3 – Bebek.com https://www.bebek.com Hamilelik, Bebek, Çocuk ve Anne Sağlığı Mon, 04 Dec 2023 10:48:41 +0000 tr hourly 1 https://www.bebek.com/wp-content/uploads/2022/12/cropped-cropped-bebek-favicon-192x192-1-32x32.png 3 – Bebek.com https://www.bebek.com 32 32 Yenidoğan Bebek Nasıl Görünür? https://www.bebek.com/yenidogan-bebek-nasil-gorunur/ https://www.bebek.com/yenidogan-bebek-nasil-gorunur/#respond Tue, 22 Nov 2022 10:00:00 +0000 https://www.bebek.com/?p=29375 Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz andan bu yana ortalama 40 hafta belki daha azı geçti ve o küçük mucizeniz artık kucağınızda. 😍

Tarifi olmayan mutluluk, korku, endişe, huzur gibi birçok duyguyu aynı anda yaşayacağız bebeveynlik günleriniz artık başladı.

Bebeğinizi kucağınıza ilk aldığınızda onun kime benzediğini görmenin ve bunu keşfetmenin dünyalara bedel bir an olduğunu hepimiz biliyoruz.

Ancak bebeğiniz dünyaya gözlerini ilk açtığında biraz farklı görünüyor olabilir. Kırmızı hatta mora yakın bir cilt rengine sahip ve gözleri henüz tam olarak görmediği için biraz garip bakıyor olabilir. Bu durum endişelenmenize sebep olmasın çünkü bunların hepsi oldukça doğal.

Endişelerini azaltmak adına yenidoğan bebeğin fiziksel özellikleri ve hareketleri nasıl olur, yenidoğan bebek  nasıl görünür gibi merak edilen soruları dilerseniz birlikte yanıtlayalım.

Yenidoğan Bebeğin Fiziksel Özellikleri

Yenidoğan bir bebek ortalama 2800-3500 gram ağırlığında ve ortalama 50 cm boyunda dünyaya gelir. Elbette bu ortalama ağırlık ve uzunluk bebekten bebeğe değişiklik gösterir.

Bebeklerin en hızlı gelişim ve büyüme gösterdiği dönem ilk 6 aylık süreçtir.

Bebeğiniz ilk doğduğu günlerde kilo kaybı yaşasa da bu 6 aylık zaman diliminde neredeyse doğum kilosunun iki katına ulaşır. Bu sebeple fiziksel özellikleriyle birlikte hareket kabiliyeti de değişir. Yenidoğan bebek özellikleri şunlardır:

  • Yenidoğan Bebeklerde Şişlik

    Yenidoğan bebeklerin dünyaya ilk geldiklerinde yüzlerinde ya da vücudunun farklı kısımlarında şişlikler olabilir. Bu en sık karşılaşılan durumlardan biridir.

    Normal doğumlarda, bebeğin doğum kanalı boyunca neredeyse 10 saatlik bir yolculuk yaptığını göz önüne alırsak, yüzünün şişmesi ve uzaması doğaldır. Sezaryen doğumlarda ise normal doğumun aksine biraz daha basık bir baş görüntüsü olabilir. Bu durum 1-2 hafta içinde düzelir ve bebeğinizin başı normal şeklini alır.

  • Yenidoğan Bebeklerde El ve Ayaklarda Soğukluk

    Yeni doğmuş bebeğinizin üşüyüp üşümediğini kontrol etmek için el ve ayaklara dokunmak yeterli ve doğru bir uygulama değildir. Çünkü bebeğinizin ilk doğduğu günlerde kan akışı normal seyrine dönmediği için el ve ayakları soğuk olabilir.Yenidoğan Bebek Nasıl Görünür?Bunun yerine boyun, yanak veya sırt kısmına bakarak kontrol etmek daha doğru bir uygulamadır. Ayrıca bebeğinizin üstünü açtıktan bir süre sonra ateş ölçümü yaptığınız zaman da daha doğru sonuç alabilirsiniz.

  • Yenidoğan Bebeklerde Bıngıldak ve Baş Şekli

    Daha önce belirttiğimiz gibi doğuma bağlı olarak bebeğinizin baş şekli farklılık gösterebilir. Bu kısa bir süre sonra düzelecektir. Bunun yanı sıra başı vücuduna oranla biraz daha büyük görünür.

    Bebeğinizin başına dokunduğunuzda iki adet yumuşak alan olduğunu fark edebilirsiniz. Bu noktalara bıngıldak adı verilir ve bunlar bebeğiniz henüz kapanmamış olan kafatası kemikleridir.

    Yenidoğan Bebek Nasıl Görünür?

    Yenidoğan bebeğin fiziksel özellikleri arasında yer alan bu noktalar sayesinde bebeğiniz doğarken kafatası kemikleri birbirine yaklaşır ve bebeğinizin başı küçülür. Bu sayede doğum daha rahat gerçekleşir.Ön tarafta bulunan bıngıldağın kapanması 9-18 ay sürerken arka kısımdaki bıngıldağın kapanma süresi yaklaşık 3 aydır.

  • Yenidoğan Bebeklerde Cilt Rengi

    Bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınızda onun bembeyaz bir cilt rengine sahip olacağını düşünebilirsiniz. Ancak durum böyle olmayabilir. Çünkü yenidoğan bebeğin ten rengi, derisinin inceliği ve altındaki kan damarlarının görünüyor olmasından dolayı pembe ya da kırmızı renktedir.

Yenidoğan Bebek Nasıl Görünür?

Doğum sırasında kan dolaşımı düzenli olmadığı için mor ya da mavi renge de benziyor olabilir. Bu durum doğum sonrasında kendiliğinden düzelir ve olması gereken renge kısa bir süre sonra kavuşur. Bunların yanı sıra bebeğinizin kalça ve sırt bölgelerinde değişik büyüklüklerde “mongol lekeleri” adı verilen mavi-gri alanlar olabilir. Bunlar 1 yaşında kendiliğinden kaybolur.

  • Yenidoğan Bebeklerde Cilt Yapısı

    Yeni doğmuş bebeğin teni oldukça duyarlıdır. İnce ve saydam bir yapıya sahip olan derinin üstü yumuşak tüylerle kaplıdır. Bu tüyler hem anne karnında hem de doğumdan sonraki ilk günlerde bebeği koruma görevine sahiptir. Doğumdan sonra yavaş yavaş bu tüyler kaybolur.

  • Yenidoğan Bebeklerde Cilt Kuruluğu ve Soyulması

    Doğumdan sonraki dönemde bebeğinizin cildinin kuru olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Doğum sonrasında bebeklerin derisi pul pul dökülebilir. Bu süreç doğal olup iyileştiğinde daha kalın yapıya sahip bir derisi olacağını söylemek mümkündür.

    Ancak kurulukla beraber çatlak ve kanamalar oluyorsa doktorunuza danışıp onun tavsiye edeceği nemlendirici kremleri kullanabilirsiniz.

    Soyulmalar ise daha çok avuç içi ve ayaklarda fark edilir. Hatta bebeğinizin kıyafetlerinde bu küçük deri parçalarını görebilirsiniz. Bunlar doğal süreçler olduğu için endişelenmenize gerek yoktur.

  • Yenidoğan Bebeklerde Cilt Döküntüleri

    Genellikle yüz çevresinde sivilceye benzer noktacıklar olabilir. Bu deride yer alan gözeneklerin keratin adı verilen madde ile tıkanması sonucu olur.

    Bebeğiniz dış dünyaya alıştığında bu sivilceler kaybolur. “Miliaria” adı verilen diğer bir cilt döküntüsü ise ter bezleri iltihaplanması olarak tanımlanabilir.

    Kırmızı renkli ve hafif kabarık olan bu döküntüler bebek çok sıcak tutulduğu zamanlarda olur.

    Bunlar bebeğinizi kuru ve temiz tuttuğunuzda, serin bir ortamda bulunduğunuzda kaybolur. Bu sebeple bebeğinizi üşür diye düşünerek sarıp sarmalayıp şapka ve patikler giydirmek yerine onun vücut sıcaklığını kontrol edip ona göre giydirmeniz daha doğru olur.

  • Yenidoğan Bebeklerde Saç

    Bebeğiniz saçsız ya da başı tamamen saçla kaplı doğmuş olabilir. Bu bebekten bebeğe değişen bir durumdur. Saçsız olarak dünyaya geldiyse kısa bir süre sonra saçları çıkmaya başlar ya da çok saçı varsa sonrasında bu saçlar dökülecektir.

    Saç rengi, doğum sonrası ilk 6 ayda değişebilir. Ayrıca bebeğinizin cildinde ve saçlı derisinde sarımsı ve sedefli gibi görünen “konak” adı verilen minik kabuklarla karşılaşabilirsiniz.

    Konak cildi düzenli nemlendirme ve sık sık banyo yaptırma ile ortadan kalkan geçici bir problemdir.Yenidoğan Bebek Nasıl Görünür?

  • Yenidoğan Bebeklerde Gözler

    Saç renginde olduğu gibi bebeğinizin göz rengi de 6 ile 9 ay arasında kalıcı renge ulaşır. Bu sebeple bebeğinizin göz renginin doğum sonrasında değişebileceğine hazırlıklı olmalısınız.

    Bebekler doğum sonrasında 15-25 cm arası mesafeyi görebilirler. Ayrıca merkezi sinir sistemi kas hareketlerini tam olarak kontrol edemediği için zaman zaman gözde kaymalar olabilir. Bu durum 2-6 ay arasında kaybolur. Eğer 6 ay sonrasında da hâlâ bu kaymalar devam ediyorsa mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gerekir.

Küçük bir dipnot: Eğer bebeğiniz ağladığında gözyaşı dökmediğini görürseniz bu durumun ilk 4-6 haftalık süreçte normal olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeple böyle bir durumla karşılaştığınızda endişelenmenize ya da korkmanıza gerek yoktur.

Yenidoğan Bebeğin Hareketleri

yenidogan-bebegin-hareketleri

Yenidoğan bebek hareketleri, aslında daha çok reflekslerden meydana gelen davranışlardır. Daha tam olarak sinir ve kas sistemleri gelişmediği için kontrollü bir şekilde hareket etmesi oldukça zordur. Bu sebeple başını dik tutamaz ve sizin destek olmanız gerekir. Bununla birlikte bebeğinizi sırtüstü yatırdığınızda başını sağa sola çevirebilir veya kollarını bacaklarını hareket ettirebilir.

Bunun yanı sıra güçlü bir emme ve kavrama refleksi ile dünyaya gelirler.

Emzirirken memenizi yanağına dokundurduğunuzda başını yana çevirip hemen emmeye başlamasının sebebi de budur. Bu gibi temel hareketlerin yanı sıra yenidoğan bebeklerde görülen diğer davranış ve refleksler şu şekildedir:

  • Yenidoğan Bebeklerde Hapşırma ve Hıçkırık

    Bebekler ilk doğdukları günlerde çok hapşırırlar. Bunun sebebi sanılanın aksine üşüme değil burunda bulunan ödem ya da ortamdaki toz tanecikleridir. Bu sebeple bebeğinizin bulunduğu ortamı aşırı ısıtmak ve ortamı havalandırmamak onun hapşırmasını daha da arttırır.

Yenidoğan Bebek Nasıl Görünür?

Bir süre sonra kendiliğinden geçen hapşırmaları azaltmak için ortalama bir ortam sıcaklığı ve odayı sık sık havalandırmak daha doğrudur.Hıçkırık ise genellikle beslenme sonrasında ortaya çıkan reflekslerden biridir. Midenin gazla ya da sütle gerilerek diyaframa baskı yapması sonucu olur.

Eğer emzirirken bebeğiniz hapşırmaya başlarsa emzirmeye ara verilmeli ve pozisyon değiştirilmelidir. Ancak hıçkırık çok uzun sürüyorsa tekrar emzirilmelidir. Emzirme sonrası hıçkırık başladıysa da gazı çıkarılmalıdır.

  • Yenidoğan Bebeklerde Çene, Kollar ve Bacaklarda Titreme

    Bebekler anne karnından ilk ayrıldıkları andan itibaren ani ses duyduklarında, altı değiştirilirken, soyulup giydirilirken hatta emerken bile ellerini sıkıp kollarını ve bacaklarını oynatmaya başlarlar.

    Bunlar sinir sistemi tarafından tam olarak kontrol edilebilen hareketler değildir. Bunların yanında çene titremesi, irkilme ya da kol ve bacaklarda 2-3 atımdan oluşan kasılmalar görülebilir. Bu hareketlerin nöbet olmadığından emin olmak gerekir.

    Kasılmalar olduğunda bebeğinizin kol ve bacaklarını tutarak onu sakinleştirebilirsiniz. Ancak bu kasılmalar sıklıkla görülüyor ve kısa sürede geçmiyorsa videosunu çekip doktora danışmak gerekir.

“Yenidoğan Bebekler Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz” Konulu yazımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Yenidoğan Bebekler Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz: https://www.bebek.com/yenidogan-bebekler-hakkinda/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/yenidogan-bebek-nasil-gorunur/feed/ 0
Şiddetli ve Düzensiz Adet Kanamaları Miyom İşareti Olabilir! https://www.bebek.com/siddetli-ve-duzensiz-adet-kanamalari-miyom-isareti-olabilir/ https://www.bebek.com/siddetli-ve-duzensiz-adet-kanamalari-miyom-isareti-olabilir/#respond Tue, 08 Nov 2022 13:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=4723 Bir adet döneminde ortalama 20-60 ml. kan kaybedilir. Adet kanamasının aralıklarını ve kanama süresini belirlemek kolay ama kanama miktarını ölçmek zordur.

Adet miktarının 80 ml.’nin üzerine çıkması şiddetli adet kanaması olarak nitelendirilir. Bu durumda adet kanamasının süresi uzamış veya kanama süresi 7 günle sınırlı kalmasına rağmen kanamanın şiddeti artmış olabilir.

Sağlıklı kadınların yaklaşık yüzde 10-15’inde bu sorun gelişebilir. Ortalama adet sıklığı 28 günde birdir, 25 günden kısa ve 35 günden uzunsa bir problem olabilir.

Şiddetli Adet Kanaması Neden Kaynaklanır?

Adet kanamalarının şiddetli olmasının başlıca nedenleri arasında hormonal denge bozuklukları gelir. Bu tür kanama pelvik veya sistemik bir hastalık olmaksızın ortaya çıkan rahim orijinli aşırı, uzamış veya sık kanamadır.

Hiçbir nedenin bulunmadığı, rahim ve rahim içinin tamamen normal yapıda olduğu, hormon ve pıhtılaşma sisteminin normal fonksiyon gördüğü bu grup, disfonksiyonel kanama bozukluğu başlığı altında toplanır.

Muayenelerin 1/5’i cerrahi girişimlerin 1/4’ü bu sebeple yapılır. Böyle bir durumda ayırıcı tanıda akla gebelik, çeşitli ilaç kullanımları, var olan sistemik hastalıklar ile miyom ve polip gibi rahme ait olan patolojik durumlar mutlaka gelmelidir.

Adenomyosis denilen ve rahmin kas tabakasında endometriozis varlığı ile tanımlanan durum da şiddetli kanamaya yol açabilir.

Nadiren de olsa rahim kanserinin kendisi veya öncü lezyonları da bu tip anormal kanamalara yol açabilir. Ayrıca kanın pıhtılaşmasını ve kanamanın durmasını sağlayan pıhtılaşma sistemi denge bozukluklarında da adet kanamaları şiddetli olabilir.

Kadınların Yaklaşık Yüzde 25’inde Görülen Miyomların Şiddetli Kanamada Yapıcı Etkisi Var mıdır?

Miyomlar rahmin kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu urlar olarak tanımlanır.

Gerçek bir tümör olmadıkları için de metastaz yapmaz, yani bir organa yayılmazlar. Diğer taraftan miyomlar rahimde bulundukları yerlere göre farklı bulgular verirler.

Saplı olan ve karnın içerisine doğru büyüyen miyomlar kanama bozukluğuna yol açmazken, rahim duvarını tutan veya rahim boşluğuna doğru büyüyen miyomlar kanama bozukluğunun sık rastlanan nedenlerinden birini oluştururlar.Şiddetli ve Düzensiz Adet Kanamaları Miyom İşareti Olabilir!

Miyom Tanısı Nasıl Konuyor?

Detaylı bir hasta hikayesi alınması ve ultrasongrafik inceleme ile birçok patoloji ortaya konabilir. Altta yatan faktör miyom ise muayenede rahim büyümüş olarak bulunabilir.

Poliplerin, miyomların ve kanserin tanısında rahim içine sıvı verilerek yapılan ultrason incelemeleri ile daha ileri tetkik olan histeroskopi ile rahmin içini bir kamerayla görüntüleyen işlem önemli bir yer tutar.

Endometrial biopsi ile rahim içi problemlerin tanısı %96 vakada konur. Hormonal faktörlere bağlı kanamaların tanısı için hormon testlerine başvurulabilir.

Miyom Nasıl Tedavi Edilir?

Genel tedavi prensibi altta yapan patolojiye yöneliktir. Miyom söz konusu ise genç, doğum yapmamış kadınlarda miyomektomi denilen sadece miyomun çıkarılması tercih edilirken, hormonal tedaviye yanıt vermeyen ileri yaş hastalarda çocuk doğurma isteği de tamamlanmışsa, yumurtaları bırakarak sadece rahmin alınması gerekebilir.Şiddetli ve Düzensiz Adet Kanamaları Miyom İşareti Olabilir!

Tedaviye yanıt vermeyen aşırı kanamalarda alternatif olarak, rahmin iç yüzeyinin ısı veya elektrik enerjisinden yararlanılarak yakılması düşünülebilir.

Poliplerin rahim ağzından dışarıya çıkacak kadar büyük olanları dibinden tutularak cerrahi olarak çıkartılabilir.

Genç yaştaki kadınlarda şiddetli adet kanamaları dışında kısırlığa neden olabildikleri için cerrahi olarak çıkarılması esas tedaviyi oluşturur. Ayrıca menopoz döneminde ve menopoz sonrası dönemde poliplerin teşhisi ve tedavileri ayrı bir anlam kazanır çünkü polipler bu dönemde kanser ile birlikte gelişebilir.

Tüm poliplerde yüzde 10 oranında 1-10 yıllık süreçte kanser gelişimi de gözlendiğinden çıkarılmaları şarttır.

Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fatih Güçer

”Hamilelikte Sağlık” Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Hamilelikte Sağlık: https://www.bebek.com/hamilelikte-saglik/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/siddetli-ve-duzensiz-adet-kanamalari-miyom-isareti-olabilir/feed/ 0
En İyi Doğum Hediyesi Fikirleri https://www.bebek.com/en-iyi-dogum-hediyesi-fikirleri/ https://www.bebek.com/en-iyi-dogum-hediyesi-fikirleri/#respond Tue, 20 Sep 2022 10:00:09 +0000 https://www.bebek.com/?p=37438 Sevdiklerimize hediye almak, onların yüzlerinde gülümsemeye sebep oluyor olmak her zaman bizlere tatlı bir huzur vermektedir. Özel ve anlamlı günlerde onları hatırladığımızı, onlara değer verdiğimizi ufak ya da büyük fark etmeksizin çeşitli hediyelerle somut olarak göstermek isteriz. Bu özel günlerin arasında en heyecanlı olanlarından birisinin de sevdiklerimizin ya da yakınlarımızın henüz yeni doğum yaptıkları, dünyanın en güzel duygularından biri olan anneliği tattıkları gün diyebiliriz.

Hediye almanın zaman zaman çok zor olabildiğini hepimiz biliyoruz. En doğru hediye seçimini yapmak için saatlerce aramalar yapıyoruz. Peki siz daha önce yeni doğum yapmış ya da yapacak olan bir sevdiğinize, tanıdığınıza doğum hediyesi almış mıydınız? Eğer daha önce hiç doğum hediyesi alma tecrübeniz yok ise fikir edinmek için çok doğru yere geldiniz. Hoş geldiniz! 😍

Bu yazımızda sizlere birbirinden yararlı olabilecek en iyi doğum hediyesi fikirlerini vereceğiz. Umuyoruz ki çok hoşunuza gidecek. Haydi hemen başlayalım!

Yeni Doğum Hediyesi Seçilirken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hayattaki en güzel duygulardan birini tatmaya başlayacak olan annelere yeni doğum hediyesi seçilirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar olduğunu düşündük. Hediyenin alınan kişiyi duygusal olarak iyi hissettirmesi, maddi olarak onun yükünü hafifletmesi; yeni doğum sürecinde taze anne için çok iyi olacaktır. İşe yarar, ince düşünülmüş hediyelere tüm anneler bayılır. Müthiş jestler yapmaya hazır olun!

Anneye Doğum Hediyesi Fikirleri

  • İlk Hediyem Bebek Hediyesi

En İyi Doğum Hediyesi FikirleriEn İyi Doğum Hediyesi Fikirleri

Bir anneye veya anne adayına verilebilecek en güzel doğum hediyelerinden birisi… İşte karşınızda; ebebek Hediye Kartları! İlk Hediyem Bebek Hediyesi son zamanlarda revaçta. “İlk Hediyem” kartları kolay kullanımı ve eğlenceli tasarımı ile hem ebebek mağazalarında hem de ebebek.com’da kullanıma hazır şekilde geniş seçenekler sunuyor!

Bu Sevimli Hediye Kutusunun İçerisinde;

  • 1 adet ergonomik tasarıma sahip sevimli ebebek dişlik,
  • Seçiminize göre 100 TL veya 250 TL veya 500 TL veya 750 TL veya 1000 TL tutarında hediye kartı,
  • Sevdiklerinizin minikleriyle mutlu anılarını saklayabilecekleri hediye kutusu,
  • Sevdiklerinize içten dileklerinizi yazabileceğiniz not kartı bulunmaktadır.

Bebeklerin ilk eşyalarının saklanabileceği İlk Hediyem Bebek Hediyesine adeta bir hatıra kutusu diyebiliriz. Bakiyesini tüketene kadar dilediğinizce kullanabileceğiniz bu ürüne hemen ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

İlk Hediyem Bebek Hediyesi: https://www.e-bebek.com/ebebek-ilk-hediyem-bebek-hediyesi-p-hdykt0022005/

Dilerseniz aşağıdaki videomuza da bir göz atabilirsiniz.

 

  • İlk Anılarım Bebek Hediyesi

Yeni doğum yapmış yakınlarınıza ve sevdiklerinize hediye göndermek istiyorsunuz. Fakat biraz daha klasik seçimlerden uzaklaşıp farklı hediyelerden yana mı seçim yapmak istiyorsunuz? İlk Anılarım Bebek Hediyesi tam da bunun için var. Bu güzel kutunun içerisinde bulunan birbirinden keyifli ürünler, hediye kartı ve eğlenceli tasarımıyla ebebek.com’da kullanıma hazır şekilde sizi bekliyor! Onlara ilk anılarını saklayabilecekleri bir hediye kutusu göndermek ve mutluluklarına dahil olmak için hazır mısınız? “Evet!” dediğiniz duyar gibiyiz.

Bu Sevimli Hediye Kutusunun İçerisinde;

  • Diş kutusu,
  • Saç kesesi,
  • Boy cetveli,
  • Bebek günlüğü,
  • Ayak izli fotoğraf çerçevesi,
  • Müslin battaniye,
  • Seçiminize göre 500 TL veya 750 TL veya 1.000 TL tutarında hediye kartı,
  • Miniklerin ilk anılarının saklanabileceği hediye kutusu,
  • Sevdiklerinize içten dileklerinizi yazabileceğiniz not kartı bulunmaktadır.20

İlk Anılarım Bebek Hediyesi: https://www.e-bebek.com/search?text=ilk%20an%C4%B1lar%C4%B1m

Kutu içeriğini daha detaylı incelemek için videomuzu izleyebilirsiniz

 

  • Baby Memory Prints

baby-memory-prints-3d-cerceveAyak İzi Çerçeve

Anılarımız geriye kalan en güzel hediyelerimizden birisi. 3D Çerçeve, Ayak İzi Çerçevesi ve çok daha fazlası… Bebeklik fotoğrafı, hastanede çekilen ilk fotoğraf, minik ayak izleri ve çok daha fazlasını sevdiklerinize armağan etmek isterseniz Baby Memort Print ürünleri sizin için farklı bir seçenek olabilir. Manevi değerinin de fazla olduğu bu ürünleri incelemek için aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

Baby Memory Prints: https://www.e-bebek.com/baby-memory-prints-b689/

  • Lohusa Seti

Taze annelerin en çok ihtiyacı olan eşyalardan birisi de lohusa setleri. Minik bebeğini kucağına almış, onunla tatlı anılar bırakmak isteyen anneler süslü lohusa setlerini çok beğeniyorlar. Birbirinden güzel fotoğraflar çekilerek, minik bebeğine güzel bir anı bırakmış oluyorlar. Kendileri de adeta prenses bir anne oluyorlar.

Lohusa Setleri tam da yeni anneler için özel tasarlanmış. Şık görüntüsü ve rahat yapısı ile çok güzel hediye alternatiflerinden birisi.

Ürünü hemen incelemek için bağlantıya tıklayın: https://www.e-bebek.com/ozay-aygen-keten-fiyonklu-lohusa-seti-p-22yozyklhs008001

  • Yenidoğan Hastane Çıkışı

Yeni annelerin en çok tercih ettiği bebek ürünlerinden birisi hastane çıkışı setleri. Minik bebeği için uygun olabilecek, rahat olan ve onun tenine zarar vermeyen kumaşlardan üretilen hastane çıkışı setleri doğum sonrası annelerin en çok satın aldığı ürünler arasında. Eğer siz de sevdiklerinize doğum hediyesi almak istiyorsanız tercihinizi hastane çıkışı setlerinden yana kullanabilirsiniz. Hem hesaplı hem de doğru bir tercih olacaktır. Farklı alternatifler olması açısından da şanslısınız. Seçin, beğenin, alın!

Yukarıda gördüğünüz modeller ve daha fazlası için Yenidoğan Hastane Çıkışı ürünlerini inceleyin: 

https://www.e-bebek.com/yenidogan-hastane-cikisi-c3757

Hediye önerilerimizi beğendiyseniz fikirlerinizi bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın!

Daha farklı hediye fikirleri bulmak istiyorsanız diğer ürünleri buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz: https://www.e-bebek.com/

 

”Anne Adayları için Giyim Önerileri” Konulu yazımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Anne Adayları için Giyim Önerileri: https://www.bebek.com/anne-adaylari-icin-giyim-onerileri/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/en-iyi-dogum-hediyesi-fikirleri/feed/ 0 https://www.youtube.com/embed/VoETR4L5JO0?feature=oembed 3 - Bebek.com nonadult
1-2 Haftalık Gebelik https://www.bebek.com/1-2-haftalik-gebelik/ https://www.bebek.com/1-2-haftalik-gebelik/#respond Sun, 31 Jul 2022 13:00:23 +0000 https://www.bebek.com/?p=28583 Siz şu an fark etmiyorsunuz ve muhtemelen bu haberi 2-3 hafta içinde öğreneceksiniz fakat müjde, vücudunuz hamilelik için ilk adımı attı!

Gebeliğin ilk iki haftası biyolojik olarak hamilelik sürecini başlatacak olayların gerçekleştiği dönemdir. 1 haftalık gebelik ile 2 haftalık gebelik bebeğin gelişim haftaları olarak hesaplansa da esasen yumurtanın döllendiği süreci kapsar. Peki yaklaşık 40 hafta sürecek olan bu serüvenin ilk iki haftasında sizi b bebeğinizi neler bekliyor?

1 Haftalık Gebelik

1-2 haftalık gebelik döneminde bebeğin gelişiminden bahsetmek mümkün olmaz. Bu haftalarda ancak onun meydana geliş serüvenini inceleyebiliriz.

Kanınızda dolaşan östrojen ve progesteron miktarındaki artış, rahminizi harekete geçirir. Rahmin harekete geçmesi, döllenecek yumurta için güçlü bir duvar oluşumuna zemin hazırlamış olur. Rahim oluşturduğu bu duvarla, bebeğin tutunmasına uygun bir ortam meydana getirir.

Aynı anda yumurtalıklardaki folikül olarak tanımlanan sıvı keselerin içerisinde yumurta (dişi üreme hücresi) olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşan yumurta, folikülden ayrılır ve yumurta kanalına (follop tüpü) doğru ilerler.

Partnerin dişi üreme sistemine gönderdiği spermler, serviksten geçip rahme giriş yapar. Spermler, fallop tüpüne ulaşır ve nihayet yumurta ile karşılaşır. Bu yolculukta canlı kalan spermlerden sadece bir tanesi yumurta zarını delip içeri girmeyi başaracak! Şimdi sırada yumurtanın döllenme aşaması var.

1 – 2 Haftalık Hamilelikte Döllenme ile Birlikte Yaşanan Gelişmeler

Spermin yumurta zarını delmesinden sonraki 30 saat içerisinde sperm ile yumurtanın hücre çekirdekleri birleşir. Çekirdeklerin birleşmesi ile döllenme olayı gerçekleşmiş olur. Döllenme ile birlikte üreme hücrelerindeki çekirdeklerin yani kalıtsal bilgilerin bir araya gelmesi bebeğin özelliklerinin bir kısmını anneden bir kısmını babadan almasını sağlar.

Döllenmenin gerçekleştiği an bebeğin cinsiyeti bellidir. Eğer yumurtanın çekirdeğine ulaşan sperm Y kromozomu taşıyor ise bebek erkek, X kromozomunu taşıyor ise bebek kız olacak demektir. Bu bilgi başından beri belli olsa da siz bu bilgiyi muhtemelen 16. haftadan sonra öğreneceksiniz.

Döllenmiş olan yumurtaya artık zigot denir. Zigot, rahme doğru 3-4 gün boyunca ilerlerken aynı anda seri mitoz bölünmeler geçirerek hücre sayısını arttırır. Bölünmeler sonucu oluşan hücre yığını blastosist adını alır. Yani bu süreçte bebeğiniz bir hücre topundan ibaret diyebiliriz. Ancak ilerleyen süreçte blastosist, plasenta ve embriyoyu oluşturacak.

1-2 Haftada Bebek

Aslında henüz bu süreci 1-2 haftalık bebek olarak değerlendiremeyiz. Bu süreçte vücudunuz gebeliğe hazırlanan bir maceraya doğru yola koyulur. Hamilelikte 1. ve 2. haftanın asıl konusu, yumurtlama ve döllenme süreçleridir.

Yani bu süreçte bebeğiniz, yumurtanın yolculuğuna başlayan milyonlarca spermden fallop tüpüne ulaşan ve yumurta ile karşılaşan en sağlıklı ve en güçlü sperm diyebiliriz. Kendisi şu an için dölleniyor ve anne karnına yerleşmek için hazırlıklar yapıyor. Yani ilk iki hafta bebekte herhangi bir organ gelişiminden bahsetmek imkansızdır.

1-2 Haftalık Gebelikte Anne

Bu dönem itibariyle anne, yumurtanın en aktif olduğu dönemi yaşar. Döllenmeye çabalayan veya döllenen yumurta, annede bazı gelişmelere ve değişimlere neden olabilir. Döllenme tamamladıktan sonra embriyonun rahme tutunması için anne vücudunda

fark etmediği değişimler olur. Bu değişimlerin ilki endometrium adı verilen rahim zarının kalınlaşmaya başlamasıdır.

Dünyaya yeni gelecek olan bir bebeğe hazırlanan vücut, etkilerini tabii ki anneye gösterecektir. Bu dönemde oluşan etkilerin sebebi hormonal değerlerin farklılaşmasıdır. İşte 1-2 haftalık hamilelikte aktif, anneyi ve bebeği gebeliğe hazırlayan hormonlar ve etkileri:

1-2-haftalik-gebelikte-anne

  • Luteinizan Hormon (LH):

    LH hormonu cinsel fonksiyonlarda ve üremede görev alır. Döllenmeye giden yolda bu hormon fazlasıyla aktif olur. Hormonun var olması hamilelik döneminin en önemli parçasıdır. Çünkü LH kadınlarda yumurtalıkları uyararak yumurtanın çatlamasını sağlar. Luteinizan hormonunun hamilelik başlangıcı adına ne kadar aktif olduğunu buradan anlayabilirsiniz. LH ayrıca östrojen ve progesteron hormonlarının salınımını da düzenler.

  • Folikül Stimülan Hormonu (FSH):

    Kadınlarda ve erkeklerde ergenlikten itibaren salgılanan bu hormon, döllenme döneminde öne çıkar. Folikül stimülan hormonu, yumurtlamayı tetikleme özelliğinden dolayı en az LH kadar önemlidir.

  • Östrojen:

    Östrojen hormonu, hamilelikte embriyonun rahme tutunması için rahmin uyarılmasını sağlar. Bu hormon hamilelik sürecinin en başında aktifleşmeye başlar ve hamilelik boyunca aktifliğini korur.

  • HCG Hormonu (Human Karyonik Gonadotropin):

    Gebe olduğunuzu bu hormon sayesinde öğrenebilirsiniz. Kanda görülen bu hormon seviyesi hamilelik testinin en kesin cevabıdır. HCG yeni döllenmiş yumurtayı çevreleyen hücreler tarafından salgılanır. Gebeliğin rahme yerleşmesinden sonra yükselen hormon, ilk 3 ayda sık sık görülen o meşhur mide bulantılarının esas sebebidir.

  • Progesteron:

    Yumurtlamadan hemen sonra seviyesi yükselen progesteronun temel görevi, döllenen yumurtanın yerleşmesi ve korunması için rahim duvarının inşasına yardımcı olmaktır. Yani diğer bir deyişle progesteron, rahim duvarını embriyonun gelişimi için incelikle hazırlar. Bunu yaparken ise östrojen hormonundan yardım alır.

1-2 Haftalık Gebelikte Hamilelik Belirtileri Görülür mü?

En bilinen erken hamilelik belirtisi geciken adet dönemidir. Fakat genellikle anneler adet gecikmesi yaşadığını 1 ve 2 haftalık hamilelik sürecinde anlamaz. Yani döllenmeden itibaren anne adet görmez fakat 1-2 haftalık gebelikte bu döngünün gecikme durumu fark edilemeyebilir.

Hamilelik belirtileri döllenmeden itibaren etkinleşir fakat en belirgin belirtiler 3 ve 4. haftalarda yaşanır. Fakat şunu unutmamak gerekir, hamilelik belirtilerini yaşama şekli her gebede aynı değildir. Yani semptomları döllenme itibarıyla, erkenden de yaşamak mümkün.

1-2 haftalık gebelikte hamilelik belirtileri şu şekilde sıralanabilir.

  • Hafif Kanama ve Akıntı:

    Regl kanamasından farklı olarak akıntı şeklinde gelen kanama görülebilir. Kanamanın nedeni, embriyonun rahme tutunma çabasıdır. Regl kanamasından farklı olarak düzenli olmayan aralıklarla gelir ve açık renklidir. Nadiren de olsa erken hamilelik döneminde bu kanama yoğun bir akıntı şeklinde de yaşanabilir.

     

  • Kasık Ağrıları:

    Rahim kendini bebeğe hazırlarken kramplar ortaya çıkabilir.

  • Memelerde Hassasiyet:

    Memelerde büyüme ilerleyen süreçlerde net şekilde görünecektir. Fakat aynı zamanda erken hamilelik belirtileri arasındadır. Memeler hassaslaşır ve dokunulduğunda hafif bir acı hissi verir.

  • Yorgunluk ve Hâlsizlik:

    Gebelikle beraber miktarı artan progesteron hormonu, kişinin kendini yorgun hissetmesine neden olabilir. Yorgunluk ve hâlsizlik ilk hamilelik belirtileri arasında olabilir. Çabuk yorulmak ve uykulara doymamak bu dönemde çok normal. Çünkü vücudunuz şu an bebeğinizle çok meşgul.

  • Sabah Bulantıları ve Kusma:

    Beta HCG ve östrojen hormonlarına bağlı olarak gebeliğin başlangıç döneminde sabah bulantıları ve kusma görülebilir. Gebeliğin ilk 3 ayı boyunca yaşanması muhtemel bu durum, 2. haftada kendini gösterebilir.

Yumurtlama Dönemi ile İlgili Bilmeniz Gerekenler

Yumurtlama dönemi, üreme yeteneği kazanan kadınlarda her ay tekrarlanan ve adet döngüsü içinde gerçekleşen bir durumdur. Yumurtlama, genellikle bir sonraki regl tarihinin başlamasından 12 ila 16 gün önce gerçekleşir.

Adet döngüsü içinde yaşanan yumurtlama; ergenlik döneminden menopoza kadar her kadında bulunan yumurtanın içinde bulunduğu folikülün, fallop tüplerine bırakılması ile oluşan durumdur. Cinsel ilişki sonrası fallop tüplerinde bulunan yumurta, erkeğin üreme hücresi olan sperm ile karşılaştığında döllenme başlar ve döllenme ile birlikte hormonlar da kadını gebeliğe hazırlar.

Döllenmenin meydana gelmemesi halinde, bir sonraki adet döngüsü içinde yumurta tekrar gebeliğe hazırlanır.

Olayın en başından beri asıl olay sperm ile yumurta hücresini bir araya getirmek için yumurtlama dönemini denk getirmektir. Öyleyse gebe kalmak istiyorsanız önce yumurtlama dönemi hakkında bazı önemli detaylara hakim olmakta fayda var.

  • Yumurtlamaya yaklaştıkça vücut östrojen adı verilen hormonu artan miktarlarda üretmeye başlar. Bu hormon miktarındaki artış rahim astarının kalınlaşmasına neden olur. Böylece vücut bu dönemde sperm dostu bir ortam yaratmış olur.
  • Yüksek östrojen seviyeleri, luteinize hormonu (LH) adı verilen başka bir hormonda ani bir artışı tetikler. ‘LH’ dalgalanması olgun yumurtanın yumurtalıktan salınmasına neden olur.
  • Yumurtlama normalde LH dalgalanmasından 24 ile 36 saat sonra gerçekleşir, bu nedenle LH dalgalanması, doğurganlığın zirvesini gösterecektir.
  • Ortalama adet döngünüz 28 gün ise, son regl tarihinden sonraki 14. gün yumurtlamanız beklenir.
  • Yumurtlamadan önceki 72 saat ile yumurtladıktan sonraki 24 saat arası, cinsel ilişkiye girmek için en uygun zaman aralığıdır.
  • Yumurta, yumurtlamadan sonraki 24 saat içerisinde döllenmelidir. Döllenmenin gerçekleşmesi durumunda adet tarihinin başlangıcı, gebeliğin başlangıcı kabul edilir. Yani döllenme reglden 2 hafta sonra gerçekleşecek olsa bile siz o tarihte 1 haftalık gebelik sürecine girmiş kabul edilirsiniz.
  • Döllenmenin bu süre içerisinde gerçekleşmemesi durumunda, gebeliğe hazırlanmak için kalınlaşan rahim astarı dökülür. Böylece adet kanaması başlar, yumurta kaybolur ve kanamayla birlikte vücut dışına atılır. Ancak umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur, çünkü adetin başladığı günün ardından takip eden 14. gün yeni bir yumurtlama dönemi olacaktır.

 Sağlıklı Bir Gebelik için Döllenme Döneminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

saglikli-bir-gebelik-icin-dollenme-doneminde-dikkat-edilmesi-gerekenler

Hamile olmak isteyen kadınlar, adet döngüsü ve yumurtlama dönemini iyi takip etmeli. Aynı zamanda çiftlerin, yoğunluğu yumurtlama dönemi olacak şekilde, düzenli bir cinsel ilişki programı olmalıdır.

Tabii bunun dışında aldığınız önlemler ve gerçekleştirdiğiniz eylemlerle döllenmeyi kolaylaştırabilir, hamileliğinizin ilk günlerinden başlayarak rahat bir gebelik dönemi geçirebilirsiniz. İşte sağlıklı bir gebelik süreci yaşamak için hamilelik öncesinde dikkat etmeniz gerekenler:

Folik Asit Takviyesi Alın:

Uzmanlar tarafından, hamile kalmayı amaçlayan tüm kadınların günlük folik asit takviyesi alması önerilir. Folik asit, hamileliğin ilk haftalarında yaşanması muhtemel olan nöral tüp defekti riskini azaltır. Nöral tüp defekti, fetüsün omurilik ve beyin yapısının normal şekilde oluşmaması durumudur. Ayrıca folik asit, üreme dengesinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini de sağlayacaktır.

Eğer hamile kalmayı düşünüyorsanız, bir uzman doktora danışıp folik asit takviyesi alabilirsiniz. Alınacak dozu doktorunuz belirleyecektir. Beklenmedik bir şekilde hamilelik sürecinin başlaması hâlinde, folik asit takviyesi almıyor olmanız muhtemeldir. Ancak endişelenmeyin, hamileliğin ilk 12 haftasında bu takviyeyi alarak eksikliği telafi edebilirsiniz.

Sigarayı ve Alkolü Bırakın:

Eğer sigara kullanıyorsanız, hamileliği düşündüğünüz andan itibaren bu zararlı alışkanlıktan vazgeçmelisiniz. Çünkü sigara, bebeğe ve size zarar verir. Sigara; erken doğum, düşük doğum ağırlığı, bebekte solunum ve düşük problemlerine neden olur.

Siz içmeseniz de çevrenizde sigara içilmesi sizi pasif içici yapar. Bu nedenle eşinizden, arkadaşlarınızdan ve ailenizden yakınınızda sigara içmemesini istemelisiniz.

Sigarayı bırakma kuralı baba adayları için de geçerlidir. Çünkü bu zararlı alışkanlık erkekte sperm sayısını ve kalitesini ciddi miktarlarda düşürür. Yumurta ile karşılaşan spermin tutunma ihtimalinin düşmesiyle birlikte hamilelik ihtimali de zayıflamış olur.

Bebek yapmayı düşünen ebeveynler, sigarayı bırakma kuralını alkol ve benzeri zararlı alışkanlıklar için de uygulamalı. Bağımlılık yapan maddeler annede doğurganlığa, babada testosteron hormonu üretimine ve sperm kalitesine zarar verir. Eğer hamileyseniz ve bu zararlı alışkanlıklara devam ediyorsanız kullandığınız maddelerin bebeğinize de zararlı etkilerde bulunacağını bilmelisiniz.

Kilo Kontrolü Yapın:

Normalden fazla kilolu olma ya da aşırı zayıf olmak yumurtalık fonksiyonlarına ve yumurtlamaya zarar verir. Kilo problemleri aynı zamanda doğurganlık tedavisini de zorlaştırır. Bu nedenle sağlıklı bir kiloda kalmaya özen göstermeli, sağlıklı diyetler ve düzenli egzersizler ile süreci kontrol altına almalısınız.

İlaç Kullanımı Konusunda Hassas Olun:

Bazı ilaçlar yumurtlama ve döllenme yetisini zayıflatabilir. Bu nedenle kullandığınız ya da kullanacağınız ilaçları iyi araştırın. Doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç kullanmayın.

Sağlıklı Beslenin:

Sağlıksız beslenme, besin yetersizliklerine yol açar. Yeterli besin içeriğinin alınmaması da doğurganlık olasılığını azaltır. Özellikle vücudun vitamin ve mineral dengesini mutlaka korumalısınız. Uzmanlara göre B vitamini, magnezyum ve çinko doğurganlığı arttırır. Bu nedenle hamile kalmayı kolaylaştıracak besinler ile gebe kalma olasılığını arttırabilirsiniz.

Doğurganlığı arttıran besinler arasında; güçlü magnezyum kaynaklarından olan ceviz, fındık, yeşil yapraklı sebzeler başı çeker. Kırmızı et, kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri ve süt ürünleri, ihtiyacınız olan çinko değerine ulaşmanıza yardımcı olur. B vitamini açısından yarar sağlayacak olan sarımsak, folik asit kaynağı olan mercimek ile güçlü protein kahramanı yumurta, döllenme ve hamilelik döneminin baş kahramanlarından olmalıdır.

hamilelikte-saglikli-beslenin

Stres Seviyesini Azaltmaya Çalışın:

Tipik günlük stres, hamile kalmaya engel olmayabilir fakat yüksek stres seviyeleri ve gebe kalmaya çalışma baskısı doğurganlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Düzenli ve sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, yeterince uyumak, kendinizi iyi hissederek stresle savaşmanıza yardımcı olabilir.

Gebelik Haftası Nasıl Hesaplanır?

 Gebelik hesaplama, her zaman kafaların karıştığı bir olay olarak bilinir. Çünkü anne adayı esasen döllenmeden 2 hafta sonra hamile kalır. Hamileliğin 1. haftası ve hamileliğin 2. haftası gebeliğe hazırlanma sürecidir. Yani gebeliğin resmi başlangıcı 2. haftanın bitişi olarak kabul edilir diyebiliriz.

Uzmanlara göre gebeliğin ilk haftası, son adet döneminin başlangıcıdır. Çünkü gebelik hesaplama sırasında, son adet kanaması başlangıcı dikkate alınır. Bu nedenle hamilelik dönemi 38 hafta olarak bilinse de uzmanlar hamilelik süresini 40 hafta üzerinden hesaplar.

Hamilelik haftası hesaplama hakkında detaylı bilgiye ulaştıktan sonra veya uzman bir doktorla sürecin neresinde olduğunuzu belirleyebilirsiniz.

Ailenizin yeni minik bireyinin aranıza katılmaya doğru attığı ilk adım olan 1 haftalık gebelik ile 2 haftalık gebelik dönemleri, döllenmenin ön planda olduğu zamanlardır. Sağlıklı bir gebelik için döllenmeden itibaren 40 haftalık süreci ayrıntıları ile hafta hafta takip etmelisiniz.

Dilerseniz Hafta Hafta Gebelik videolarımızdan 1 ve 4. hafta arasını izleyebilirsiniz.

]]>
https://www.bebek.com/1-2-haftalik-gebelik/feed/ 0 https://www.youtube.com/embed/Icv7ExqzfnI 3 - Bebek.com nonadult
3. Hafta Gebelik https://www.bebek.com/3-hafta-gebelik/ https://www.bebek.com/3-hafta-gebelik/#respond Sat, 30 Jul 2022 13:00:26 +0000 https://www.bebek.com/?p=28624 Siz belki hala farkında değilsiniz ama yumurta hücreniz döllendi ve artık bu hafta resmi olarak hamilesiniz! 40 hafta sürecek anlamlı mı anlamlı yolculuğunuzun 3. haftasındasınız. Bu 7 gün, bebeğiniz ve sizin için çok önemli. Vücudunuzda gözle görülür değişimler olmasa da bebeğinizin önemli adımlar atacağı 3 haftalık gebelik süresince yaşayacaklarınıza hep birlikte göz atalım.

3 Haftada Bebek

Şunu önceden belirtmeliyiz ki 3 haftalık bebek, henüz gelişim konusunda cömert değil. Geçen haftanın son günlerinde yumurta hücresi döllenmeye başladı. Yani hamilelikte 3. hafta içinde yaşayacağınız her şeyin temeli geçen hafta atıldı. Bu hafta artık puzzle parçaları birleşecek ve yumurta döllenmesini tamamlayacak ve zigotu oluşturacak. Dilerseniz süreci biraz daha detaylandıralım.

3. Haftada Zigotun Yolculuğu

Döllenme sonucu oluşan ve tek bir hücreden ibaret olan zigot, mitoz bölünmeler geçirerek blastosist adı verilen bir hücre topu haline gelmeye başlar. Blastosist bu hafta, yumurta kanalından rahme doğru ilerliyor ve ilerlerken de bölünmeye devam eder.

Bu yolcukla beraber bir hücre topu olan bebek, döl yatağına ulaşarak rahim duvarına tutunmayı başarır. Yaşanan bu gelişmeyle bebek büyüyüp gelişmek için uygun yeri bulmuştur. Blastosistin bu hafta tutunduğu yer, tam olarak bebeğin doğuma kadar büyüyüp gelişeceği güvenli alandır.

Bebeğiniz yani şimdilik minik bir hücre yığını, rahme tutunduktan sonra hızla büyümeye ve gelişmeye faaliyetlerine başlar. Geçen hafta varlığını ufak ufak gösteren gebelik hormonu, yani HCG hormonu (Human Chorionic Gonadotropin) seviyesini yükseltir.

Bu hormon, gebe olduğunuzu kanıtlamanızı sağlayacak. Çünkü kanda miktarı artan HCG hormonu, gebelik testinin “pozitif” çıkmasına neden olacak esas içeriktir. Tabii olayın kahramanı yalnızca bu hormon değil. HCG hormonuna östrojen ve progesteron hormonları da eşlik ederek gebeliğin devam edilmesi konusunda faaliyet göstereceklerdir.

3 haftalık gebelik için en önemli gelişmelerden biri de amniyotik keseyi oluşturacak oyukta, amniyotik sıvının birikmeye başlamasıdır. Bu sıvı zamanla miktarını artırarak doğuma kadar bebeğin hayatta kalacağı güvenli ortamı oluşturacaktır.

Gebeliğin 3 Haftası Bebekte Sistemlerin Gelişimi

 

Hızla bölünen ve rahme yerleşen hücre topuna doktorunuz embriyo diye hitap edecektir. Bu süreçte herhangi bir organ ya da sistem gelişimi söz konusu değildir. Şu an kendisi rahminize tutunmuş ve önümüzdeki dönem boyunca gelişmeye devam edecek olan birkaç yüz hücrenin küçük bir koleksiyonu konumunda bulunuyor.

Bebeğim Ne Kadar Büyüdü?

Gebelik söz konusu olunca anne adayları hemen o mucizevi varlığı ultrasonda görmek ister. 3 haftalık gebelik ebeveynler için soyut bir kavram gibi gelir. Evet bir takım kan değerleri var ama bunlar tıbbi veriler. Fakat anne ve baba adayları yavrularını ultrason aracılığıyla da olsa görmek ve bir bebek beklediklerine somut olarak ikna olmak isterler. Tabi bu hafta, bir bebek görüntüsü almak için çok erkendir.

Henüz bir hücre yığını olan 3 haftalık bebeğin kilosu ve boyu gibi değerlerden bahsedilemez. Henüz klasik embriyo görseli olan bir fasulye görünümünde bile değil. Bu hafta rahminize tutunan ve yerini açan blastosist, henüz bir iğnenin ucu kadar diyebiliriz. Dış hücreler önümüzdeki hafta bebeğinize beslenme ve diğer işlevleri sağlayan plasentaya dönüşecek. İç hücreler de fetüsü yani bebeği oluşturacak.

3. Haftalık Gebelikte Anne

1 ve 2. haftada başlayan döllenme adımları bu hafta imzasını attı. Yani döllenme gerçekleşti! Tabii ki bunun etkisi ile değişen hormon değerleri anne adayının vücudunda çok sayıda yeni eylem başlatacak, bu eylemler de beraberinde birtakım semptomları getirecektir.

Eğer planlı bir hamilelik süreci yaşamıyorsanız ve düzenli doktor kontrollerine gitmiyorsanız muhtemelen HCG hormonunuzdan ve dolayısıyla hamile olduğunuzdan haberiniz yok. Çünkü henüz regl gecikmesi bile yaşamadınız.

Ama siz fark etmeseniz de ilk iki haftadan daha net bir şekilde vücudunuz, hamilelik sinyalleri veriyor. Bu nedenle 1 ve 2. haftada hissetmediğiniz hamilelik belirtilerini bu hafta daha somut bir şekilde yaşayabilirsiniz.

Çünkü 3. Hafta, geçen haftalara göre hormonal açıdan çok daha hareketli. Yani hormonların etkisinin bu hafta daha net olduğunu söyleyebiliriz. İşte 3. haftada hamilelik belirtileri:

  • Hafif Kanama ve Karın Ağrısı:

Döllenmiş yumurtanın kan dolaşımı yüksek olan rahim katmanından geçmesiyle implantasyon kanamaları görülebilir. Kanamanın veya hafif karın ağrısının nedeni uterusun kalınlaşması hatta büyümesinden kaynaklanabilir. Buraya kadar her şey normal. Ancak, karın ağrınız uzun süren kramplar şeklinde ya da kanamanız uzun sürüyorsa mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Aklınıza hemen düşük yapma ihtimali gelmesin ancak işi ciddiye almak gerekir. Kanama ve karın ağrısının sebebi farklı bir sorundan kaynaklı olarak da ortaya çıkabilir.

  • Yüksek Koku Alma Hissi:

    Herkesin çok dikkatini çekmeyen bir kokuya karşı siz, normalden daha fazla tepki verebilirsiniz. Hamilelikte koku duyusundaki hassasiyetler, bu hafta çok daha yüksek seviyede ilerleyen östrojen hormonundan kaynaklanır.Koku hissindeki hassasiyet, sabah bulantılarına da neden olabilir. Bu hassasiyet 3. hafta ile kalmayacak, muhtemelen birkaç hafta daha sürecektir. Kokuya hassasiyet yaşanması durumunda ağır parfümlerden, baharatlı yiyeceklerden ve kokulu kozmetik ürünlerinden uzak durmaya çalışın. 

  • Ağızdaki Metalik Tat:

    Tıbbi anlamda disgeus olarak bilinen tat duyularındaki değişikliği 2. trimestere kadar hissedebilirsiniz ama bu hissin başlangıcının 3. hafta hamilelik dönemine dayandığını söyleyebiliriz. İlerleyen haftalarda ağızdaki metalik tat hissinin artarak devam etme ihtimali vardır.

    Bunun nedeni, koku hassasiyetine sebep olan östrojen hormonunun etkisidir. Tat alma duyusu koku alma duyusu ile birlikte çalışır. Dolayısıyla hamileyken değişen östrojen seviyeleri tat alma tomurcuklarında da geniş dalgalanmalar gösterebilir. Hamileliğiniz ilerledikçe, hormon değişim hızı yavaşladıkça zamanla metalik tat da azalacaktır.

  • Mide Bulantısı:

    Beta HCG ve östrojen hormonlarına bağlı olarak özellikle sabah saatlerinde mide bulantısı hatta kusma durumunu yaşayabilirsiniz. Geçen hafta oluşan bu his kendini 3. hafta hamilelik belirtileri arasında daha net gösterir. Bu belirtinin etkisi, yoğunluğu ve sıklığı anneden anneye değişir fakat ilk 3 ayda bu mide bulantılarına hazır olsanız iyi olur.

  • Memelerde Hassasiyet ve Dolgunluk:

    Geçen hafta adet dönemi öncesi de yaşanılan memelerde hassasiyet belirtisiyle karşılaşabilirsiniz. Fakat şimdi meme hassasiyetine dolgunluk da eşlik edebilir.

  • Yorgunluk:

    Progesteron hormonunun her geçen gün yükselmesi, bebeğinizin oluşum sürecinde etkilidir. Tabii rahminizde gerçekleşen olaylar size yorgunluk olarak geri dönecektir. Bahsettiğimiz belirtilerle birlikte hiç geçmeyen bir yorgunluk hissine maruz kalıyorsanız, yavaş yavaş gebelikten şüphelenebilirsiniz.

Dilerseniz 1-4 hafta arası gebelik videomuzu izleyebilirsiniz;

3. Haftada Hangi Gebelik Testi Pozitif Sonuç Verir?

Gebeliğin 3. haftası, HCG hormonu yükselerek belli bir seviyeye gelir. Beklenen Beta HCG değerleri 0-5 mIU/ml ya da / 5 -50 / 9 – 130 aralığında olmalıdır. Bu hormon son haftalara kadar zirveye oynar.

Geçen hafta temelini atan ve bu hafta yükselen bu hormon, kadında hamileliğin tespiti için çok önemlidir. Çünkü hem idrar hem de kan testi bu hormonun yoğunluğuna bakarak gebe olup olmadığınıza karar verecektir. Evde yapılan gebelik testleri de yine HCG’ ye duyarlı testlerdir.

HCG hormonundaki artış ilk olarak kanda kendisini gösterir. Bu yükseliş ancak ilerleyen haftalarda idrarda kendini gösterebilir. Bu nedenle genellikle henüz regl gecikmesi bile yaşamadan erken gebelik tespiti yapmak için idrar testi yerine kan testi tercih edilir. Ev tipi veya klinik idrar testleri adet tarihinin gecikmesinden sonra tercih edilmelidir.

3 Hafta Hamilelikte Dikkat Edilmesi Gerekenler

Eğer hamilelik belirtilerini yaşıyor ve hamile olduğunuzdan şüpheleniyorsanız mutlaka test yapması için doktora başvurmalısınız. Kan testi size kesin sonuçlar verir. Evde yaptığınız idrar testi için bu dönem erkendir.

Eğer hamile olduğunuzu biliyor ya da bu durumdan şüphe ediyorsanız dikkat etmeniz gerekenler hakkında bilgi sahibi olsanız iyi olur.

  • Sigara ve alkol kullanımını bırakın.
  • Doktorunuzun önerdiği ilaçlar dışında hiçbir ilacı kendi inisiyatifinizde kullanmayın.
  • Uyku düzenine dikkat edin.
  • Egzersizlere ufaktan başlayın. (Egzersiz sırasında ani hareketlerden ve ağırlık kaldırmaktan kaçının.)
  • Olabildiğince stresten uzak durun.
  • Hamilelik süreci ve bebek bakımı hakkında kendinizi geliştirmek için çaba harcamaya şimdiden başlayın.

Aslında 3 haftalık gebelik için dikkat etmeniz gereken maddelerin çoğu tüm hamilelik dönemleri için önem taşıyor. Dikkat etmeniz gereken noktalar hakkında ilk haftalarda hassasiyet kazandığınızda durumu alışkanlık haline getirerek süreci en iyi şekilde geçirebilirsiniz. İşte biz buna işi sıkı tutmak deriz!

3 Hafta Gebelik için Beslenme Önerileri

 

Hamilelikte beslenme konusu süreç boyunca önem taşıyacak bir konudur. Ancak bebeğin rahme tamamen tutunmuş olduğu ve yavaş yavaş gelişimini tamamlayacağı yere “merhaba” dediği bugünlerde, beslenmenize ayrıca dikkat etmelisiniz. 3 haftalık hamilelikte vücudunuz, besinler yoluyla alacağınız bazı vitamin ve minerallere daha çok ihtiyaç duyar.

Çünkü vücut bugünlerde tamamen 9 aylık gebelik sürecine odaklanmış durumda. Eğer hamileyseniz ya da hamile olduğunuzu düşünüyorsanız, vücudunuza ve bebeğinizin gelişimine katkı sağlamanızı kolaylaştıracak bazı beslenme önerilerini bu dönemden itibaren uygulamalısınız.

  • Folik Asit Desteği İçin Geç Kalmayın!

Bebek sahibi olmak isteyen kadınların bu süreçte beslenme ile ilgili ilk dikkat etmesi gereken konu yeteri folik asittir. Çünkü gebelik süresince yeteri kadar folik asit almak bebek gelişimi için çok önemlidir. Bu desteğe mutlaka erkenden başlamanız gerekir.

Folik asit, hamileliğin ilk haftalarında ortaya çıkma olasılığı bulunan nöral tüp defekti (NTD) durumunun yaşanmasına büyük oranda engel olur.

Embriyoda ilk oluşan ilkel sinir sistemine nöral tüp denir. Nöral tüp sayesinde omurilik ve beyin gelişimini devam ettirebilir. NTD durumunda bebekte anormal beyin ve omurilik gelişimleri görülebilir. Bu her ne kadar sık rastlanan bir durum olmasa da uzmanlar hamileliğin ilk haftalarından itibaren folik asit desteği alınmasını önerir. Çünkü bu destek NTD’yi önlerken, üreme dengesinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini de kolaylaştırır.

Hamileliğin ilk 12 haftası boyunca önemli olan folik asit desteği besinler yoluyla alınabilir. Ancak işi şansa bırakmamak adına doktorunuz size ekstra takviyeler tavsiye edebilir. Bu takviyenin dozunu uzmanınız belirlemelidir. 

Folik asit içeren besinleri; baklagiller, turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, brokoli, Brüksel lahana, avokado, muz şeklinde sıralayabiliriz.

  • Demir ve C Vitamini Alımını Arttırın!

Hamilelik boyunca yeteri kadar demir ve C vitamini almak hususunda tavsiyeyi alacaksınız. Yolun daha başındayken kesinlikle bu tavsiyeyi dikkate almalısınız. Hamilelikte C vitamini, vücudunuzun demir emilimini artırmaya yardımcı olabilir. C vitamini, artan kan hacminizi desteklemeye yardımcı olarak bağışıklığınızı da destekleyecektir. Bağışıklığı güçlü, demir oranı ideal bir vücut, gebelik için istenen özelliklerdir.

C vitamini; portakal, kivi, mango, çilek, kavun, biber, domates, kuşkonmaz gibi meyve ve sebzelerde bulunur. Demir desteğini ise; soya ürünleri, kırmızı et, beyaz et ve kuru meyvelerden alabilirsiniz.

  • Kalsiyum Yönünden Zengin Yiyecekleri Seçin!

Kalsiyum, gelişmekte olan bebeğin güçlü ve sağlıklı kemik oluşumuna yardımcı olur.  Ayrıca kalsiyum; kalp, sinir ve kas sağlığı için de gereklidir. Hamilelik sırasında bu besin değerini yeterli miktarda almadığınız takdirde, bebek ihtiyacı olan kalsiyumu kemiklerinizden elde eder! Bu nedenle hem kendi sağlığınız hem de bebeğinizin sağlığı için kalsiyum desteği detayını asla atlamayınız.

Henüz yumurtanız yeni döllendi ve bebeğiniz şu an bir hücre topu. Yani bebeğiniz, herhangi bir kemik, kas ve sinir gelişimine başlamadı. Fakat birkaç haftaya kadar gerçekleşecek bu gelişmeler için önleminizi şimdiden almalısınız. İhtiyacınız olan kalsiyum desteğini besinler yoluyla almak ise çok kolay. Peynir, yoğurt, soya ürünleri, brokoli, lahana, bamya, mercimek fasulye vb. besinleri günlük diyetinize mutlaka ilave etmelisiniz.

  • Protein Alın!

3. haftalık gebelik itibariyle beslenmenin çok önemli olduğunu söylemiştik. Buradaki olmazsa olmaz nokta ise bol protein desteği. Bebeğe sağlıklı dokular kazandırmak için günde iki- üç porsiyon protein tüketmelisiniz. Zengin protein kaynakları arasına ilk akla gelen besinler: Kırmızı et, beyaz et, yumurta, balık, süt ürünleri ve baklagiller şeklinde sıralanabilir.

  • Bol Bol Su İçin!

Uzmanlar normal şartlarda dahi günde yaklaşık 2 buçuk litre su tüketilmesi gerektiğinin altını çizer. Fakat bu rutin miktarın gebelikte artış göstermesi beklenir. Annenin fizyolojik durumu nedeniyle yavaş yavaş sıvı ihtiyacı artar. İleride yaşanacak olan fetal büyüme için de su önemlidir. Yatırımızı şimdiden yapmak, bebeğini gelişimine ve sağlıklı hamilelik sürecine katkı sağlayacaktır.

Yine gebeliğin ilerleyen evrelerinde yaşayacağınız mide bulantıları, kasılma veya sindirim sorunları için de bol su tüketimi önerilir.

Trimester Nedir?

Hamile olduğunuzu biliyorsanız şimdilerde, henüz bu bilgiye ulaşmadıysanız ileride bol bol trimester kelimesini duyacaksınız. Günlük hayatta neredeyse hiç kullanmadığımız bu ifade, hamilelik sürecinin yegane kelimesidir diyebiliriz.

Latince “üç ay” anlamına gelen bu ifade, 9 aylık gebelik süresinin her 3 aylık dönemlerine verilen isimdir. 3 haftalık gebelik 1. trimester kapsamındadır ve bu dönem 12. haftaya (ilk 3 ay) kadar sürer. 1 trimester dönemi bebeğin oluşum ve gelişim adımlarını attığı çok önemli ve heyecanlı bir zaman dilimidir.

Yumurtanın döllendiği ve artık resmi olarak hamile olduğunuz 3 haftalık gebelik süresinde, adım adım bebeğinizin gelişimini izlerken, kendi sağlığınızı da ihmal etmemelisiniz. Bebeğinizin gelişim başarısı sizin sağlığınızla doğru orantılıdır.

Bunun bilincinde olarak günlük diyetinizi, rutinlerinizi ve alışkanlıklarınızı gözden geçirmelisiniz. Henüz 1. trimester’ın başındayken aldığınız önlemlerin ilerleyen süreçleri kolaylaştıracağını unutmayın ve bu heyecanlı serüvendeki ilk adımların tadını çıkarın.

“Beta Hcg Değerleri Hakkında Tüm Detaylar”  Konulu yazımızı okumak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Beta Hcg Değerleri Hakkında Tüm Detaylar: https://www.bebek.com/beta-hcg/

]]>
https://www.bebek.com/3-hafta-gebelik/feed/ 0 https://www.youtube.com/embed/Icv7ExqzfnI 3 - Bebek.com nonadult
Hamile Randevu Sistemi Sizlerle Buluştu! https://www.bebek.com/hamile-randevu-sistemi-sizlerle-bulustu/ https://www.bebek.com/hamile-randevu-sistemi-sizlerle-bulustu/#respond Wed, 15 Jun 2022 08:05:23 +0000 https://www.bebek.com/?p=40132 Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz an içinizi tatlı bir telaş kaplar. 🤰🏻❤

Gebelik sürecinde anne ve bebeğin ihtiyaçlarını bilmek ve mümkünse bir ihtiyaç listesi oluşturmak sizin kendinizi hem daha rahat hissetmenizi hem de huzurlu olmanızı sağlar.

Gebelik, doğum ve bebek bakımı; bebeklerin ise büyüme ve gelişme süreçlerini en iyi şekilde geçirebilmesi için gerekli olacak bütün ürünler hakkındaki bilgiyi, aklınıza takılan soruları size en yakın mağazalarımızdan randevu alarak öğrenebilirsiniz!

Heyecan dolu yolculuğunuzun alışveriş sürecinde biz sizlere destek olalım, ürünlerimiz ile ilgili aklınıza takılan her soruda BİREBİR ve ÜCRETSİZ ihtiyacınız olan desteği biz size sunalım istedik ve Hamile Randevu Sistemi projesini oluşturduk! ⭐

Hamile Randevu Sisteminden Nasıl Randevu Alabilirim?

1. Aşağıdaki bağlantıya tıklıyoruz,

Randevu: https://www.bebek.com/hamile-randevu-sistemi/

2. Bulunduğumuz ili seçiyoruz,
3. Bize en yakın mağazayı seçiyoruz,
4. Bize en uygun saat aralığını belirliyoruz,
5. Bilgilerimiz bize sms olarak gönderiliyor.

Randevunuz oluşturulduktan sonra seçim yaptığınız mağazayı ziyaret ederek bebekologlarımızdan BİREBİR destek alabilirsiniz.

Hamile Randevu Sistemi ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz aşağıdaki videoyu izleyebiliriz.


Aklınıza takılan tüüm soruları yorum olarak bırakabilirsiniz. 🙂

Hemen randevu almak için koşuyoruzz!

Randevu almak için bağlantıya tıklayın: https://www.bebek.com/hamile-randevu-sistemi/

#hepyanimdaebebek #hamilerandevusistemi #ebebek

]]>
https://www.bebek.com/hamile-randevu-sistemi-sizlerle-bulustu/feed/ 0 https://www.youtube.com/embed/tR1E5zlk23k Hamile Randevu Sistemi nonadult
Anneler Günü Hediye Önerileri https://www.bebek.com/anneler-gunu-hediye-onerileri/ https://www.bebek.com/anneler-gunu-hediye-onerileri/#respond Wed, 11 May 2022 10:00:04 +0000 https://www.bebek.com/?p=32239 Anne olmak dünyanın en güzel macerası. Küçük bir bebeği aylarca rahminde taşıyıp ona can vermek, doğumdan sonra bakmak, beslemek, şefkatle büyütmek ve bir ömür boyu yanında olup her anına şahit olmak müthiş bir şey. Bizler için yaptıklarının karşılığını asla ödeyemeyiz ancak Anneler Günü geliyorken küçük bir sürpriz ile onları biraz şımartabilirsiniz. Bunu gerçekten hak ediyorlar.

Peki Anneler Günü hediyesi olarak ne alacağını düşündün mü? Peki ya eşiniz? O da bir anne mi? 

2023 Anneler Günü Ne Zaman?

Size can veren ve hayatınızdaki ilk özel insan olan o muhteşem kadını kutlamak için bir gün yetmez ama yine de kendilerine özel olan bir günde hatırlanmak onları mutlu edecektir. Bu yüzden Anneler Günü hangi olduğunu unutmamakta fayda var.  

Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanan Anneler Günü tarih olarak yıldan yıla değişir. Bu yüzden mutlaka bir yere not alın, hatırlatmanızı kurun: 2023 Anneler Günü 14 Mayıs Pazar Günü kutlanacak.

Anneler Günü için Hediye Önerileri 

Anneye en güzel hediye için ona sarılmanın ve annecim demenin paha biçilemez olduğunu elbette biliyorsunuz. Ama bunun yanında bir de hediye almak çok hoş olur. 

Peki Anneler Günü’nde ne hediye alınır? Bu sorunun cevabı alacağınız kişinin anneniz ya da eşiniz olması durumuna göre değişebilir.

Anneler Günü’nde Anneme Ne Hediye Alabilirim?

Hediyenizi ihtiyaç duyduğu bir şeyi almaktan yana kullanabilir ya da ihtiyaçlar elbette bir gün alınır diyerek onu Anneler Günü özel bir sürprizle şaşırtabilirsiniz. İşte seçenekler, karar sizin:

Küçük ev aletleri

Kadınların, özellikle evin annesinin, ev ihtiyaçlarını gidermek amacıyla gerek mutfakta yemek yaparken gerekse evin toparlanması ve temizlenmesi hususunda daha aktif rol aldığını düşünürsek, işlerini kolaylaştıracak küçük ev aletleri onları her zaman mutlu edecektir.

  • Anne sıcaklığı ile hazırlanmış unutulmaz kahvaltıların koku alma duyusu ile hafızalara işleneceği bir ekmek kızartma makinesi…
  • Yemek saatleri dışında acıktığınızda size hemen sıcacık bir tost yapacağı bir tost makinesi…
  • Anneniz oturmuş çayını içerken evi süpüren akıllı bir robot…
  • Çocuğum aldı sağ olsun, ne gerek vardı, eskisiyle de yapıyordum.” diye gururla söylediği, arkadaşlarıyla hoş sohbetlerin vazgeçilmezi olan kahvesini yapacağı bir kahve makinesi…

anneler-gunu

Giyim Ürünleri ve Ayakkabı

Giyim ürünleri ve ayakkabı kategorisinde de Anneler Günü için hediye olabilecek ve beraberinde ona anlamlı bir mesaj verebileceğiniz çok sayıda seçeneğiniz olacak:

  • Spor yapmaya ve dışarı çıkmaya teşvik etmek ve ona “Hadi biraz dışarı çık ve kendin için bir şeyler yap.” mesajı vermek için tarzına uygun bir Anneler Günü hediyesi alabilirsin. Seçeneklerin, spor ayakkabı, eşofman takımı, spor alt giyim ya da üst giyim ürünleri olabilir.
  • Dışarı gezmeye çıkarken giyebileceği şık bir bluz, pantolon, etek, ceket, mont alabilirsin. 
  • Yavrusu aldığı için giysileri üzerinde gururla taşıyacağı bir şal, fular, eşarp da hoş seçenekler arasında. 
  • Annenize içerisinde mışıl mışıl uyuyacağı, yumuşacık bir anne pijama takımı alabilirsiniz. Ama konforunun yanında bir o kadar da göz alıcı şıklıkta bir model seçerseniz onu mutlu edeceğiniz garanti.

Eğer Anneler Günü hediyesi giyim ürünü tercih edecekseniz bu kategoride ihtiyacı olan bir şey seçmek elbette hem işini görecek hem de hatırlandığı için onu çok mutlu edecektir.

Çanta ve Aksesuar

Eğer siz de Anneler Günü’nde anneme ne alabilirim diye düşünüyor ve bir karar veremiyorsanız anneye alınabilecek hediyeler arasından bu kategori işinizi kolaylaştıracak.

  • Geçen her dakikanın kıymetli olduğu zamanı, kızının ya da oğlunun, belki gelini ya da damadının aldığı saatle takip etmek ona her an sizi hatırlatacak çok anlamlı bir seçenek. Hele bir de tarzına uygun bir saat bulduysanız…
  • Dışarı çıktığında yanında taşıyacağı ve içine dışarıdayken ihtiyaç duyacağı eşyalarını koyabileceği hoş bir çanta ya da cüzdan da en iyi seçenekler arasında. Tek yapmanız gereken zevkini bilmek…
  • Mevzu annelere hediye ise elbette şık ve göz alıcı takılar olmazsa olmaz seçeneklerimiz arasında yer alacaktır. Kolye, bileklik, yüzük küpe… Bütçenize ya da annenizin zevkine göre altın, gümüş şeklinde herhangi biri olabilir.

Kozmetik ve Parfüm

Kadınlar hangi yaşta olursa olsun kozmetik ve parfüme ilgi duyarlar. Kimisi için kapatıcılar ve allıklar, kimisi için rujlar ve farlar, kimi için ise rimel ve göz kalemi vazgeçilmezdir. Parfüm ise hemen hemen bütün kadınlar için özeldir. Bu nedenle Anneler Günü için parfüm ve kozmetik hediye almak için oldukça güzel bir kategoridir. 

Çiçek:

Klasiklerden asla vazgeçemeyenlerden iseniz çiçek sizin için mükemmel bir seçenek olabilir. Ev çiçeği, buket çiçek şeklinde alabileceğiniz bu kategori tek başına bir hediye olabileceği gibi başka bir hediyenin yanına kusursuz bir detay olacağını sakın aklınızdan çıkarmayın. 

anneler-gunu

Eşe Anneler Gününde Ne Alınır?

Eşinizin de bir anne olduğunu unutmayın ve eşinize hediye almak için çocuğunuzun büyümesini beklemeyin. Onu siz şımartın ve size, yuvanıza ve yavrunuza verdiği emekler için teşekkür edin.   

Anne Adayına Hediye Fikirleri:

Henüz bir bebek mi bekliyorsunuz? Hediye almak için doğumu beklemenize gerek yok. Zaten gebelik sürecinin verdiği stres ve annelik fikrine alışma dönemi oldukça yorucu olan hamile eşe ilk Anneler Günü hediyesi alarak onu motive edebilirsiniz. 

Dar gelen kıyafetleri unutturacak şık ve ihtiyacı olan bir giyim ürünü, doğumdan sonra da kullanabileceği takı ve aksesuar ya da ona hala çok güzel olduğunu hatırlatacak kozmetik ürünler ve parfümler güzel seçenekler arasındadır. 

Yeni Anneye Hediye Fikirleri: 

Doğumla birlikte yorucu bir bebek bakım sürecine giren anneler için ilk zamanlar biraz yorucu olabilir. Ona bebeği adına alacağınız bir sürpriz kendini değerli hissettirecek ve bu süreci kolay atlatmasına yardımcı olacaktır. 

Annenize alacağınızdan farklı olarak eşinize Anneler Günü pijama takımı ya da başka bir giyim ürünü alacaksanız çok daha şık ve özel tasarımları tercih etmelisiniz. Böylece giydiğinde kendini özel ve güzel hissetmeli. Bunun dışında diğer tüm Anneler Günü hediyesi fikirleri eşiniz için de mükemmel seçeneklerdir. Siz sadece tarzını yansıtacak modeller seçmeye odaklanın yeter. 

Ne alacağınıza karar verdikten sonra Anneler Günü indirimleri ile hediyenizi çok daha uygun fiyata alabilirsiniz. Ancak bütün bu seçeneklere rağmen hala Anneler Günü için en güzel hediye nedir diye merak ediyorsanız cevabın; sizden gelen bir tatlı bakış, sıcacık bir kucaklama ve sevgi dolu bir öpücük olduğunu sakın unutmayın.

Bebeğinden Annesine Birbirinden Anlamlı 6 Fotoğraflı Hediye Önerisi: https://www.bebek.com/bebeginden-annesine-birbirinden-anlamli-6-fotografli-hediye-onerisi/

]]>
https://www.bebek.com/anneler-gunu-hediye-onerileri/feed/ 0
Toksoplazma Testi Nedir? Ne Zaman Yapılır? https://www.bebek.com/toksoplazma-testi/ https://www.bebek.com/toksoplazma-testi/#respond Wed, 19 Jan 2022 10:00:19 +0000 https://www.bebek.com/?p=29206 Normal zamanlarda farkında olmadan veya hafif geçirdiğimiz bazı enfeksiyonlar, söz konusu gebelik olduğunda daha tehlikeli bir boyuta ulaşabilir. Toksoplazma da bunlar arasındadır. Hamileliğin seyri ve bebeğin sağlığı açısından bu enfeksiyondan korunmak büyük önem taşır. Özellikle gebeliğin ilk aylarında ciddi tehdit oluşturabilen bu hastalık, mutlaka toksoplazma testi yapılarak kontrol edilmelidir.

Hamilelik öncesinde ve esnasında birçok tetkik yapılıyor. Bunlardan biri olan toksoplazma testi ile ilgili en çok merak edilenleri sizler için derledik.

Toksoplazma Nedir ve Nasıl Bulaşır?

Toxoplasma Gondii adı verilen bir parazit türünün insan vücuduna girmesi ile meydana gelen enfeksiyon türüne toksoplazma adı verilir.

Toksoplazma aşağıda verilen yollarla insan vücuduna girebilir:

  • Kedi dışkısına temas.
  • Çiğ et, salam, sosis gibi et ürünlerinin tüketimi.
  • Çiğ ete çıplak elle tema
  • Pastörize olmayan süt ürünlerinin tüketimi.
  • Çiğ sebze ve meyveleri temiz yıkamadan tüketmek.
  • Toprağa çıplak elle temas.

Kısacası parazitin bulaştığı gıdaların tüketilmesi ile sindirim yoluyla veya parazite doğrudan temasla kan yoluyla bulaşabilir.

Bu hastalık, yetişkin bireylerde herhangi bir belirti vermeden oluşabilir ve enfeksiyona karşı vücut doğal şekilde bağışıklık kazanabilir. Bazen de daha düşük savunma mekanizmasına sahip bireylerde aşağıdaki belirtileri ortaya çıkararak kendini gösterir.

Toksoplazma belirtileri:

  • Lenf bezlerinde şişlik.
  • Çok yüksek olmayan ateş.
  • Görmede bulanıklık
  • Baş ağrısı.

Toksoplazma Testi Nedir?

Hamilelerin çok sık duyduğu soruların başında “Toksoplazma testi nedir?” gelmektedir.

Kanda toxoplasma gondii parazitinin bulunup bulunmadığını teşhis etmeye yarayan tıbbi kan testine toksoplazma testi adı verilir.

Bu testte anne adayının kanında toksoplazma enfeksiyonuna özgü antikorlar aranır. Test ile kişinin daha önce enfeksiyon geçirip geçirmediği ve o tarihte vücudunda parazit taşıyıp taşımadığı belirlenebilir.

Toksoplazma Testi Nasıl Yapılır?

Toksoplazma testinin yapılması oldukça basittir. Anne adayı sadece bir tüp kan vererek testi yaptırabilir. Verilen kanın içerisindeki IgG ve IgM antikorlarının değerleri incelenir.

IgG: Önceden geçirilen enfeksiyonu belirtir.

IgM: Vücuttaki aktif enfeksiyonu belirtir.

Hamilelikte Toksoplazma Testinin Önemi

İnsanlar hayatının herhangi bir döneminde toxoplasma gondii parazitine maruz kalabilir. Enfeksiyonun belirtileri diğer hastalıklar ile benzer özellikler gösterdiği için çoğu zaman bu durum fark edilmez. Ancak hamilelikte durum farklıdır. Çünkü gebelikte toksoplazma enfeksiyonu geçirilirse bu hastalığın plasenta aracılığı ile anne karnındaki bebeğe geçme olasılığı vardır.

Bunun sonucu olarak bebekte aşağıdaki sağlık sorunları meydana gelebilir.

  • Erken doğum
  • Düşük
  • Göz enfeksiyonları (Görmede zayıflık, şaşılık veya körlük)
  • Sağırlık
  • Beyin dokusu enfeksiyonları (Zekâ geriliği, sara hastalığı)
  • Havale
  • Sarılık
  • Mikrosefali hastalığı (Bebeğin baş ve baş çevresi boyutlarının normalden küçük olması)
  • Hidrosefali hastalığı (Bebeğin beyninde aşırı su birikmesi durumu)
  • Karaciğer veya dalakta büyüme

Hamilelerin bulundukları gebelik haftasına göre enfeksiyondan etkilenme ihtimali de değişir. İlk trimesterde parazitin bulaşma riski azdır, fakat enfeksiyon oluşursa bebek ciddi hasarlar alabilir. Son trimesterlere yaklaştıkça anne adayının enfeksiyon geçirmesi kolaylaşır, fakat bu kez de bebek için tehlike azalmaya başlar. Bu sebeple anne adayları mutlaka hamilelikte toksoplazma testi yaptırmalıdır. Enfeksiyon varlığını tespit edebilmek adına testin hayati önemi vardır.

Toksoplazma Testini Ne Zaman Yaptırmak Gerekir?

Toksoplazma, yakalanma olasılığı yüksek bir enfeksiyondur. Peki bu testi ne zaman yaptırmak gerekiyor?

  • Hamilelik öncesi yapılması uygundur. Bebek sahibi olmak isteyen ve gebelik planlayan kadınlar, hamile kalmadan önce mevcut bir enfeksiyonun varlığını tespit edebilmek amacıyla test yaptırabilirler. Eğer test pozitif çıkarsa böylelikle hamile kalmadan önce önlem alınarak tedavi olabilme şansı doğar.

 

  • Hamilelik sırasında yapılması uygundur. Erken gebelik döneminde yani bebek beklediğinizi öğrendikten hemen sonra bu test, yaptırılacak ilk tetkikler arasında yer alır. Eğer anne adayının testi pozitifse detaylı başka testler uygulanır ve duruma göre tedaviye başlanır.

Toksoplazma Testi Değerleri Ne Anlama Gelir?

Test sonucunun değerleri, izlenecek yolu belirlemeye yardımcı olacaktır.

  • IgG (+) IgM (-) ise aktif bir enfeksiyon bulunmadığı, daha önceden bu enfeksiyonun geçirilmiş olduğu anlaşılır. Pozitif değer, enfeksiyona karşı ömür boyu sürecek bir bağışıklık kazanıldığına işaret eder. Kişinin tekrar hastalığa yakalanma olasılığı yoktur. Kısacası anne adayı ve bebek için ilerleyen dönemde bir risk bulunmaz.
  • IgG (-) IgM (+) ise gebede aktif bir enfeksiyon vardır. Hemen uygun bir tedaviye başlanılması gerekir.
  • IgG (+) IgM (+) ise 2 hafta sonra test tekrar yapılır. IgG değeri, yeni enfeksiyonun başlangıç döneminde, IgM değeri son 2 yıl içerisinde enfeksiyon geçirildiğinde pozitif çıkabilmektedir. Avidite testi adı verilen bir tetkik ile bu değerlerin titrasyonu yapılır ve buna göre tedaviye karar verilir.

Toksoplazma Tedavisi Nasıl Yapılır?

Anne adayları için toksoplazma tedavisi de merak konusudur. Bu hastalık için ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Seçilen ilaçların içerikleri gebeler için uygun etken maddelere sahiptir. Genellikle aşağıdaki ilaçlar tek başına veya kombin şeklinde kullanılarak tedavi uygulanır.

  • Spiramisin
  • Sulfadiazin
  • Primethamin

Tedavi büyük olasılıkla başarı ile sonuçlanacaktır.

Gebelikte Toksoplazmaya Karşı Nasıl Önlem Alınır?

Gebelik öncesinde veya hamileliğinizi öğrendikten hemen sonra toksoplazma testinizi yaptırmış ve enfeksiyon taşımadığınızı görmüş olabilirsiniz. Ancak hamilelik ortalama 40 haftalık bir süreçtir ve bu süre boyunca risk, oranı farklılık gösterse de devam eder. Bu sebeple hamilelerin toksoplazma parazitine karşı birtakım önlemler alması gerekir.

  • Gebelik döneminde tanımadığınız sokak kedilerinden uzak durmalı ve onlara dokunmamalısınız.
  • Evinizde kedi besliyorsanız onu beslerken çiğ et ürünleri vermemeye ve kuru mama kullanmaya dikkat etmelisiniz.
  • Kedinizi sevdikten sonra ellerinizi mutlaka sıcak su ve sabun yardımı ile iyice yıkamalısınız.
  • Kedi kumunu mümkünse evdeki başka bir bireyin temizlemesi konusunda yardım istemelisiniz.
  • Eğer kedinin kumunu temizleyecek başka kimseniz yoksa temizleme işlemi sırasında eldiven ve maske takmalısınız.
  • Kedi kumunun temizliğini 24 saatten fazla geciktirmemelisiniz.
  • Toprak veya bahçe işleri ile uğraşacaksanız mutlaka eldiven kullanmalısınız.
  • Çiğ tüketeceğiniz sebze ve meyveleri sirkeli suda beklettikten sonra iyice yıkayarak tüketmelisiniz.
  • Hamileliğiniz boyunca çiğ et ürünlerine çıplak elle dokunmamalı veya dokunduktan sonra ellerinizi yıkamalısınız.
  • Salam, sucuk, sosis, pastırma gibi ürünleri çiğ tüketmemeye özen göstermelisiniz.
  • Et ürünlerini iyice pişirdikten sonra yemelisiniz.
  • Pastörize olmayan süt ve süt ürünlerini tüketmemelisiniz.

Tüm bu önlemlere rağmen hamilelerde toksoplazma testi pozitif çıkabilir. Bu gibi durumlarda endişeye kapılmamalı ve enfeksiyonu taşıyor olmanızın mutlaka bebeğinize de geçeceği anlamına gelmediğini bilmeli ve doktor takibini ihmal etmemelisiniz.

”Doğum Öncesi Mutlaka Yapılması Gereken Testler” ile ilgili içeriği incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Doğum Öncesi Mutlaka Yapılması Gereken Testler: https://www.bebek.com/dogum-oncesi-mutlaka-yapilmasi-gereken-testler/

 

]]>
https://www.bebek.com/toksoplazma-testi/feed/ 0
Hamilelikte Kalp Sağlığı https://www.bebek.com/hamilelikte-kalp-sagligi/ https://www.bebek.com/hamilelikte-kalp-sagligi/#respond Tue, 19 Oct 2021 06:00:41 +0000 https://www.bebek.com/?p=37552 Hamilelikte kadın vücudunun ve ruh halinin çeşitli değişikliklere uğradığı hepimiz biliriz. Şişkin ayaklar, mide bulantısı, aşerme, stresli ve gergin olma gibi durumlar hakkında temkinliyizdir ve gerekli önlemleri alırız. Gerekli önlemi alabilmemizin sebebi ise bu gibi durumların fark edilmesi oldukça kolaydır. Peki gebelikte vücudumuzda fark edemediğimiz değişiklikler oluyor mu? Elbette oluyor, bunlardan bir tanesi ve hatta en önemlisi kalp ve kan damarlarındaki değişiklikler. Gelin hep beraber hamilelikte kalbimizin nasıl etkilendiğine bakalım ve hamilelik öncesi, hamilelik sırasında ve hamilelik sonrasında kalp sağlığımıza nasıl dikkat edeceğimizi öğrenelim. 

Anne Kalbini Hamilelik Nasıl Etkiler?

Hamilelik esnasında çok yoğun bir şekilde hissedilmese de anne kalbi normal işleyişinden farklı olarak değişkenlik göstermeye başlar. Bu değişiklikler oldukça doğal olsa da kalbin daha fazla çalışmasına ve vücuda ek stres yüklenmesine sebep olur. İki canı tek bedende taşımanın illaki etkileri olacağını tahmin ediyoruzdur. Önemli olan bu etkilere sağlıklı şekilde nasıl hazırlanacağımız. Hamilelik esnasında kalbimizde oluşan değişiklilere bakacak olursak;

  • Kalp atış hızı dakikada 10 ila 15 vuruş artar. 
  • Vücuttaki kan hacmi %40 ile %50 arası artış gösterir.
  • Kalbin dakikada pompaladığı kan miktarı %30 ila %40 arası artış gösterir.
  • Tansiyon düşüşü gözlemlenir.

Bu gerçekleşen değişikliklerin hepsi hamileliğin doğal bir parçasıdır. Hamileliğin kalp üzerindeki etkisi  gebelik ile başlar ve doğumdan 3 ay sonra kardiyovasküler (Kalp ve Damar Sağlığı) sistem hamilelik öncesi durumuna geri döner. 

Hamileyken Oluşabilecek Kalp Sağlığı Sorunları

Genellikle hamilelik sürecine bir kardiyoloğun dahil olması nadirdir. Kalple ilgili değişiklikleri çoğu vücudumuzda artan hacmin sonucu olduğu için gayet normal karşılanır. Özellikle hamile kalmadan önce aktif ve sağlıklı bir yaşam sürenler için gebelik süreci herhangi bir hasara yol açmadan tamamlanır. Buradan yola çıkarak hamileyken kalp sağlığınızı korumak için ilk olarak gebelik öncesi kalp sağlığınıza dikkat etmeniz gerekir. 

Hamilelik esnasında oluşan kalp sorunlarının çoğu doğuştan kalp rahatsızlığı olan ya da altta yatan kalp rahatsızlığı olan kadınlarda gözlemleniyor. Kalp halihazırda tam olarak sağlıklı değilken hamilelik esnasında iş yükünün artması ile kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon gibi ciddi kalp sağlığı sorunları ile karşılaşabiliyor. 

Aşırı kilo, yüksek tansiyon problemi olan anne adayları da hamilelik sürecinde sağlık sorunları yaşayabilir.  Aşırı kilo ve yüksek tansiyonun gebelikte anne vücudunda oluşturabilecek yaygın yan etkileri arasında gebelik zehirlenmesi (Preeklampsi) ve nöbet atakları (Eklampsi) yer alır. Bu durumların gerçekleşmesi halinde ciddi organ hasarları oluşabilir. Hamilelikte kalp sağlığını etkileyen faktörlerden bir tanesi de şeker hastalığıdır. Şeker hastalığı sahip kişiler kalp sağlığı konusunda risk altında olabilir ve doktor kontrolünde sürece devam etmelidir. 

Gebelik süresince daha önce belirttiğimiz gibi kalp daha fazla çalışır ve daha fazla kanı pompalar. Daha önce kalp sağlığı sorunu yaşamış olmasanız bile altta yatan kalp sağlığı sıkıntılarınız çıkabilir. Kalp krizi, sürekli göğüs ağrısı veya felç gibi durumlar kalbe yüklenen ekstra yükün sonucu olarak gün yüzüne çıkabilir. Bu yüzden gebelik öncesinde kalp sağlığınız hakkında doktorlardan bilgi almak ve gerekli önlemleri sağlamak oldukça önemli bir konu. 

Sadece hamilelik döneminde değil doğumdan 6 hafta sonraya kadar kalp sağlığı yüksek riskli barındıran bir dönem içindedir. Buna rağmen çoğu kadın bu 6 haftalık süre boyunca doktorlarına görünmez. Hem hamilelik süresince hem hamilelik sonrasında kalp sağlığı sorunları ile karşılaşmamak için sağlık uzmanlarından destek almanız gerekir. Böylece oluşabilecek sorunlar daha erken tespit edilip sağlıklı bir şekilde çözüm odaklı bir hamilelik geçirebilirsiniz. 

Hamilelikte Kalp Sağlığı Nasıl Korunur?

Peki tüm bu olası kalp sağlığı sorunlarını öğrendikten sonra hamilelikte kalp sağlığımızı nasıl koruyabilir? Aslına bakarsanız kalp sağlığı çok ciddi bir sorun olsa da alınan önlemler sayesinde gayet sağlıklı şekilde bebeğinizi dünyaya getirebilirsiniz. Bunun için hem hamilelik öncesinde hem hamilelik sırasında ve sonrasında düzenli bir şekilde sağlığınıza dikkat etmeniz gerekir. Hamile kalmadan önce ne kadar sağlıklı bir yaşam sürüyorsanız, sıkıntısız ve sağlıklı bir şekilde hamileliği atlatmanız o kadar yüksek olur. 

Hamilelikte kalp sağlığını korumak için ilk olarak anne adayları kendi beden sağlığı hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Hamilelikte kalp sağlığı sorunları hala tam olarak önemi anlaşılmadığı için ihmal edilebiliyor. Kalp sağlığı sorununuz olsa bile bunu daha önce fark etmemiş olabilirsiniz. Bu yüzden kendinizi tamamen güvenceye almak ve olası sağlık sorunlarına yönelik önlem almak için hamilelik öncesinde kardiyoloğa görünmek oldukça yerinde bir karar olacaktır. Böylece kalp sağlığı sorununuz varsa çok geç olmadan gerekli adımları atabileceksiniz. 

Bilinen kalp rahatsızlığı olan kadınlar gebelikten önce gebelik sırasında ve sonrasında kesinlikle doktor kontrolünde olmalı. Doktor kontrolünde özel önlemler alarak hamilelik sırasında kalpte oluşabilecek zararların önüne geçilmeli. Uzman kardiyologlar eşliğinde hamile kalmadan önce kalp sağlığınız hakkında kısa ve uzun vade riskleri tartışmak çok önemlidir ve hayati önem taşır. Hamilelik sırasında kalp ilaçlarının tamamının kullanılması güvenli olmadığı için yeni belirtiler ortaya çıkarsa hikayenizi önceden bilen doktorlarla süreci yönetmek sağlınız açısından en iyi karar olacaktır. 

Journal of the American Heart Association (Amerikan Kalp Derneği Dergisi) yayınlanan veriler gebeliğin erken evrelerinde kalp sağlığının iyileştirilmesinin uzun vadede gebelik sürecinin iyi geçeceğine vurgu yapıyor. Özellikle kadınların verimli doğurganlık yıllarında sağlıklı yaşam tarzları ile beraber kalp sağlığı hastalık risklerinin ciddi ölçüde azaldığı belirtilmiş. 

Günlük yaşantınız da ufak değişiklikler yaparak hamilelikte kalp sağlığınızı destekleyecek adımlar atmak oldukça önemlidir. Rutinlerinizdeki ufak değişiklikler kalp rahatsızlığı yaşam ihtimalinizi düşürecek ve daha sağlıklı bir gebelik geçirmenizi sağlayacaktır. Sağlıklı bir gebelik geçirmek için;

  • Su içmeyi ihmal etmeyin. Vücudunuzun sağlıklı çalışması için kesinlikle susuz kalmaması gerekir.
  • Hamileliğe olabildiğince en iyi fiziksel formunuzda girin. Hamileliği ne kadar sağlıklı bir vücutla girerseniz kalp sorunları riski de o kadar azalacaktır. 
  • Hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında kalp için sağlıklı diyet listelerini doktorunuzla beraber takip edin. Meyve ve sebze, balık gibi yağsız proteinler ve yağsız süt ürünleri ile yapılan diyetler kalp sağlığınızı olumlu yönde etkileyecektir. 
  • Aşırı tuz, yapay tatlandırıcı, şeker kullanımını günlük yaşantınızdan çıkarın. Kan akışınızı olumsuz yönde etkileyecek bu gibi gıdalardan uzak durarak kalbinize yardımcı olun.
  • Hareket edin ve kafeinden uzak durun. Hamilelik süresince daha az aktif bir yaşam sürmeniz oldukça doğal. En azından ufak yürüyüşler yaparak hareketi hayatınızdan eksik etmeyin. Hareketsizlik ve kafein kan basıncınızı arttıracağı için gün içinde ufak geziler kalbinizi güçlü tutmanızı sağlar.
  • Doğumdan sonra da risk altında olduğunuzu unutmayın. Herhangi bir belirti halinde doktorunuza danışmaktan çekinmeyin. Tedbirler almak ve vücudunuzu sağlıklı bir şekilde takip etmek size oldukça fayda sağlayacaktır.
  • Hamilelik süresince ya da doğumdan sonraki 6 haftalık dönemde nefes almada zorluk, göğüs ağrısı, tansiyon, kalp atış hızında aşırı artış hissederseniz bunlar olası bir kalp sorunun işareti olabilir. Vakit kaybetmeden doktorunuzla görüşerek kalp sağlığı sorunlarının önüne erkenden geçebilirsiniz. 

Aşağıdaki yazımız da dikkatinizi çekebilir:

Gebelikte Kalp Sıkışması Nedir? : https://www.bebek.com/gebelikte-kalp-sikismasi-nedir/

]]>
https://www.bebek.com/hamilelikte-kalp-sagligi/feed/ 0
Doğum Yapılacak Hastane Nasıl Seçilmelidir? https://www.bebek.com/dogum-yapilacak-hastane-nasil-secilmelidir/ https://www.bebek.com/dogum-yapilacak-hastane-nasil-secilmelidir/#respond Tue, 12 Oct 2021 10:00:32 +0000 https://www.bebek.com/?p=37515 Annelik, bir kadının hayatındaki en güzel evrelerden biridir. Herhangi bir anne için nihai olarak önemli olan şey, dünyaya geldiğinde bebeğinin iyi olmasıdır. Ve hamilelik sırasında planlanması gereken en önemli şeylerden biri doğum hastanesidir. Doğum hastanesinin anne adayı ve çocuk için rahat olması önemlidir ve bu nedenle planlama bir öncelik olmalıdır.

Bir doğum hastanesini seçerken akılda tutulması gereken bazı şeyler var. Bebeğiniz ve sizin doğumda ve sonrasında yaşayabileceğiniz olası durumlar ya da süreç içindeki konforunuz çok önemlidir. Aynı zamanda profesyonel bir ekip ve temiz bir hastane de sizin ve bebeğiniz açısından oldukça önemlidir. Hastane seçerken dikkat etmeniz gereken önemli birçok nokta var ve bu kafa karıştırıcı olabilir. Daha rahat bir şekilde hastane seçimi yapmanız için size göz önünde bulundurmanız gereken birkaç nokta öneriyoruz.

Doğum Uzmanı ve Personel Bilgileri

Bu, ilk birkaç görüşmede öğrenilebilir. Kadın doğum uzmanının zamanı ve sabrı olmalı, soruları açık ve sabırla cevaplayabilmelidir. Anne rahat olmalı ve onun hamilelik takibini yapan doktora güvenmelidir. Bunun nedeni, anlayışlı bir kadın doğum uzmanının, hasta özellikle ilk kez anne oluyorsa, ona güvenli ve normal bir doğum konusunda güvence vermesidir. 

Şeffaflık

Doğum hastanesindeki doktorun hamilelikle ilgili her konuda açık olduğundan emin olun. Hamileliğinin tüm evrelerinde anneyle konuşabilmeli ve sahip olabileceği şüpheleri netleştirebilmelidir. Annenin ve gebeliğin gidişatına göre karşılaşılabilecek her durumu anneyle dürüstçe paylaşmalı ve anne adayının onayıyla bir plan yapmalıdır. Bilinen kaynaklardan alınan geri bildirimler, doğum hastanesinin yeterince iyi olup olmadığının anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi (YYBÜ) ve Yetişkin Yoğun Bakım Ünitesi

Çoğu durumda bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesine (YYBÜ) yerleştirilmesi gerekmese de, doğum hastanesinin herhangi bir son dakika acil durumuyla başa çıkmak için iyi donanımlı olması yine de önemlidir. Bir YYBÜ ve yetişkin yoğun bakım ünitesine sahip olmak, doğum sonrası yaşanabilecek acil bir durumda hem anne hem bebek açısından hayati önem taşır. Bu nedenle seçeceğiniz hastanede yenidoğan ve yetişkin yoğun bakım ünitesinin varlığını sorgulamanız faydalı olacaktır.

Hastanenin Eve Yakınlığı

Doğum hastanesinin mümkün olduğunca anne evine yakın olması gerektiğini söylemeye gerek yok. Hamilelik boyunca, annenin kontrol ve testler için doğum hastanesini ziyaret etmesi gereken birçok zaman vardır. Ayrıca hamilelik boyunca acil herhangi bir durumda hastaneye rahat ve hızlı ulaşım için ev ve hastane arasındaki mesafe oldukça önemlidir.

24 Saat Müsaitlik

Doğum hastanesindeki personel 7 gün 24 saat hazır olmalıdır. Bunun nedeni, hamilelikte beklenmedik bir şekilde kliniğe gitme ihtiyacının ortaya çıkabileceği bir durumdur. Bu çok geç saatlerde bile olabilir. Doktorun doğumun sorumluluğunu üstlenmesinden önceki çalışma saatlerini anlayın ve personeline her an ulaşabileceğiniz bir doğum hastanesi seçin.

Uzman Bir Ekip

Siz ve bebeğinizin uzman ellerde olduğundan emin olmak istersiniz. Hastane, doğum ve doğum sürecinizde size rehberlik edecek kurul onaylı uzmanlardan oluşan bir ekibe sahip olmalıdır. Bu uzman anestezistler, alanında uzman doktor, laborantlar ve uzman hemşire ekibinden oluşur. Doğumda yaşanabilecek her duruma müdahale edebilecek profesyonel bir ekip kendinizi her duruma hazırlıklı ve daha güvende hissetmenizi sağlayacaktır.

Doğum Seçenekleri

Doğum yapmak, yaşayabileceğiniz en kutsal, yaşamı değiştiren olaylardan biridir. Doğum hastaneniz, ağrı kesici ilaçlardan aromaterapiye, özel ebeler ve doulalara ve sıcak küvete kadar, doğum sırasında istediğiniz destekleyici doğum teknikleri ve yaklaşımları da dahil olmak üzere, bebeğinizi nasıl doğurmak istediğinizi özetleyen bir doğum planı oluşturmanız için gerekli araçları sağlamalıdır.

Doğum için Ağrı Kesici Seçenekler

Ağrı kesici ilaçlar veya doğum ağrısını hafifletmek için daha doğal yollar kullanmak istiyorsanız, aşağıdakileri sunan bir hastane arayın: Bölgesel ve lokal anesteziler de dahil ağrı kesici ilaçlar Alternatif, daha doğal ağrı kesici yaklaşımlar, epidural ve spinal anestezi konusunda uzman ekipler.

Doğum Sonrası Sizin ve Bebeğinizin Bakımı

Zor işi yaptınız, şimdi rahatlamak ve bebeğiniz ve ailenizle bağ kurmak istiyorsunuz. Bu, doğum sonrası bakımın olmazsa olmazları anlamına gelir: Doğumdan ve doğumdan uzak, ev sıcaklığında, konforlu doğum sonrası odalar. Destek sunan, soruları yanıtlayan ve çocuk bakımı ve emzirme konusunda rehberlik sağlayan hemşirelerden oluşan bir ekip. Talebiniz doğrultusunda doğumdan önce yüz yüze önce size buluşup hemşirelik ekibi tanımak için bir şans vermelidir.

Emzirme Desteği

Emzirmek, bebeğiniz için yapabileceğiniz en sağlıklı şeylerden biridir, ancak zorluklarla gelebilir. Seçtiğiniz hastanenin şunları sunduğundan emin olun: Sertifikalı emzirme danışmanları, Doğumdan önce hazırlanmaya başlamak için emzirme dersleri, Doğum sonrası iyileşmeniz sırasında ve eve gittikten sonra özel emzirme danışmanlığı (herhangi bir sorun olması durumunda)

Doğum Öncesi ve Sonrası Bakım ve Sınıflar

Sağlıklı bir anne, sağlıklı bir bebek sağlamaya yardımcı olur. Seçtiğiniz hastanenin şunları sağlaması önemlidir: Aşılar, sigarayı bırakma, beslenme, kilo yönetimi, dikkatli hareket ve kronik hastalık yönetimi dahil olmak üzere hamilelik öncesi ve sırasında sağlığınızı ve esenliğinizi optimize etmenize yardımcı olacak hamilelik sağlığı konusunda yardım desteği. Sizin ve ailenizin hamileliğiniz ve doğumunuz için hazır olduğunuzdan emin olmak ve bebeğinize bakmak için doğum öncesi desteği doğum hazırlığından emzirmeye, bebek bakımına kadar doğum sonrası destek ve eğitim imkanları. Yüksek riskli bir hamilelik bekliyorsanız veya yaşıyorsanız, sağlıklı bir doğum için hazırlanmanıza yardımcı olacak deneyimli ve profesyonel bir ekip.

Göz önünde bulundurulması gereken diğer bazı faktörler aşağıdaki gibidir.

  • Yeterli doğum sonrası bakım programları dışında bir nöbetçi çocuk doktoru olup olmadığını kontrol edin. Hastanede ayrıca emzirme danışmanı, beslenme uzmanı ve fizyoterapist bulunmalıdır.
  • Odaların, ameliyathanenin ve genel olarak hastanenin temizlik ve hijyeni.
  • Bunlar dikkate alınması gereken hususlardan sadece birkaçı olsa da, nihayetinde yardımcı olacak şey kişinin kendi içgüdüsü ve annenin doktorla nasıl kaynaştığıdır. Hamilelik sırasında ve sonrasında anne ve bebeğin sağlığı her şeyden önemlidir ve en iyi doğum hastanesini seçmek için en önemli kriter bu olmalıdır.

Bir bebek sahibi olmayı planlıyorsanız, birçok sorunuz ve yapacak çok seçeneğiniz olacak: Normal doğum istiyor muyum? Doğuma hazırlık kursları almalıyım? Doğum sırasında kimi yanımda istiyorum? Hangi doğum hastanesine gideyim?

Her şey biraz bunaltıcı olabilir bu nedenle, ilk olarak kendi ve bebeğinizin sağlığını nereye teslim edeceğinize karar vermek, görünüşte sonsuz kararlar listenizden bir şeyi kontrol etmenin harika bir yoludur! Göz önünde bulundurulması gereken birçok faktör olsa da, seçeceğiniz doğum hastanesinin sunması gereken şeyler listemizdeki gibidir. Unutmayın, bebeğinizi kimin doğurduğu kadar nerede doğurduğunuz da önemlidir. Araştırmanızı yapın ve seçtiğiniz doğum hastanesinin size uygun olduğundan emin olun.

“Hastane Çantasında Neler Olmalıdır?” Konulu yazımızı incelemek için bağlantıya tıklayın: https://www.bebek.com/hastane-cantasinda-neler-olmalidir/

Sağlıcakla Kalın.

]]>
https://www.bebek.com/dogum-yapilacak-hastane-nasil-secilmelidir/feed/ 0