancak bebeğin eşi olarak tanımlanan plasenta ve diğer dokular rahim içerisinde kalır. Bu durumda kanama devam eder. Vakit kaybetmeden kalan parçaların kürtaj ile rahimden alınması gerekir.

• Fark Edilmeyen Düşük

Missed abortus olarak tanımlanan fark edilmemiş, kaçırılmış düşük olarak da bilinen türdür. Halk arasında ‘Bebeğin anne karnında ölmesi’ durumu da denir.

Bu düşükte ya embriyo hiç oluşmamıştır ve sadece kese mevcuttur ya da embriyo ölmüştür ve hiçbir belirti yoktur. Herhangi bir kanama veya bulgu oluşmadığı için fark edilmesi haftalar sürebilir. Bu durumda yine kürtaja başvurarak rahim içinin temizlenmesi gerekir.

Düşük Belirtileri

Anne adaylarını en çok korkutan olayların başında gelen düşüğün olası belirtileri, hamileler tarafından en sık merak edilen konulardan biridir.

Peki düşük belirtileri nelerdir?

• Vajinal kanama (Kanama şiddeti her kadında farklı seyredebilir. Bazen damla damla veya lekelenme şeklinde bazen yoğun ve parlak renkli olabilir.)
• Karın ağrısı
• Kahverengi veya pembemsi akıntı
• Vajinadan parça gelmesi
• Sırt ağrısı
• Kasık bölgesinde oluşan kramplar
• Bulantı ve kusma
• Ateş
• Hâlsizlik bu belirtiler arasında sayılabilir.

Her hamile kadının düşük belirtileri hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Bu bulgular her zaman düşüğe işaret etmeyebilir. Ancak ağrı ve kanama birlikte seyrediyorsa hiç vakit kaybetmeden bir sağlık birimine başvurulmalıdır.

Düşük Nasıl Anlaşılır?

Halk arasında kanama ve şiddetli karın ağrısı, düşüğün en belirgin belirtileri arasında kabul edilir. Fakat düşük tiplerinden de görüldüğü üzere bazı durumlarda anne adaylarının düşüğü anlayıp fark edebilmesi mümkün olmamaktadır.

Düşük belirtileri arasında sayılan bulgulardan herhangi birine rastlandığında mutlaka bir doktora müracaat edilmelidir.

Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra doktorunuz tarafından kesin bir tanı konabilir.

• Ultrason muayenesi ile fetüsün kalp atışları takip edilir.
• Pelvik muayene ile rahim ağzı açıklığı kontrol edilir.
• Kan tahlilleri ile plasentanın yerinde olup olmadığı kontrol edilir.
• Doku testleri ile eğer parça gelmişse düşükten kaynaklı olup olmadığı kontrol edilir.

Tüm bunların değerlendirmesi ile annede düşük olup olmadığı kesin olarak anlaşılır.

Düşüğe Hangi Durumlar Sebep Olur?

Çoğu zaman düşüğe neyin sebep olduğunu bilmek mümkün olmayabilmektedir. Bunun en büyük nedeni de birçok farklı faktörün olmasıdır. Uzmanların ortak görüşü, embriyodaki genetik sorunlar ve gelişimsel anomalilerin kayıplara sebep olabildiğidir.

Bunun yanı sıra,

• Yüksek ateş
• Yüksek tansiyon
• Şeker hastalığı
• Tiroid bozuklukları
• Kromozomal anomaliler
• Miyomlar
• Rahimdeki doğumsal anomaliler
• Polikistik over sendromu
• Stres
• Çoğul gebelikler
• Servikal yetmezlik
• Radyasyon, ilaç kullanımı gibi etkenler
• Aktif enfeksiyon varlığı
• Kronik hastalıklar
• Anne veya babadan gelen genetik bir bozukluk düşüğe neden olabilir.

Eğer gebelik düşükle sonlanmış ise bu olaya yukarıdaki durumlardan herhangi biri sebep olmuş olabilir.

GEBELİKTE DÜŞÜK TEHLİKESİ konulu makalemize ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın!

GEBELİKTE DÜŞÜK TEHLİKESİ: https://www.bebek.com/gebelikte-dusuk-tehlikesi/

Himlerde Düşük Riski Daha Fazladır?

Her gebelikte düşük riski bulunmaz. Bu nedenle anne adaylarının tehlike içeren bir durumları yoksa gereksiz endişeye kapılmamaları gerekir. Ancak bazı hamilelerin düşük yaşama olasılığı daha yüksek olabilmektedir.

Aşağıdaki özel durumlar hamilelerin düşük yaşama ihtimalini artırmaktadır:

• Anne adayının yaşının küçük olması
• Anne adayının yaşının çok ileri olması
• Anne adayının daha önceki gebeliğinin düşükle sonuçlanmış olması
• Hamilelikte sigara veya alkol kullanılması
• Günlük kafein tüketiminin yüksek olması
• Gebenin rahmini doğrudan etkileyen durumlar (Karın bölgesine ağır bir darbe gelmesi, kaza geçirilmesi, amniyosentez gibi rahmi etkileyen bir tetkik yapılması gibi.)
• Anne adayının ateşinin aniden yükselmesi

Düşüğe Karşı Alınabilecek Önlemler

Hamilelerin düşükten korunmak için alabileceği birtakım önlemler bulunmaktadır.

• Gebelik planlıyorsanız hamile kalmadan önce alkol ve sigara kullanımını bırakmalısınız.
• Sağlıklı bir beslenme rutinine geçmeli, vitamin ve mineralce zengin beslenmelisiniz.
• Gebelik öncesinden başlayarak folik asit kullanımına başlamalısınız.
• Aşırı kafein tüketiminden kaçınmalısınız.
• Kronik hastalıklarınız varsa gebe kalmadan önce sağlık kontrolünden geçmeli ve bu rahatsızlıkları kontrol altına almalısınız.
• Bilinçsizce ilaç kullanımından sakınmalısınız.
• Çeşitli enfeksiyonlara karşı kendinizi korumalısınız.
• Ağır egzersiz hareketlerinden kaçınmalı, hamileliğe uygun bir egzersiz programı tercih etmelisiniz.
• Zararlı kimyasallara maruz kalmamaya özen göstermelisiniz.

Vajinal kanama ve kasılmalar, gebelikte en çok korkutan durumlardır. Eğer böyle bir belirti yaşıyorsanız hamilelikte düşük olasılığını göz önüne getirerek en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Unutmayın, her kanama düşük habercisi olmayabilir. Ancak düşük varlığında acil müdahalenin önemi oldukça büyüktür.