13 – Bebek.com https://www.bebek.com Hamilelik, Bebek, Çocuk ve Anne Sağlığı Mon, 22 Apr 2024 13:47:25 +0000 tr hourly 1 https://www.bebek.com/wp-content/uploads/2022/12/cropped-cropped-bebek-favicon-192x192-1-32x32.png 13 – Bebek.com https://www.bebek.com 32 32 Hamilelikte Ayak Yanması https://www.bebek.com/hamilelikte-ayak-yanmasi/ https://www.bebek.com/hamilelikte-ayak-yanmasi/#respond Thu, 24 Aug 2023 10:00:09 +0000 https://www.bebek.com/?p=39871 Hamilelik döneminde, kadınlar birçok değişim geçirirler ve geçirdikleri bu değişimler genellikle hormonlardan kaynaklı rahatsız edici değişimlerdir.

Gebelik döneminde ayak yanması da kadınların sıkça şikayet ettiği durumlardan biridir. Bu durumun temel sebebi, hamilelikte alınan kilolardan dolayı ayakların yapısında değişikler meydana gelmesidir. 

Annelik, hem çok zor hem de inanılmaz güzel bir duygudur. Çekilen tüm sıkıntılar minik yavrunuzu kucağınıza almanızla bitecektir. 

Çekilen çilelerin başında da hormonlardan kaynaklanan sıkıntılar gelir. Hamilelikte ayak yanması da bunlardan biridir. Belki de hayatınız boyunca ayaklarınızın sürekli üşüyen biri olabilirsiniz. Ama yine de hamilelik döneminde ayak yanması şikayetiniz olabilir.

Ayak tabanının ve hatta bazen avuç içlerinin yanması, genel olarak bütün anne adaylarının ortak şikayetlerinden biridir. Hadi hep birlikte bu şikayetin kaynağının ne olduğunu inceleyelim. 

Hamilelikte Ayak Yanmasının Nedenleri Nelerdir?

Gebelik döneminde ayak yanması şikayetinin birden fazla nedeni olabilir. Ancak ayak yanması şikayetinizin temel probleminin hamilelik olduğuna emin olmalısınız.

Gebelikten kaynaklı ayak yanması şikayeti çok büyük önem taşımayan, olağan bir durum olsa da eğer hamilelik öncesinde de bu şikayetleriniz mevcutsa mutlaka bir nöroloğa danışmayı ihmal etmeyin. 

Gebelik Kaynaklı Ayak Yanması Şikayetinin Nedenleri:

  • Hormonlardaki Artış

Hamilelik döneminde, kadın vücudundaki birçok hormon seviyesi değişir. Östrojen, HCG, progesteron, MSH, oksitosin gibi hormonlar, hamilelik döneminde değişikliğe uğrayan hormonların başında gelirler.

Gebelik döneminde anne adaylarının yaşadığı değişimlerin temel sebebi bu hormonların seviyelerinde gerçekleşen değişimlerdir.

Hamileliğinizin sonlanmasıyla birlikte, hormonlarınız da dengelenmeye başlayacak ve hormonlarınızdan kaynaklanan bütün şikayetleriniz azalarak yok olacaktır. 

Yaşadığınız sıkıntıların yalnızca bir dönem olduğunu unutmayıp bebeğinize kavuşmanın hayaliyle bu dönemi daha rahat atlatabilirsiniz. 

  • Gestasyonel Diyabeti

Yalnızca gebelik döneminde ortaya çıkan bir diyabet hastalığıdır. Bu rahatsızlığın belirtilerinden bir tanesi de ayak yanmasıdır.

Yani gestasyonel diyabetiniz varsa bu hastalık ayak tabanlarınızın yanmasına sebep olabilir. 

  • Vitamin ve Magnezyum Eksikliği

Anne adaylarının unutmaması gereken en önemli şey sağlıklı beslenmeleri gerektiğidir. Hem karnınızdaki bebeğiniz hem de kendiniz için, ihtiyaç duyduğunuz bütün vitamin ve mineralleri almalısınız.

Özellikle B12, B16 ve D vitaminlerinin eksikliğini yaşayan anne adayları ayak yanması şikayetinde bulunurlar. Aynı şekilde vitamin eksikliğinin yanı sıra vücudun ihtiyacı olan magnezyum miktarına da dikkat edilmelidir.

Magnezyum eksikliği de ayak yanmalarına sebep olan bir durumdur. Eğer bu rahatsızlığınızın temel sebebi vitamin eksikliği ise doktorunuza danışarak takviye vitamin alabilirsiniz.

  • Hipotiroidi

Bir tiroit bezi hastalığı olan hipotiroidi rahatsızlığına sahip anne adaylarının vücutlarında, tiroit bezinin üretmesi gereken hormonları üretmemesinden kaynaklı olarak avuç içlerinde ve ayak tabanlarında yanmalar meydana gelir.

Böyle bir durumla karşı karşıyaysanız en etkili çözüm için doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz. 

  • Böbrek Rahatsızlıkları

Gebelik döneminde yaşadığınız el ve ayak yanmaları, böbreklerinizdeki problemlerden de kaynaklanıyor olabilir. Kandaki toksik madde birikimi el ve ayak yanması problemini de beraberinde getirir. 

  • Kilo Artışına Bağlı Düz Taban Oluşumu

Gebelikle birlikte kilo artışına bağlı olarak anne adaylarının ayak yapılarında değişim meydana gelebilir.

Ayak tabanındaki kavisin çökme ve ayak tabanının düzleşmesi durumunda, anne adaylarının ayak yanması şikayetinde bulunduğu görülür. Bu durumun en etkin çözümü uzun süre ayakta kalmamak ve mümkün olduğunca ayaklarınızı dinlendirmektir. 

Hamilelikte Ayak Yanması

  • Ayak Mantarı

Ayaklarınızda son dönemlerde meydana gelen yanma, kaşıntı, döküntü gibi olumsuz değişikliklerden şikayetçiyseniz vakit kaybetmeden bir tedaviye başlamalısınız.

Ayak mantarı, standart yaşam kalitenizi düşüren ve ayaklarınızda yanma şikayetine sebep olan bir rahatsızlıktır.

Doktorunuzla birlikte size en uygun tedaviyi bulup bu şikayetinizden kurtulabilirsiniz. 

  • Ödem

Vücudunuzda ödem birikmesi sonucu da ayaklarınızda yanmalar oluşabilir.

Hamilelik döneminde kan akışınızı düzenleyen ve ödem oluşumunu engelleyen varis çoraplarını kullanmanızı öneririz. Bu dönemde özellikle dar kıyafetler tercih etmemelisiniz.

Kendinizi en rahat nasıl hissediyorsanız mümkün olduğunca o kıyafetlerinizi kullanmalısınız.

  • Kan Basıncının Yükselmesi

Hamilelik döneminde kan hacminizin artış göstermesi çok normal bir durumdur. Yaklaşık olarak kadınların kan hacmi yüzde 40 oranında artar. Bu durum da eller ve ayaklara kan akışının artmasına neden olur ve ayak yanması şikayetinin nedeni de bu olabilir.

Vücudumuzun uğradığı bu değişimler, bazı problemleri de beraberinde getirir. Kan hacminin artması da ayak yanması ve yorgunluk gibi sıkıntılara yol açabilir. 

  • Stres ve Depresyon

Özellikle bu dönemde kendinizi en çok korumanız gereken şey strestir. Gereksiz yere strese girmek hem kendi sağlığınız hem de bebeğinizin sağlığı için zararlıdır.

Stres ve depresyon da ayak yanması şikayetlerinin nedenlerinden biridir. Yaşadığınız duygu değişimlerine ayak uydurmanın çok zor olduğunu biliyoruz. Ama olabildiğince kendinizi üzücü ve stresli ortamlardan uzak tutmaya çalışmalısınız. 

Gebeliğin Hangi Döneminde Ayak Yanması Şikayeti Artar?

Ayak yanması şikayetinin hangi dönemde ortaya çıktığı aslında bu rahatsızlığın temel sebebinin ne olduğuna bağlıdır. Örneğin rahatsızlığınızın temel sebebi hormonal değişiklikler nedeniyle ise gebeliğinizin ilk 3 ayında bu rahatsızlığı yaşayabilirsiniz.

Ancak eğer kilo artışı nedeniyle ortaya çıkan bir rahatsızlık söz konusuysa üçüncü trimester dönemde daha çok yanma hissedersiniz.

Ancak bilmeniz gereken en önemli şey, bu rahatsızlığın geçici olduğu ve hamileliğiniz sonlanmasından birkaç hafta sonra eski halinize geri döneceğinizdir.

Eğer doğum sonrası bu şikayetleriniz devam ederse vakit kaybetmeden doktorunuza danışmanız gerekir. Böyle bir durum yaşarsanız ihmal etmeden önlem alın. 

Hamilelikte Ayak Yanması İçin Uygulanabilecek Kolay Çözüm Önerileri

Gebelikte ayak yanmasına ne iyi gelir sorusunun cevabını sizler için derledik. İşte hamilelik döneminde ayak yanması rahatsızlığını geçirmek için evde yapabileceğiniz basit çözümler!

  • Ayak yanması şikayetiyle karşı karşıya kalan anne adaylarının yapması gereken ilk şey ayaklarını mümkün olduğunca dinlendirmektir. Topuklu ayakkabı veya rahatsız botlar kullanmak yerine ortopedik sandaletler veya terlikler kullanmaları rahatlamalarına yardımcı olabilir. 
  • Dondurulmuş kalıp jelleri ayak tabanınıza koymak, rahatlatıcı bir yöntem olabilir. 
  • Ayaklarınızın altına mentollü kremler sürmek de yanma hissini azaltacak bir yöntemdir. 
  • Buzdolabında soğuttuğunuz kolonya da rahatsızlığınızın giderilmesi için kullanabileceğiniz bir üründür. 
  • Ayak yanmalarından kurtulmanın etkili yöntemlerinden bir tanesi de sirkeli suda ayaklarınızı bekletmektir. Ilık su içerisine koyacağınız 2 kaşık sirkede ayaklarınızı bir süre bekletmek rahatlamanızı sağlar. Eğer koku hassasiyetiniz varsa ve sirkeden rahatsız oluyorsanız alternatif olarak deniz tuzu da kullanabilirsiniz.
  • Bu dönemde sentetik ürünlerden uzun durmanızı tavsiye ederiz. Pamuklu ve hava alan ürünler rahatsızlık hissinizin minimuma inmesine fayda sağlar. Özellikle çorap seçiminize çok dikkat etmelisiniz. Çoraplarınızın ince ve sizi rahatsız etmemesi konforunuz açısından önemlidir. Hatta çoraplarınızı giymeden önce bir süre buzdolabında beklettikten sonra giymeniz yanma hissinizi hafifletir. 
  • Bu dönemde bol bol su içmek vücudunuzu rahatlatır ve ağrılarınızı hafifletir. Günden en az 2,5 litre su içtiğinizden emin olun. 
  • Doktorunuza danışıp sizin için uygun olan egzersiz hareketlerini yapmanız da kan dolaşımınızı düzenlenmesine fayda sağlar. Bu da ayaklarınızda ve ellerinizde meydana gelen yanma hissini hafifletecek bir yöntemdir. 

Hamilelik döneminde yapılabilecek egzersiz hareketleri önerilerimiz için buraya tıklayarak sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Hamilelikte ayak yanması, genellikle bütün anne adaylarının yaşadığı, normal kabul edilen bir durumdur.

Evde kolayca ağrınızı hafifletecek yöntemler uygulamanız mümkündür. Bütün hayatını değiştiren bir döneme girmeniz belki sizi korkutuyor olabilir ama korkmayın.

Yaşadığınız bütün ağrılı süreç bebeğinize kavuşmanızla birlikte yerini mutluluk ve huzura bırakacak. 

”Hamilelik”  Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Hamilelik: https://www.bebek.com/?s=hamilelik

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/hamilelikte-ayak-yanmasi/feed/ 0
Gebelikte Kesinlikle Tüketilmemesi Gereken Besinler https://www.bebek.com/gebelikte-kesinlikle-tuketilmemesi-gereken-besinler/ https://www.bebek.com/gebelikte-kesinlikle-tuketilmemesi-gereken-besinler/#respond Sat, 15 Jul 2023 10:00:20 +0000 https://www.bebek.com/?p=29792 Merhaba sevgili anne adayları,

Bu yazımızda gebelik dönemi beslenmenizi tümüyle etkileyecek besinlerden bahsedeceğiz. Hamilelikte bazı besinler hem sizin sağlığınız hem de bebeğinizin gelişimini tehdit altına alabilir. Gebelik dönemizde bu besinleri beslenme düzeninizin dışında tutarak sağlıklı bir süreç geçirmek için bugünkü yazımıza mutlaka göz atmalısınız

Gebelikte Kesinlikle Tüketilmemesi Gereken Besinler

Hamilelik Döneminde İşlenmiş Et Ürünleri

Sucuk, salam, sosis ve pastırma gibi işlenmiş et ürünleri her ne kadar ısıl işlemden geçtiği için mikroorganizma riski ortada kalksa da yüksek tuz ve buna bağlı sodyum içeriği yüksektir. Fazla sodyum gebelik döneminde yüksek tansiyon ve böbrek problemlerine yol açabilir.

Gebelik Döneminde Dip Balıkları

Balık Omega 3 ve Omega 6 doymamış yağ asitleri eşsiz bir besin olması sebebiyle gebelik döneminde açısından balık tüketilmesi oldukça yararlı olacaktır. Fakat her balık çeşidi gebelik döneminizde tüketebilmeniz açısından uygun değildir.

Özellik dip seviyelerde yaşayan balıklar, midye gibi kabuklu deniz ürünlerinde ağır metal ve cıva riski yüksektir ve tüketilmesi halinde plasentaya geçerek bebeğinizin sinirsel gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Dip balıkları yerine daha yüzeyde yaşayan hamsi, istavrit, palamut, uskumru gibi balıkları taze şekilde güvenle tercih edebilirsiniz.

Hamilelik döneminde tüketebileceğiniz balıklarla ilgili daha fazla bilgi için aşağıdaki bağlantıya tıklayarak yazımızı okuyabilirsiniz.

Hamilelikte Zararlı Olan Balıklar: https://www.bebek.com/hamilelikte-zararli-olan-baliklar/   

Gebelik Döneminde Yeşil Çay ve Ada Çayı

Bazı bitki çaylarını hem kafein içermesi hem de rahim iç yapısını bozması sebebiyle gebelik döneminde önermiyoruz. Bu süreçte bahsettiğimiz özellikleri gösteren yeşil çay ve ada çayını tüketmemeniz gerekir. Melisa, papatya, ıhlamur gibi sindirim problemlerinizi giderecek sakinleştirici çayları tercih edebilirsiniz.

Gebelikte tüketimiyle ilgili dikkat etmeniz gereken bitki çaylarıyla ilgili daha fazla bilgi almak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Gebelikte Bitki Çaylarına Dikkat: https://www.bebek.com/gebelikte-bitki-caylarina-dikkat/

Gebelik Döneminde Çiğ Besinler 

Mikroorganizma içerme riski sebebiyle çiğ et, yumurta, pastörize edilmemiş çiğ süt ve bu sütten yapılmış peynir, yoğurt gibi ürünler kesinlikle tüketmemeniz gerekiyor. Çiğ besinlerdeki enfeksiyon riski hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için bir tehdittir.

Hamilelikte Nelerden Uzak Durulmalı? Konulu videomuzu izleyebilirsiniz.

Gebelik Döneminde Kafein

Gebelikte fazla kafein tüketimi, bebekte kalp atım hızını artırabilir ve solunum aktivitelerinde değişikliğe sebep olabilir. Hamilelik sürecinde kafein tüketiminizi günlük 200 mg’ı geçmeyecek şekilde sınırlandırmanız gerekir. Günde 2 fincan türk kahvesi veya 1 kupa filtre kahve günlük kafein limitinizi doldurmaktadır.

Hamilelik Döneminde Ciğer

Karaciğer A vitamini açısından çok çok zengin bir besindir. Aşırı A vitamini alımı gebelikte doğum risklerini artırdığı ve bebeğin gelişimini olumsuz etkilediği için bu süreçte karaciğer tüketmemelisiniz.

Gebelik Döneminde Meyan Kökü 

Yapılan araştırmalara göre gebelik döneminde fazla miktarda meyan kökü tüketen annelerin bebeklerinde davranış bozukluğu ve IQ düşüklüğüne yol açtığı görülmüştür.

Meyan kökünde bulunan glisirizin etken maddesinin bebeğe kortizol geçişini uyardığı ve bunun sonucu olarak çocukluk döneminde zihinsel gelişimin etkilendiği görülmüştür.

Gebelik Döneminde Meyve Suyu 

Yüksek şeker içeren besinler gebelik sürecinde kilo alımının kontrolünü zorlaştırmaktadır. Özellikle meyve sularının hazırlanış aşamasında 3-4 porsiyon taze meyve kullanıldığından gereğinden fazla meyve tüketimi söz konusudur.

Aynı zamanda meyve suyu, şekerli ve asitli içecek glisemik indeksi yüksek olduğundan kan şekerinizi kısa sürede yükseltir. Bu dönemde meyve suyu yerine meyvenin kendisini tercih etmenizi, şekerli içecekler yerine maden suyu, ayran, kefir gibi sağlıklı tercihler yapmanızı öneriyoruz.

Gebelik Döneminde Şekerli Besinlere Dikkat!

Bu dönemde kilo alımınızın kontrolünü sağlamak için şekerli içeceklerde olduğu gibi şeker içerikli besinleri de mümkün olduğunca sınırlı tüketmeniz gerekmektedir. Tatlı isteğinizi bastırmak için ara öğünlerinizde kuru ve yaş meyveler tüketebilir, süt ve yoğurdun üzerine tarçın ilave edebilirsiniz.

Sorularınızı yorum kısmında bize iletebilirsiniz

Sağlıklı günler.

Seray Tekin

ebebek’in Beslenme ve Diyet Uzmanı, Emzirme Danışmanı

]]>
https://www.bebek.com/gebelikte-kesinlikle-tuketilmemesi-gereken-besinler/feed/ 0 https://www.youtube.com/embed/-ToItT0Xfa0 13 - Bebek.com nonadult
Kolik Bebek Nasıl Anlaşılır? Sakinleştirme Yöntemleri Nelerdir? https://www.bebek.com/kolik-bebek/ https://www.bebek.com/kolik-bebek/#respond Sat, 03 Jun 2023 10:30:08 +0000 https://www.bebek.com/?p=38903 Kolik Bebek Nasıl Anlaşılır? Sakinleştirme Yöntemleri Nelerdir?

Doğumdan sonraki 2-3. haftalarda başlayan 4-6. haftalarda pik (en yüksek) seviyesine ulaşan ve sonrasında azalarak 3-4. aylarda düzelen özellikle öğlenden sonra ve akşam saatlerinde sebebi açıklanamayan ağlama nöbetlerine infantil kolik (kolikli bebek) denir.

Term (haftasında doğan bebeklerde) 3-4. aylarda düzelirken preterm (haftasından önce doğan) bebeklerde term zamanına ulaştıktan sonraki 3-4. aylarda düzelir.

Bebeklere İnfantil Kolik Teşhisi Nasıl Koyulur?

Öncelikle bebeğimizde günde 3 saati aşan, haftada en az 3 gün süren ve 3 haftadan daha fazla gözlemlenen nedeni açıklanamayan ve kontrol altına alınamayan ağlama nöbetlerimizin olması gerekmektedir.

İnfantil Kolik teşhisi koyabilmek için;

Bebeğimizin diş çıkarma döneminde olmaması, bir hastalığının olmaması ve ateşinin de olmaması gerekir.

İnfantil Koliğin nedeni tam olarak açıklanamamak ile birlikte bazı sebepler üzerinde durulmaktadır.

Belirtiler:

  • Gaz sancısı,
  • Yanlış beslenme teknikleri,
  • Biberon kullanımı,
  • Mama alımı,
  • İnek sütü alerjisi, (emzirilen bebek için bir diyetisyen eşliğinde anne diyeti)
  • Annenin doğum öncesi ve sonrası ruhsal sıkıntılarının olması,
  • Annenin postpartum (doğum sonrası) depresyonu,
  • Anne ve bebek arasındaki güvenli bağlanmanın sağlanamaması veya azalması,
  • Annenin ya da ev içindeki bireylerden birinin sigara kullanımı

Yapılan araştırmalar sonucunda bu sebepler nedeni tam olarak açıklanamayan kolik için tetikleyici faktörler olarak gösterilmektedir.

Kolik Bebeği Sakinleştirme Yöntemleri Nasıl Olmalı?

  • Öncelikle bebeveyn olarak bu ağlama nöbetlerine sizin sebep olmadığınızı, yaptığınız ya da yapmadığınız bir uygulama nedeniyle oluşmadığını ve bu durumun 3-4.aylarda kendiliğinden geçeceğini bilerek sakin kalmalısınız. Bu bir hastalık değil ve bebeğinizin gelişimini etkilemez.
  • Bebeveynlerin sakinliği bebek içinde önemlidir. Çünkü bebeğimiz bizim gergin ya da sinirli olduğumuzu hisseder ve ağlamaya devam eder bu yüzden durumun geçici olduğu kabullenerek sakin kalınmalıdır.
  • Eğer ki anne bakım verici rolünü tek başına üstlenmişse anneye destek kaynakları aile içinden sağlanmalıdır. Çünkü annenin dinlenmesi, uyuması kendisi ve bebek için önemlidir. Annenin dinlenmesi hem sütünün miktarını hem de bebek ile olan bağlanma sürecini olumlu etkiler. Sakin bir annenin bebeği de onun kucağında sakin olacaktır.
  • Emziren annelerde alerjen besinlerden uzak durulması da önemlidir. Çünkü bebeğimiz annemiz ne yerse anne sütünden bu besini alır. Eğer bebeğimizde böyle bir durum gelişmişse annenin bir diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenmelidir.
  • Ayrıca emziren annelerimizin bir meme bitmeden diğer memeyi vermesi de gaza sebep olabilir. Çünkü ön süt laktozdan zengindir her iki memeden de ön sütü almak bebekte gaz sancısına neden olacağı için ağlama nöbetlerine yol açacaktır.
  • Bebeğin memeyi doğru bir pozisyon ve doğru tutuş ile kavraması önemlidir çünkü bebeğin dudağı memeye doğru bir pozisyon ile yerleşememesi de gaza sebep olur. Ayrıca buna benzer bir durum biberon kullanımı içinde geçerlidir. Biberon kullanımı gaza sebep olup ağlama nöbetlerini etkiler.  Bebeğimiz mama alımını biberon ile sağlıyorsa biberona alternatif yöntemler kullanılmalıdır. Mama da anne sütüne oranla bebeklerde daha çok gaza sebep olabileceği için mümkünse anne sütü her zaman tercihimiz olmalıdır.
  • Bebeğimizin her beslenme sonrası gazını çıkarmak çok önemlidir. Bebeğimizi gazını çıkarmadan yatırırsak gaz sancısı çekip ağlayarak geri uyanacaktır. Bebeğimiz memede emerken uyumuş bile olsa gazı çıkarılarak yatırılmalıdır.
  • Gaz damlaları birçok ailenin tercihi olabiliyorken bu damlaları hekimlerinize sormadan başlamamak bebeğimiz için daha doğru olacaktır. Aynı şekilde emziren anneler için de bitki çayları faydalı olabileceği kadar zararlıda olabilir bu çayları da hekiminize sormadan başlamamanız önemlidir.

Kolik Bebek Nasıl Anlaşılır? Sakinleştirme Yöntemleri Nelerdir?

Kolik Bebek için Alternatif Yöntemler Nelerdir?

  • Kucağa alma, bebeğe pozisyon verme, kucakta gezdirme, kucakta sallama,
  • Yarım kundak, (bu yarım kundak geleneksel yöntemlerdeki gibi sıkı sıkıya değil yarım ve gevşek)
  • Elektrikli süpürge sesi, saç kurutma makinası sesi dinletme
  • Araba ile gezdirme,
  • Ilık banyo,
  • Beyaz gürültü dinletme, (bu ses bebeğe anne rahminde olduğunu ve güvende olduğunu hissettirir)
  • Ten tene temas yapmak en önemli ve etkili uygulamalardan biridir. Bebek yalnızca bezi varken ebeveyninin çıplak göğsüne yatırılırsa kendisini güvende hisseder ve sakinleşir.
  • Son olarak bir diğer önemli uygulama masaj yapmak, kolik masajı özellikle her bez alımında yapılmalıdır. Düzenli yapımı bebeği rahatlatır, gaz sancılarını giderir. Ağlama nöbetlerini sonlandırır.

Unutulmamalıdır ki kolik bir hastalık değildir. Sabırlı ve sakin olmak geçici olan bu süreçte sizlere fayda sağlayacaktır.

Bu ürünümüzü incelediniz mi?

e&e Anti-kolik Reflü Yatağı – https://www.e-bebek.com/ee-anti-kolik-bebek-reflu-yatagi-p-tum-7601

Uzman Çocuk Hemşiresi

Buğse Eser

]]>
https://www.bebek.com/kolik-bebek/feed/ 0
Hamilelikte Zararlı Kozmetikler https://www.bebek.com/hamilelikte-zararli-kozmetikler/ https://www.bebek.com/hamilelikte-zararli-kozmetikler/#respond Fri, 28 Oct 2022 10:00:32 +0000 https://www.bebek.com/?p=41371 Hamilelik dönemlerinde anne adayları kendilerini daha iyi hissetmek için bakımlı olmak isterler. Hamilelik bakım ritüelini ertelemek için de bir neden değildir. Fakat bu dönemde kullanılan bakım ürünlerine özen gösterilmeli.

Risk taşıyan ve kimyasallar içeren ürünlerden uzak durulmalı. Doğal ürünler tercih edilmeli. Bu konuda bilinçli olmalısınız. Zararsız zannedeceğiniz ürünler hem sizin hem de bebeğinizin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.

Bu noktada mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Onun vereceği tavsiyeler doğrultusunda hamilelik döneminde kozmetik ürünlerin kullanımına devam edebilirsiniz.

Hadi gelin hep birlikte hangi kimyasal maddelerden uzak durmalıyız, bunu inceleyelim.

Hamilelikte Zararlı Olan Kimyasal Maddeler

Retinod

Retinod isimli kimyasal genel olarak akne tedavisi için kullanılan ilaçlarda görülür. Bu kimyasal çeşitli doğum kusurlarına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle kesinlikle ve kesinlikle hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.

Hamilelik döneminde bu kimyasalın yer aldığı ürünlerden uzak durun. Doktorunuz da bu konu da sizlere yardımcı olacaktır.

Paraben

Paraben isimli kimyasal gündelik hayatımızda kullandığımız çoğu kozmetik ürününde karşımıza çıkmaktadır. Bu kimyasalın ürünlerin raf ömrünü uzatmak gibi bir etkisi vardır. Ayrıca düşük maliyetlidir. Bu nedenle birçok firma bu kimyasalı ürünlerinde kullanmaktadır.

Diğer yandan paraben kimyasalı kansere dahi sebebiyet verebilir. Egzama gibi deri hastalıklarına da neden olabilir. Hem anne hem de fetüs için olumsuz etkileri vardır. Hamilelik döneminde uzak durulması gereken bir kimyasaldır.

Formaldehit

Hamilelik döneminde kaçınmanız gereken birçok kimyasal madde vardır. Bunlardan bir tanesi de formaldehit kimyasalıdır. Bu kimyasal oje ve saç boyalarında bulunabilir.

Bu kimyasal kanser ve gelişimsel zehirlenmelere sebebiyet verebiliyor. Bu nedenle bu kimyasalın yer aldığı ürünlerden mutlaka kaçınmalısınız. Bu dönemde organik ürünler tercih etmeli ve kullandığınız ürünlerin içeriklerini mutlaka doktorunuz ile paylaşmalısınız.

Oksibenzon

Oksibenzon isimli kimyasal çoğunlukla güneş koruyucu kremlerinin içerisinde bulunur. Bu kimyasalın yer aldığı ürünlerin aşırı kullanımı sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle de toksisite ve hormonal bozukluklara yol açabilir.

Hamilelik döneminde güneş koruyucu kullanırken dikkatli olmalısınız. Bu nedenle de zink oksik ve titanyum diyoksit içeren ürünleri kullanmalısınız.

Phthalates

Phthalates isimli kimyasal genellikle parfümlerin içerisinde yer alır. Parfümlerin daha kalıcı olmasını sağlar. Aynı zamanda plastiklerin de daha esnek olmasını mümkün kılar.

Phthalates kimyasalının hayvanlarda üremeyi ciddi anlamda tehlikeye attığı ortaya çıkarılmıştır. İnsanlar ile ilgili olarak ise net kanıtlanmış bir durum yoktur. Bu kimyasalın yer aldığı ürünleri kullanırken yine de tedbirli olmalısınız.

Hamilelik döneminde bu ve benzeri kimyasalların yer aldığı parfüm ve plastiklerden uzak durmalısınız.

Metilbenzen

Metilbenzen isimli kimyasal genel olarak tırnak bakım ürünlerinde kullanılır. Dolayısıyla oje ve aseton gibi tırnak bakım ürünlerinde de sıklıkla karşımıza çıkabilir. Hamilelik döneminde bu kimyasalın yer aldığı ürünlerden uzak durmalıyız.

Metilbenzen de oksibenzon gibi gelişimsel toksisiteye sebebiyet verebilir. Bu da hamileliğinizi olumsuz yönde etkileyebilir.

Salisilik Asit

Hamilelik döneminde retionid isimli kimyasal gibi salisilik asit kimyasalının da ağızdan alınması riskler barındırır. Bu nedenle bu kimyasalların yer aldığı ürünleri kullanırken ağızdan almamaya özen göstermeliyiz.

Krem ve jel şeklindeki ürünler tercih edilebilir. Fakat o ürünlerde de salisilik asit oranı %20’nin altında olması gerekmektedir.Hamilelikte Zararlı Kozmetikler

Hamilelikte Sivilce İlacı Kullanımı

Hamilelik döneminde dikkat etmeniz gereken bir diğer hususta sivilce ilaçlarıdır. Bu ilaçları kullanırken mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Çünkü sivilce ilaçlarının içeriğinde birçok farklı kimyasal madde kullanılmaktadır. Bu ilaçların bazıları ağızdan alınabilir. Bazıları ise krem ve jellerdir.

Anne adayları veya anne adayı olmayı isteyen kadınlar, bu ilaç ve kremleri kullanırken oldukça dikkat etmelidir. Çünkü bu tarz ilaç ve kremlerin bebek üzerinde ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.

Özellikle de hamilelik döneminde sivilcelerinizin çıktığını göreceksiniz. Bu konuda telaşa kapılmayın. İlk bulduğunuz ilaç ve kreme de sarılmayın. Doktor kontrolünde doğru ilaç ve kremler ile sağlıklı bir şekilde bu rahatsızlığınızdan kurtulabilirsiniz.

Hamilelikte Sivilceleri Azaltmak için Öneriler

  • Yüzünüzü ellerinizle nazikçe yıkayın. Bunu günde 2 defa yapabilirsiniz. Kullanacağınız sabun ve temizlik ürününün mutlaka doğal olmasına özen gösterin. Ardından da havluyla nazikçe kurulayın.
  • Nemlendirici kremler kullanıyorsanız bu kremlerin yağsız olmasına özen gösterin.
  • Sivilceleri sakın ve sakın sıkmayın ve patlatmayın. Onlarla oynamayın. Bu, sivilcelerin daha da artmasına sebebiyet verir. Ayrıca kalıcı izler kalmasına neden olur.
  • Hamilelik döneminde beslenmenize de özen gösterin. Baharatlı ve acılı yiyecekleri yemekten kaçının. Bu tarz ürünleri yemek sivilce çıkmasına sebebiyet verir.
  • Hamilelik döneminde kullanacağınız bakım ve kozmetik ürünleri ile ilgili olarak mutlaka bir uzman doktora danışın. Çünkü bazı bakım ve kozmetik ürünleri ve ilaçlar hamilelik esnasında siz ve bebeğiniz için tehlike oluşturabilir. Kadın doğum uzmanınız ve dermatoloji uzmanınız ile hareket edin. Onlar size hamilelikte uygulayacağınız çözümler sunacaklardır.

Siz de bu konuda daha fazla şey merak ediyorsanız yorumlar kısmından bize iletebilirsiniz. Sağlıkla kalın.

Ramazan ÇAKMAK  – İçerik Editörü

“Hamilelik” Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Hamilelik: https://www.bebek.com/?s=hamilelik

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/hamilelikte-zararli-kozmetikler/feed/ 0
Hamilelikte Kaçınmanız Gereken Zararlı Alışkanlıklar https://www.bebek.com/hamilelikte-kacinmaniz-gereken-zararli-aliskanliklar/ https://www.bebek.com/hamilelikte-kacinmaniz-gereken-zararli-aliskanliklar/#respond Fri, 21 Oct 2022 10:00:31 +0000 https://www.bebek.com/?p=41305 Anne adaylarının hamilelik dönemini sağlıklı ve huzurlu geçirebilmesi bazı alışkanlıklarından kaçınması gerekir. Çünkü bu dönemden sonra en fazla istenen şey bebeğin sağlıklı bir şekilde doğmasıdır.

Bebeğin sağlıklı bir şekilde doğması için de anne adayının dikkat etmesi gereken hususlar vardır.

Diğer yandan kulaktan dolma öneriler ile anne adayının ve bebeğin sağlığı olumsuz yönde etkilenebilir. Kötü alışkanlıklardan kurtulmak ve kulaktan dolma bilgileri bertaraf etmek istiyorsanız doğru adrestesiniz.

Anne ilgisi ve uzman bilgisi sayesinde bu dönemi oldukça sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçireceksiniz. 10 madde ile hamilelik dönemindeki kötü alışkanlıkları ortadan kaldıracağız.

Sigara ve Alkol Tüketiminden Uzak Durun

Hamilelik dönemlerinde sigara içmek bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Çünkü sigaradaki nikotin ve kanserojen maddeler tüketim sırasında bebeğe geçebilir. Bu nedenle bebekte gelişme geriliği görülebilir. Aynı zamanda erken doğum, düşük ve ölü doğum gibi risklerde meydana çıkabilir.

Alkol kullanımı da bebekte ciddi tehlikelere yol açabilir. Alkol tüketimi sebebiyle bebeğin yüzünde anormallikler görülebilir.

Fetal alkol sendromuna neden olunabilir ki bu da gelişim yavaşlığını beraberinde getirir. Bu nedenle hamilelik döneminde sigara ve alkol tüketiminden kaçının.

Kahvede Aşırıya Kaçmayın

Hamilelik döneminde kahve içmenin de bazı götürüleri vardır. Bu dönemde içilen kahve kan basıncını ve nabız atış sayısını artırıyor. Bu dönemde zaten artan bu değerler kahve ile daha da artabiliyor. Bu bebeğe de yansıyor ve bebeğin uyku düzenin de problemler görülüyor.

Ayrıca kahve tüketiminden dolayı bebeğin idrar miktarı da yükseliş gösteriyor. Bu nedenle de sıvı kaybı meydana geliyor. Bu nedenle kahve ve kahve gibi kafein barındıran içeceklerin tüketiminden olabildiğince kaçınmaya çalışın.

Çay tüketimine de dikkat etmelisiniz. Bazı bitki çaylarının erken doğuma sebebiyet verebileceği bilinmektedir. Bu nedenle tüketilecek bitki çayı mutlaka doktor tarafından onaylanmalıdır.Hamilelikte Kaçınmanız Gereken Zararlı Alışkanlıklar

Hatalı Beslenmekten Kaçının

Bu noktada özellikle de bazı balık çeşitlerinin tüketiminden kaçının. Köpek balığı, orkinos, kılıç balığı gibi büyük deniz hayvanlarında civa miktarı yüksektir. Bu yüzden bu tür balıkların yenmesi zehirlenmelere yol açabilir.

Onların yerine küçük balıkları tercih edebilirsiniz. Ayrıca salam ve sosis gibi yiyeceklerin tüketiminden de kaçının. Bu tür ürünler toksik maddeler barındırdığı için bebekler için de sorun teşkil edebilirler.

Bol şekerli veya tuzlu besinler tüketmekten de kaçınmalısınız.Hamilelikte Kaçınmanız Gereken Zararlı Alışkanlıklar

İlaç Kullanımına Dikkat Edin

Anne adayları özellikle de ilk 3 ay için ilaç kullanımına oldukça özen göstermelidir. Bu dönemde mutlaka doktor tavsiyesi dinlenmeli. Onun önermediği ilaçlar tüketilmemelidir.

Bilinçsiz şekilde kullanılan ilaçlar geri dönüşü olmayan sorunlara sebebiyet verebilir. Bu nedenle bu konuya oldukça dikkat etmelisiniz.

Hamam ve Sauna

Hamam ve sauna gibi alışkanlıklar vücut sıcaklığını artıracağından sakıncalıdır. Aynı şekilde çok sıcak su ile banyo yapmak da sakıncalıdır. Bu tür alışkanlıklarınızdan uzak durmalısınız.

Bu tarz ortamlar tehlikeli olabiliyor. Örnek olarak tansiyonunuz düşebilir ve bayılabilirsiniz. Bu da bebekte sorunlara yol açabilir. Su sıcaklığının 37 dereceyi geçmediği ortamlarda temizlik ihtiyacınızı görebilirsiniz.

Spor Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin

Hamilelik öncesinde bir spor alışkanlığınız var ise bunu tekrardan gözden geçirin.

Mutlaka bu spor alışkanlığının hamileliğiniz için bir sorun teşkil edip etmeyeceğini öğrenin. Bu konuda doktorunuza danışabilirsiniz.

Atlama, zıplama, tırmanma, ata binme ve ağır antrenman programları hamilelik döneminde önerilmez. Bu tarz alışkanlıklara bu dönem boyunca ara verin.

Diğer yandan hamilelik döneminde hareketsiz kalmamaya da özen gösterin. Hareket etmek kan akışını hızlandırır. Bu da bebek için oldukça önemlidir.Hamilelikte Kaçınmanız Gereken Zararlı Alışkanlıklar

Bilgisayar ve Cep Telefonu Kullanımınıza da Dikkat Etmelisiniz

Hamilelik döneminde bilgisayar ve cep telefonu kullanımınızı sınırlamalısınız. Elektromanyetik yüzünden bu cihazların kullanılması bebek için problemler teşkil edebilir.

Uzun saatler bilgisayara bakmak iskeletiniz için de sorunlar teşkil edebilir. Bu nedenle kas spazmı ve ani bel ağrıları yaşayabilirsiniz.

Cep telefonlarını da çok yakınızda tutmayın. Zorunlu olmadıkça kullanım sürelerini de azaltın.

Temizlik ve Kozmetik Ürünlerin Kullanımına Dikkat Edin

Hamilelik döneminde temizlik ürünlerini kullanırken dikkatli olmalısınız. Çünkü bu ürünlerde yer alan kimyasallar bebeğinize zarar verebilir.

Aynı şekilde kozmetik ürünlerin kullanımına da oldukça dikkat etmelisiniz.

Ürünlerin içeriğini çok iyi bilmelisiniz. En ufak bir risk taşıyacağını düşünüyorsanız bu ürünleri kullanmaktan kaçınmalısınız.

Yattığınız Ortamda Çiçek Bulundurmamalısınız

Hamilelik döneminde yattığınız ortamda çiçek bulunmamalıdır. Çünkü çiçekler geceleri kendileri de oksijen solarlar. Bu da hipertansiyon ve hipoksi gibi rahatsızlıklara teşkil edebilir. Dolayısıyla baş ağrıları çekebilirsiniz. Bu nedenle onları geceleri uyurken muhakkak başka odalara alın.

Yemek Yeme Miktarınızı da Gözden Geçirmelisiniz

Hamilelik döneminde ne çok az ne de çok fazla beslenmelisiniz. Bu konuda doktorunuz ile hareket edin. Günlük kalori alımınıza dikkat edin. Bu konuda önerilen miktar 2900 kaloridir. Günlük kalori alımınız bu miktarı geçmemelidir.

Hamilelik döneminde kendi ve bebeğinizin sağlığı için bazı alışkanlıklarınızı gözden geçirmelisiniz. Bu konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için de sorularınızı yorumlar kısmına yazabilirsiniz. Sağlıkla kalın.

Sevgiler.

Ramazan Çakmak – İçerik Editörü

“Hamilelik” Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Hamilelik: https://www.bebek.com/?s=hamilelik

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/hamilelikte-kacinmaniz-gereken-zararli-aliskanliklar/feed/ 0
Hamilelikte Yüksek Ateş https://www.bebek.com/hamilelikte-yuksek-ates/ https://www.bebek.com/hamilelikte-yuksek-ates/#respond Mon, 03 Oct 2022 11:00:45 +0000 https://www.bebek.com/?p=41178 Bu yazımızda öncelikle hamilelik döneminde yüksek ateşin nedenlerini paylaşacağız. Ardından da tedavi ve koruma için neler yapabileceğinizi aktaracağız. Sağlıklı bir şekilde okumanız dileğiyle. 😍❤

Hamilelik döneminde anne adayları olağan ve olağandışı pek durumla karşı karşıya kalabilir. Burada yapılması gereken paniğe kapılmadan durumun büyüklüğüne göre aksiyon almaktadır.

Yüksek ateşte bu durumlardan bir tanesidir. Tıpta yüksek ateş olarak bilinen bu durumda, vücut ısısı normal değerlerin üzerine çıkar. Normal seviyedeki vücut ısısı 36-37 dereceler arasında seyreder.

37 derecenin üzerine çıkan her sıcaklık yüksek ateş olarak tarif edilir. Bu normal dışı durumun ilk belirtisidir. Vücut bu normal dışı duruma reaksiyon verir. Vücut savunma mekanizmalarını devreye sokar.

Hamile kadınlar da benzer durumlar gerçekleşir. Fakat hamile kadınlar da ateş çıkması daha sık görülür. Çünkü hormon seviyeleri normal değildir. Ayrıca vücut dirençleri de normale göre daha düşüktür. Bu nedenle yüksek ateşin etkileri de daha fazla olabilir.

Hamilelik Döneminde Yüksek Ateşin Nedenleri Nelerdir?

Hamilelik döneminde anne adaylarında görülen yüksek ateş 2 grupta incelenir.

  • Enfeksiyon Nedeni ile Ortaya Çıkabilecek Yüksek Ateşler

Hamilelik döneminde yüksek ateşin görülmesinin nedenlerinden biri enfeksiyondur. Hamilelikte en sık görülen enfeksiyonlar ise gribal enfeksiyonlar, idrar yolu enfeksiyonları ve akut üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır.

  • Enfeksiyon Dışı Nedenlerde Görülen Yüksek Ateşler

Hamilelik döneminde enfeksiyonun neden olmadığı yüksek ateş durumları da vardır. Yüksek ısıya uzun süre maruz kalmak yüksek ateş sebebi olabilir. Örneğin hamam ve sauna da uzun vakitler geçirmek bunu doğurabilir.

Aynı zamanda çok sıcak su ile banyo yapmak da buna sebebiyet verebilir. Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak da yüksek ateşi ortaya çıkarabilir. Bunlar dışında alerjik reaksiyonlar ve gıda zehirlenmeleri de yüksek ateşin ortaya çıkmasına neden olabilir.Hamilelikte Yüksek Ateş

Yüksek Ateşin Hamilelik Dönemindeki Zararlı Etkileri

Hamilelik döneminde yüksek ateş bazı olumsuz durumlara sebebiyet verebilir. Bu olumsuz etkiler anne adayının yaşına ve ateşin derecesi ve süresi ile ilgili olarak artabilir veya azalabilir. 39 dereceden yükseğe çıkıldığı her durumda anne adayı için zararlı etkiler ortaya çıkabilir.

Ayrıca anne adayının yüksek ateşi hamileliğinin hangi döneminde yaşadığı da önemlidir. Her dönem için farklı zararlı etkiler görülebilir. Bunu 3 farklı dönem olarak görebiliriz.

İlk 3 Aydaki Zararlı Etkiler

Hamilelik döneminde ilk 3 aylık dilim yüksek ateşin en tehlikeli olduğu dönemdir. Anne adayı ve bebek yüksek ateşten ötürü en çok hasarı bu dönemde alabilir.

Bu dönemde bebeğin organ oluşumları devam etmektedir. Bu nedenler yüksek ateşin etkisi organ gelişimine ket vurabilir. Başlıca olumsuz etkiler ise şunlardır:

  • Bebekte zekâ geriliği görülebilir.
  • Baş gelişim anomalileri görülebilir.
  • Göz, damak, çene anomalileri görülebilir.
  • Sinir sistemi zarar görülebilir. Sinir sisteminin oluşumu 3-8 hafta arasında gerçekleşir. Bu süreçte yüksek ateşe maruz kalan anne adaylarının merkezi sinir sisteminde 3 kat daha fazla kusur oluşur.
  • Kalp kapak anomalileri görülebilir.
  • Sol kalbin gelişme geriliği görülebilir.
  • Kol ve bacak anomalileri görülebilir.
  • Düşük riskinin artması görülebilir.

İkinci 3 Aylık Dilimdeki Zararlı Etkiler

Hamilelik döneminde yüksek ateşin en az zarar verdiği dönem bu dönemdir. Bu dönemde yüksek ateşten dolayı çok az sayıda erken doğum rapor edilmiştir.

Son 3 Aylık Dilimdeki Zararlı Etkiler

Son 3 aylık dilimde yüksek ateşin en sık sebebiyet verdiği durum, su kesesinin erken açılmasıdır.

Ayrıca bazı enfeksiyonların neden olduğu “korioamnionitis” isimli “amnion” suyunun iltihaplanmasına da sebebiyet verebilir. Bu durum hem anne hem de bebeğin hayatını tehlikeye atabilir. Yüksek ateşten dolayı doğum ağrıları erken de başlayabilir.

Özellikle de ilk ve son 3 aylık dilimlerde anne adayları oldukça dikkatli olmalıdırlar. Sağlıklarına dikkat etmeli ve doktorları ile hareket etmelidirler.Hamilelikte Yüksek Ateş

Tedavi ve Korunma

Tedavi

  • Hamilelik döneminde yüksek ateşin ortadan kaldırılması için ilk olarak ateşe neden olan şey tespit edilir. Öncelikle bulanan bu sorunun ortadan kaldırılması amaçlanır. Yüksek ateş nedeni enfeksiyon ise bakteriyolojik çalışmalar yapılır. Mikroorganizma tespit edilir.
  • Hamileliğe zararsız antibiyotikler ile hasta tedavi edilmelidir. Bu antibiyotikler “penisilin ve ampisillin” grubuna ait antibiyotikler olabilir.
  • Hamilelik döneminde ateşin düşürülmesi için ılık bir duş alınabilir. Soğuk kompresler uygulanabilir. Ayrıca doktor reçetesi ile ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir.
  • Hamilelik döneminde yüksek ateş nedeni enfeksiyon dışındaki durumlar ise bunlardan uzak durmaya özen göstermeliyiz. Örnek olarak sauna ve hamam gibi sıcak ortamlardan uzak durmalıyız. Çok sıcak su ile banyo yapmamalıyız. Alerjik yiyeceklerin tüketiminden de uzak durmalıyız.

Korunma

  • Hamilelik döneminde yüksek ateşten korunmak için bazı tedbirler alınabilir.
  • Anne adayları enfeksiyon riskinden mutlaka kaçınmalıdırlar. Özellikle de hasta olan ortamlardan uzak durmalılar. Kalabalık ortamlarda da maske takmalarında fayda vardır.
  • Bu dönemde mutlaka dengeli ve sağlıklı beslenilmelidir. Vücut direncini artırmak için de multivitaminler kullanılabilir.
  • Sıcak günlerde bol bol su tüketilmelidir.

Hamilelik döneminde anne adayları yüksek ateşten korunmak için tedbirlerini almalıdırlar. Yüksek ateşe yakalanılan durumlarda ise mutlaka doktora görünmelidirler.

Siz de bu konu hakkında daha fazla bilgi almak için yorumlar kısmından bizimle iletişime geçebilirsiniz. Sağlıkla kalın.

Ramazan Çakmak – İçerik Editörü

“Hamilelik Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Hamilelik: https://www.bebek.com/?s=hamilelik

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/hamilelikte-yuksek-ates/feed/ 0
13. Hafta Gebelik https://www.bebek.com/13-hafta-gebelik/ https://www.bebek.com/13-hafta-gebelik/#respond Wed, 20 Jul 2022 13:00:54 +0000 http://bebek.com/?p=1022 13. hafta hamilelik ile ilgili size harika bir yazı hazırladık. 🙂 Şimdiden tüm anne adaylarına keyifli okumalar diliyoruz.

Günler su gibi akıp giderken bebeğinizle birlikte siz de çok yol alıyorsunuz. Gebeliğin 13. haftası geldi çattı. Hamilelik 3’er aylık zaman dilimlerinden oluşan 3 trimester döneminden oluşur ve siz ilk trimester döneminin son haftasına girdiniz. İlk ve son trimester dönemi hamileliğin daha zor geçen zamanlarıdır ve siz ilk aşamayı başarıyla geçtiniz. Artık değişimlerin gözle görülmeye başladığı bu dönemde sizi ve bebeğinizi bekleyen değişimleri sizler için bir araya getirdik.

13 Haftada Bebek

Her günün kıymetli olduğu ve birçok değişimin yaşandığı gebelik döneminde aklınızda her geçen gün yeni sorular belirir. Bunların birçoğu elbette bebeğinizle ilgilidir. Peki, 13 haftalık bebek hakkında bilmeniz gerekenler neler?

Bebeğim Ne Kadar Büyüdü?

Her doktor kontrolü öncesi merak edilen konulardan biri bebeğin ne kadar büyüdüğüdür. Çünkü ilk güne baktığınızda bir hücre olarak yaşamaya başlayan bebeğiniz 40 hafta sonunda bir insan formuna ulaşacak. Bu elbette mucizevi bir olay. Şimdilik 13 haftalık bebeğin kilosu ve boyunun aşağıdaki tabloda gibi olması beklenir.

Gebelik Yaşı (Hafta) Kütle (g)  Uzunluk (cm)
13. hafta 15-25 6-8

Doktor kontrolüne gittiğinizde bu değerler farklılık gösterebilir. Bunun sebebi döllenme zamanıdır. Eğer döllenme daha geç gerçekleştiyse bebeğinizin boy ve kilosu farklıdır.

Bu bilgileri referans olarak kabul edersek bebeğiniz bir önceki haftanın neredeyse 2 katı ağırlığa ulaşmış diyebiliriz. Bu da demek oluyor ki artık daha hızlı büyüyecek. 13 haftalık bebek olarak büyüklüğü ise neredeyse bir limon boyutuna ulaştı diyebiliriz.

Sistemlerinin Gelişimi ve Yeni Kazanılan Beceriler

Önceki haftaya göre bu hafta itibariyle bebeğiniz artık daha hızlı gelişip büyüyecek. Organlarının olması gerektiği yere konumlandığını hatta bazılarının çalışmaya başladığını söyleyebiliriz. Bu bilgi doğrultusunda 13 haftalık bebeğin organ ve sistem gelişimi ne aşamadadır gelin birlikte inceleyelim.

  • Sinir Sistemi

Geçen hafta beyinciğin oluşmaya başlamasıyla beyin, gelişimine devam ederken gebeliğin 13. haftası içinde beyinde bulunan sinir hücreleri miyelin kılıfı adıyla bilinen bir yağ tabakasıyla çevrelenmeye başlar. Bu kılıf yalıtkan bir madde olup merkezi ve çevresel sinir sistemlerindeki sinir hücrelerindeki uyarıların hızını artıran ve uyarı eşiğini düşüren bir dokudur. Ayrıca bu hafta itibariyle beyin bazı salgı bezlerine hormon üretme emri vermeye başlar.

  • Dolaşım Sistemi

Yolk kesesi bu hafta itibariyle tamamen kaybolur ve yerine plasenta ve göbek kordonu çalışmaya başlar. Böylece anne ve bebek arasında dolaşım artarak devam eder. Ayrıca kalp atım hızı önceki haftalara göre yavaşlasa da hâlâ sizden çok daha hızlı. Muayene esnasında sesi duyduğunuzda bu hıza şaşıracaksınız.

  • Sindirim Sistemi

Hamileliğin 13. haftası, sindirim sisteminin artık gayet düzenli çalışmaya başladığı zaman dilimidir. Bebek tarafından yutulan sıvı böbreklerden geçerek bağırsaklardan emilir tekrar amniyotik sıvıya karışır ve göbek kordonuna ulaşır. Buradan plasentaya ve annenin kanına transfer olur.

  • Solunum Sistemi

Daha önce yutma egzersizlerine başlamış olan bebek bu hafta itibariyle nefes egzersizlerine başlar. Bundan sonraki haftalarda hızla büyüyecek olan bebeğinizin akciğerleri ve diyaframı doğuma hazırlanmaya başlar.

Ses telleri yavaş yavaş gelişimini tamamladığı için doğduğu anda atacağı çığlığa hazır olun.

  • Destek ve Hareket Sistemi

13 haftalık bebek artık tüm vücudunu gerebilir ve uyarılara refleks olarak cevap verebilir. Önceki haftalarda küçük küçük hareketler yapmaya başlamış olan miniğin hareketleri bu hafta daha hızlı. Kemik ve kas yapısı güçlendiğinde ve yeterli büyüklüğe ulaştığında sizde bu hareketleri hissedebileceksiniz. Ama henüz bunun için çok küçük.

  • Boşaltım Sistemi

Böbreklerin önceki hafta çalışmaya başlamasıyla bebeğiniz çiş yapma pratiğine başlamıştı. Ancak endişelenmenize gerek yok çünkü bu idrardan kaynaklanan atıklar plasentadan anne kanına ulaşır.

  • Üreme Sistemi

En merak edilen konulardan biri bebeğin cinsiyeti ve siz nihayet o haftaya geldiniz. Hamilelikte 13. hafta cinsel organların neredeyse gelişimini tamamladığı zaman dilimidir. Ancak henüz bebeğiniz buna hazır değilse cinsiyetini göremeyebilirsiniz ya da doktorunuz emin olmak ve kesin sonucu söylemek için biraz daha beklemeyi tercih edebilir.

  • Bağışıklık Sistemi

Amniyon sıvısı bebeğin bağışıklığı için oldukça önemlidir. Buna ek olarak önceki hafta oluşmaya başlayan akyuvarlar bu hafta da gelişimine devam eder.

13 Haftalık Bebek Hareketleri

Daha öncesinde de belirttiğimiz gibi artık bebeğinizin hareketleri daha hızlı. Hatta vücut hareketlerinin yanı sıra bu hafta yüz mimikleri de belirginleşmeye başladı. Hatta şanslıysanız ultrason görüntüsünde onu gülümserken bile görebilirsiniz.

Ancak aklınızda 13 haftalık bebek hareketleri hissedilir mi diye bir soru varsa bunun için biraz daha vakit var. İlerleyen günlerde kasları ve kemikleri geliştikçe attığı tekmeleri ve yumrukları hissedeceksiniz, fakat şimdi değil.

13 Haftalık Bebekte Duyu Organları ve Gelişim Özellikleri

Beynin sinir hücreleri geliştikçe duyu organları da gelişir ve bebeğiniz birçok şeyi hissetmeye başlar. Bu hafta miyelin kılıfının oluşması da bu süreci hızlandıracak faktörlerden biridir. Peki, gebeliğin 13. haftasında bebeğinizin duyu organları ne kadar gelişmiştir gelin birlikte inceleyelim.

  • Göz ve Görme Duyusu

Bebeğinizin fetüs formuna girdiği zamandan bu zaman kadar geçen süre içinde kafası vücuduna göre daha büyük bir görünümdeydi. Ancak yüzü de vücuduna oranla daha küçüktür. Bu durum biraz kafa karıştırıcı olsa da kemikler geliştikçe ve yüz hatları belirginleştikçe normal boyutlara ulaşacak.

Gözlerin yüzün ortasına doğru ilerleyişi bu hafta da devam eder. Ama görme duyusundan söz etmek henüz mümkün değildir.

  • Kulak ve İşitme Duyusu

İç ve dış kulağın gebeliğin 13. haftası içinde oluştuğunu söyleyebiliriz. Kulak büyüdükçe olması gereken şeklini almaya devam ediyor. Yani az bir zaman sonra bebeğiniz sizin sesinizi duyabilecek.

  • Deri ve Dokunma Duyusu

Dokunma duyusu bebeğinizin ilk gelişen duyusudur diyebiliriz. Çünkü karnınıza dokunduğunuzda bunu hisseder ve kendini geri çekebilir. Artık bu hafta ayak tabanlarında da dokunma hissi vardır.

Onu sıcak tutmaya yarayacak olan lanugo tüyleri belirmeye başlar. Bu tüyler bebeğin henüz deri altında onu ısıtacak ve ısı yalıtımı yapacak yağ tabakası olmadığı için gereklidir.

  • Dil ve Tatma Duyusu

Tat alma duyusu bu hafta itibariyle gelişmeye başlar. Böylece 13 haftalık bebek amniyotik sıvı içerisinde bulunan laktik asit, sitrik asit, üre, protein ve benzeri maddelerin tadını alabilir. Ayrıca emme ve yutma gibi reflekslerde gelişmeye devam eder. Bebeğinizi doktor kontrolünde parmağını emerken bile görebilirsiniz.

  • Burun ve Koklama Duyusu

Tat alma duyusuyla birlikte koklama duyusu da gelişir. Böylece yuttuğu sıvının tadını alırken kokusunu da yavaş yavaş alacaktır.

 

 

13 Haftalık Bebek Kaç Aylık Olur?

Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz zaman doktora gittiğinizde, doktorunuz hamileliğinizi haftalarla ifade edecektir. Bu bizler için biraz kafa karıştırıcı olabilir. Doktorlar son adet zamanını hamileliğin başlangıcı olarak kabul ettikleri için hesaplamalarda farklılık olabilir.

Peki, hamilelikte 13 hafta kaç aydır? Birlikte hesaplayalım:

1 hafta= 7 gün, 1 ay=30 gün

13 hafta = 13×7 = 91

91/30 = 3 ay 1 gün

Tebrikler, artık ilk 3 aylık dönemi bu hafta itibariyle geride bıraktınız. Şimdi tam olarak 3 aylık hamilesiniz diyebiliriz. Böylece ilk trimester döneminin de sonuna geldiniz. Birçok anne 2. trimester dönemini hamileliğin balayı olarak adlandırır. Eğer riskli bir durum yoksa artık gönül rahatlığıyla sevdiklerinizle bu güzel haberi paylaşabilirsiniz.

13 Haftalık Gebelikte Anne

Gebeliğin 13. haftası bebeğin hızla büyüdüğü ve sizin de bunun sonucu olarak fiziksel olarak hamile olduğunuzun belli olduğu dönemin başlangıcındasınız. Yaşadığınız fiziksel değişimin yanında ruhsal bir değişim de yaşamanız şaşırtıcı değil. Biz de sizler için 13 haftalık gebe olarak bu dönemde yaşayacağınız değişimleri araştırdık.

Kilo artışı:

Hamile olduğunuzu yakınlarınızın anlaması için karnınızın büyümesi gerekir. Bununla beraber elbette kilo artışı yaşanır. Fazla kilo almak bebeğinizin daha sağlıklı ve daha hızlı büyüyeceği anlamına gelmez. Bu sebeple 13 haftalık hamilelikte anne olarak iki kişilik beslenme yerine hem siz hem de bebeğiniz için faydalı olabilecek besinleri dengeli ve yeterli miktarda tüketmelisiniz. Böylece kilo artışını kontrol altında tutabilirsiniz.

Rahmin ve karnın büyümesi:

Rahim artık oldukça büyüdü ve bulunduğu konuma sığmamaya başladı. Bu sebeple rahim artık sadece karnın içine değil dışarı doğru da büyür. Bu durum karnınızın belirginleşmesine sebep olur. Artık rahim eskisi kadar mesaneye baskı yapmadığı için sık sık idrara çıkma sorunu da şimdilik bir nebze olsun azalacaktır.

Çatlakların oluşması:

Vücudunuz değişime uğradıkça küçük çatlaklar oluşmaya başlayacaktır. Bunun üzerine bir de beklenenden daha hızlı ve fazla kilo alırsanız bu çatlaklar daha derin ve geniş bir alanda oluşur. Bu sebeple beslenmenize oldukça özen göstermelisiniz.

Göğüslerde hassasiyet ve ilk süt oluşumu:

Önceki haftalarda başlayan hassasiyet bu hafta da devam eder. Göğüslerinizde “kolostrum” adı verilen sıvı oluşmaya başlar. Bu sıvı besinlerle doludur ve bebeğinizi ilk besleyeceğiniz süt bu sıvıdır.

Vajinal akıntı:

Hamileliğiniz boyunca akıntınızın olması normaldir. Bu akıntının sebebi östrojen hormonunun artışı ve pelvik bölgedeki artan kan dolaşımıdır. Vücudun hamileliğe verdiği bu tepkinin de elbette bir amacı var. Bu akıntı sayesinde doğum kanallarının enfeksiyondan korunduğunu ve sağlıklı bakteri sayısının dengelendiğini biliyor muydunuz?

Libido yükselmesi:

Hamileliğin en çok merak edilen konularından biri de cinselliktir. Artan kan dolaşımının da etkisiyle anne adayının libidosunun yükselmesi normaldir. Bu konuda doktorunuzla görüşüp sağlıklı bir bilgi alabilirsiniz. Ancak uzmanlar eğer tehlike oluşturacak bir durum söz konusu değilse çiftler arasındaki cinselliğin devam edebileceği yönünde fikir sahibidir.

Ciltte lekelenme:

Daha önce başlamış olan cilt sorunları bu hafta da sürmeye devam edebilir. Yüzünüzde ya da bedeninizin farklı bölgelerinde koyu lekelere neden olan “Gebelik Maskesi (Chloasma)” adı verilen cilt problemi görülebilir. Bu geçicidir ve genel olarak doğum sonrası kaybolurlar. Farklı cilt problemleriniz için doktorunuzla görüşmeniz daha faydalı olacaktır.

Seni Rahatsız Eden Hamilelik Semptomlarını En Aza İndirecek İpuçları!

Daha önce hamilelik geçirmiş olanlar 13. hafta itibariyle hamileliğin en güzel zamanlarının başladığını söyler. Sabah bulantılarının artık bittiği, karnınızın büyüdüğü ve hamile olduğunu hissettiğiniz zamanların başındasınız. Ancak yaşanan hem fiziksel hem de hormonal değişimler bazı sıkıntıları beraberinde getirebilir. Rahatsızlık veren hamilelik semptomlarını en aza indirmek için kolayca uygulayabileceğiniz ve sizi rahatlatacak bazı ipuçlarını sizler için derledik.

  1. Diş eti kanamaları bu hafta da devam edebilir. Sık sık dişlerinizi fırçaladığınız zaman rahatladığınızı hissedeceksiniz. Organik, florür içermeyen diş macunlarını kullanmanız sağlığınız için tavsiye edilir.
  2.  Bol bol su içmeye devam etmelisiniz. Bu hem sindirim sisteminin düzenli çalışmasına hem de ödemin vücuttan atılmasına yardımcı olacaktır.
  3. Demir takviyesini düzenli kullanmaya devam etmelisiniz. Bu kan dolaşımı için doktor tavsiyesiyle kullandığınız bir ilaç ya da demir bakımından zengin besinler yardımıyla olabilir.
  4. Beslenmenize mutlaka özen gösterin. Tükettiğiniz besinler bebeğiniz ve sizin için yeterli ve dengeli olmalıdır. Protein ve kalsiyum zengini gıdaları beslenme rutininize mutlaka eklemelisiniz. Ayrıca magnezyum içeren besinler sayesinde kramplar da azalacaktır.
  5. Lifli beslenmeye devam etmelisiniz. Örneğin; portakal suyu içmek yerine tam bir portakalı tüketmeniz sizin için lif açısından daha doğru olur.
  6. Bu hafta itibariyle bebeğiniz daha hızlı büyüyecek. Bu sebeple kilo artışınıza dikkat etmelisiniz. Yaygın olan “artık 2 kişilik beslenmelisin” söylemlerine aldırmamalısınız. Çünkü çok kilo artışı bebeğin daha sağlıklı olacağı anlamına gelmez. Önemli olan gerekli besinleri doğru miktarda ve dengeli şekilde tüketmektir.
  7. Kilo artışı beraberinde çatlak oluşumunu da getirmektedir. Bunun için ani kilo artışından uzak durmanın yanı sıra yapabilecekleriniz şunlardır:
  • Oluşabilecek ödemin önüne geçmek için antioksidan değeri yüksek besinlerin yanı sıra bol su ve sıvı tüketmelisiniz.
  • Beslenmenize az yağlı ve bol proteinli besinleri eklemeye dikkat etmelisiniz.
  • Güneş ışınları da çatlak oluşumuna sebep olduğu için hamileliğin kış aylarına geldiyse böyle bir problemin olmayacak. Ancak yaz döneminde bir hamilelik geçiriyorsan güneşe çıktığınız saatlere önem vermelisiniz.
  • İstikrarlı bir kilo artışıyla beraber düzenli egzersizlere devam etmek çatlak oluşumunu engelleyecek faktörlerden biridir.

Kaç Kilo Almalısın?

Bebeğiniz artık hızlı büyüme evresine girdi. Bu sebeple sizin kilo artış hızınız da artacaktır. Hâl böyle olunca ilk 3 ayda ne kadar az kilo alırsanız sonraki aylarda hem daha rahat edersiniz hem de hamileliğinizi daha az kiloyla bitirebilirsiniz.

Hamilelik boyunca almanız gereken 11-12 kilodur. Fazla kilo artışı bebeğin daha sağlıklı olacağı anlamına gelmez. O yüzden iki kişilik beslenme yerine yeterli ve dengeli beslendiğiniz zaman bebek sağlıklı doğacaktır. Eğer 13 haftalık gebelikte kaç kilo alınır şeklinde kafanızda uçuşan soru işaretleri varsa bu haftaya kadar 2,5-3 kilo almanız yerinde olacaktır.

Beslenme Önerileri

Bebeğinizin hızlı bir gelişme sürecine girdiği dönemdesiniz. Geride bıraktığınız 3 ayı göz önüne alırsak bebeğiniz oldukça büyüdü ve gelişti. Ancak bundan sonraki gelişimi daha da hızlı olacak. Bunun yanı sıra bebeğinizin göbek kordonuyla size bağlandığını ve sizin depolarınızdan ve yediklerinizden faydalandığını düşünürsek daha dikkatli olmanız gerekmekte. 13 haftalık gebelikte beslenme ile ilgili birkaç püf noktayı sizin için araştırdık.

  1. Günlük beslenmenize mutlaka protein zengini besinleri eklemelisiniz. Geçtiğimiz 3 ayda da buna özen gösterdiğinizi biliyoruz ama artık daha titiz davranmanız gerek. Doktorunuzdan günlük ne kadar tüketmeniz gerektiğini öğrenip buna göre öğünlerinizi ayarlayabilirsiniz. Yağsız et, yumurta ve süt ürünleri, kuruyemişler, barbunya gibi yiyecekler protein bakımından zengindir. Balık ise hem protein hem de Omega 3 zengini olduğu için haftada en az 1 defa tüketmeniz gereken bir besin çeşitidir.
  2. Demir hamilelikte oldukça önemlidir. Hamilelik öncesinde demir eksikliği gibi bir probleminiz varsa demir takviyesi almanız doktorunuz tarafından tavsiye edilecektir. Vücudunuzda yeni bir canlıyı büyüttüğünüzü ve bunun için oldukça fazla kana ihtiyaç olduğunu düşürsek demirin önemi ortaya çıkacaktır. Yağsız kırmızı et demir açısından zengin olsa da eğer vejetaryen iseniz ıspanak gibi yeşil bitkileri ya da baklagilleri de tüketebilirsiniz.
  3. Bebeğinizin kemik ve diş oluşumu için yeterli miktarda kalsiyum almak son derece önemli ve gereklidir. Eğer yeterli kalsiyumu alamazsanız bebeğiniz sizin vücudunuzdaki kalsiyum depolarını kullanacaktır. Bu da sizin sağlığınız için iyi bir durum değildir. Günlük 4 porsiyon süt ürünü tüketerek gerekli kalsiyumu alabilirsiniz.
  4. Kafeinden kesinlikle uzak durmalısınız. Çünkü uzmanlara göre kafein plasenta yoluyla bebeğe geçiyor ve doğum kilosunun düşük olmasına sebep oluyor. Bu sebeple günlük 1 bardak Türk kahvesi sizin için yeterli olacaktır. Fazlasından kaçınmalısınız.

Egzersiz Önerileri

Hamilelik tamamen hareketsiz olmanız anlamına gelmez. Mümkün olan her fırsatta hareket etmelisiniz. Karnınız henüz yeni yeni belirmeye başladı şimdilik bu size engel oluşturmuyor. Bu sebeple 13 haftalık gebelik egzersizleri kilo alımını kontrol altına almak ve kaslarınızı güçlendirmek için oldukça faydalı. Bu egzersizler; hafif tempolu yürüyüşler ya da hamile yogası ve plates gibi grup sporları olabilir.

Dilerseniz “Hamilelikte Egzersiz Hareketleri” Konulu yazımızı okuyabilirsiniz: https://www.bebek.com/hamilelikte-egzersiz-hareketleri/

13 Haftalık Gebelikte Kontrol Listesi

  1. Henüz yaptırmadıysanız ultrason ve kan tahlilinden oluşan ikili testi yaptırmanız için uygun bir zamandasınız.
  2. Artık doğum ve doğum sonrası hakkında hazırlanmaya başlayabilirsiniz. Eğer endişeleriniz varsa bunlar için düzenlenen kurslara katılabilirsiniz. Birçok annenin bulunduğu bu kurslar sayesinde yalnız olmadığınızı görecek ve rahatlayacaksınız.
  3. Gebeliğin 13. haftası karnınızın artık belirgin olmaya başladığı zamandır. Öncesinde de hamile kıyafetleri giymiş olabilirsiniz ama bundan sonra karnınızı sıkmayacak rahat ve bol kıyafetler için bir alışveriş yapabilirsiniz.

gebelikte-12-hafta

14-hafta-gebelik-hakkinda-hersey

]]>
https://www.bebek.com/13-hafta-gebelik/feed/ 0 https://www.youtube.com/embed/7FCEUDH5GSY 13 - Bebek.com nonadult
Anne Karnında Gelişim Geriliği https://www.bebek.com/anne-karninda-gelisim-geriligi/ https://www.bebek.com/anne-karninda-gelisim-geriligi/#respond Wed, 06 Jul 2022 10:00:52 +0000 https://www.bebek.com/?p=22357 Anne Karnında Gelişim Geriliği

Bebeğin anne karnında gelişim geriliği (fetal gelişim kısıtlığı, intrauterin gelişme geriliği (IUGR)) en genel anlamda; bebeğin haftalık-aylık tamamlaması gereken ilerlemeyi, büyümeyi tamamlayamamasıdır.

Gebelikte bebekteki gelişme geriliği ultrasonografi yöntemi ile anlaşılabileceği gibi, bebeğin hareketlenmeleri de hareketlere verdiği tepkiler de bazı durumlarda gebelikte gelişme geriliği belirtileri içerisinde değerlendirilebilir.

Örneğin, gelişim geriliği olan bebekler oksijensizlik sebebiyle daha az hareket edebilir. Hatta bu bebeklerde doğum sırasında da oksijensizliğe bağlı sorunlar ortaya çıkabilir. Diğer yandan rahim içi ölüm oranını artıran gelişim geriliği, doğum sonrasında kan şekeri, vücut ısısı düşüşü gibi sorunlar ortaya çıkarabilir.

Gebelikte de gebelikten sonra da, bebeğin gelişimi takip edilmeli; organlar, vücut yapısı vs. düzenli olarak tetkik edilmeli.

Gebelikte Bebekteki Gelişme Geriliği Nedenleri

Bebekte yeteri kadar gelişme gözlemlenemiyorsa burada aşağıdaki sebepler etkili oluyor olabilir:

Bebeğin Kendisinde Bir Hastalık Varsa ve Genetik Faktörler Etkili ise:

  • Sık rastlananlar arasında kromozom anomalileri (özellikle trizomi18 ve 13 ve 21) bulunması,
  • Nöral tüp defektleri (çok rastlananları, omurganın ve omiriliğin bir kısmındaki anormal gelişme veya beynin ciddi anormal gelişimi),
  • Renal agenezi: böbreklerin olmaması,
  • Mikrosefali: gebeliğin son iki ayının tedbirinin önem taşıdığı bu hastalık ancak bebek doğduktan sonra öğrenilebiliyor ve sorun bebeğin kafatasının yaşa ve cinsiyete göre diğer bebeklerden küçük olmasıyla ilgili,
  • Anensefali: beynin ve kafa kemiğinin ciddi şekil bozukluğu,
  • Gastrointestinal sistem defektleri: mide problemleri vs…

Hamilelikte Anneden Bebeğe Plasenta Yoluyla Geçen Enfeksiyonlar da Anne Karnında Gelişim Geriliğini Tetikler

  • Sitomegalovirus (CMV, herpes virüs grubu içerisinde yer alır, belirtileri ateş, lenf bezlerinde şişme vs. gibi ayırt edici belirtiler olmadığı için dikkat edilmesi gereken bir enfeksiyondur.)
  • Toksoplazma (Bulgu vermeyen bir diğer enfeksiyon türü olan toksoplazma; hayvanlar, kedi kumu, çiğ et, havuz gibi dış etkenlerden bulaşabilir. Enfeksiyon bebeklerde, görme zayıflığı, havale, mental ve motor gelişiminde gerilik oluşturabiliyor. Bilinçli olmakta fayda var.)
  •  Rubella (kızamıkçık) gibi…

Anne Kaynaklı Sebepler

Anne karnındaki bebeği teşhis etmektense, anneden kaynaklı problemlerle gelişim geriliğini tespit etmek nispeten daha kolay.

  • Sigara kullanımı
  • Alkol tüketimi
  • İlaç kullanımı (her ilaç değil elbette, bu hususta doktorunuzu bilgilendirmelisiniz)
  • Hipertansiyon, gebelikte hipertansiyon (Hamileliğin 20. haftası sonrası gelişen ve doğum sonrası 42 gün içinde atlatılabilen hipertansiyon)
  • Diyabet, gestasyonel diyabet (ilk kez hamilelik döneminde rastlanan kan şekeri yüksekliği)
  • Oligohidramnios (bebeğin suyunun azalması, nedeni belirsiz olabildiği gibi anne kaynaklı, fetüs kaynaklı, bazı ikiz bebek beklenen gebeliklerde görülebilir)
  • Gebe annenin ağırlığının 45 kilo altında olması
  • Özellikle son 3 ayda az kilo alımı
  • Kronik böbrek
  • Kalp hastalıkları
  • Yetersiz ve dengesiz beslenme
  • Fiziksel ve ruhsal olarak ağır işler yapma, kötü şartlar altında çalışma

Anne Karnında Gelişim Geriliği

Gelişme Geriliği Türleri

Intrauterin (rahim içi) gelişim geriliği ikiye ayrılmaktadır: Simetrik (tip 1) ve asimetrik (tip 2).

Gelişim geriliği, bebeğin bütün organları ve tüm bedeninde ise simetrik; yalnızca karnındaki ve çevresindeki yağ dokularının azalmasına neden olmaktaysa asimetrik gelişme geriliği olarak adlandırılır.

Önemli göstergelerden biri 37. haftaya gelmeden doğan bebeğin doğum kilosunun 2500 gram altında olması.

1- Simetrik Gelişim Geriliği nedir?

Ultrasonografi ile kontrollerde; baş, karın ve bacak boyu, haftasındaki sayılarla uyuşmuyorsa, kilosu da hamilelik haftasında belirlenen kilodan düşükse simetrik gelişim geriliği üzerinde durulabilir.

Tabii bu demek değildir ki anne karnındaki her küçük bebekte gelişim geriliği bulunur. Minyon tipli anne-babanın çocuklarının minyon olması durumuna da denk gelinebilir.

Anne karnında gelişim geriliği simetrik gelişim geriliği ise bebeğin büyüme potansiyeli olarak düşüktür. Ancak rastlanması diğer problemlere göre daha az oranda. Ayrıca gebeliğin ilk dönemlerinde teşhisinin konulması da bir hayli zor. Çünkü belirtileri çok açık olmayabiliyor.

Nedenleri arasında; bebekten kaynaklı kalıtsal problemler ve/veya annenin hastalıkları, kötü alışkanlıkları, yetersiz beslenmesi, hastalıkları sayılabilir.

2- Asimetrik Gelişim Geriliği nedir?

Bebekteki gelişim geriliği tüm vücutta değil de, büyüme potansiyeli olduğu halde organlar arası farklı büyüklükler söz konusu.

Baş-boyun bölümünde sıkıntı olmadığı halde karın ve çevresindeki değerler incelendiğinde gelişim geriliği tespit edilebilir. Gebeliğin ikinci veya üçüncü ayından itibaren gözlemlenebilir. Ancak genellikle hamileliğin son döneminde birden ortaya çıkan yüksek tansiyon ve diyabet hastalıkları, bebeğin yağ depolarının azlığını tetikleyebilir.

Eğer daha önceki doğumunuz ya da doğumlarınızda asimetrik gelişim geriliği tanısıyla karşılaştıysanız şimdiki gebeliğinizde karşılaşma riskiniz diğerlerinden daha fazla.

Nedenleri arasında anne karnındaki suyun azalması, bebeği yeterince besleyememesi ve annenin bebeğe yeterince kan gönderimi yapamaması gösterilebilir. Yine annenin diyabet, tansiyon, kalp hastalıklar, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) hastalıklar neden olabilir.

Preeklampsinin (gebelik zehirlenmesi) gerçek anlamda bir zehirlenme değil. Belirtilerinde, yüksek tansiyon, ödem, idrardan fazla miktarda protein atılımı görülür. Tedavisi anneye doğum yaptırmaktır.

Başka bir tedavi yöntemi henüz yok. Erken tespit ve doğum yapılmadığı takdirde bebek ya da anne ölümleri gibi sonuçlar oluşabilir.

Anne Karnında Gelişim Geriliği

Gelişme Geriliği Tedavisi

Genel kabul görmüş bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Ancak gelişimi anne karnında tamamlanmış bebeklerin, doğum vaktinin gelmesini beklemeden doğurtmak en yaygın olanı. Anne karnında oksijen azaldığında rahim içinde kalan bebek, 9 ay 10 gün bekletilmeyerek dünyaya getiriliyor. ‘’Vaktinde doğum’’ olarak adlandırılan bu yöntem erken doğum kategorisinde görülmemeli. İkisi farklı durumlar.

Yakın takip çok önemli. Gerektiğinde anne karnındaki bebeğin ve rahmin kan akış değerlerine bakılır, NST (Fetal kalp atım hızı kontrolü yani bebeğin nonstress testi sırasında bebeğin hareketlerine nasıl tepki verdiğini görmek için kalp hızı ölçülür.), ultrason, biyofizik profili incelenebilir.

Sol tarafa yatarak dinlenmek, kan dolaşımını artırarak bebeğe giden kan, oksijen ve besin miktarını artırabiliyor. En azından diğerlerine göre kolay bir yöntem.

Gebelik Sonrası Gelişim Geriliği

Gebelikte bebekteki gelişim geriliği rahim içi ölümlerine davetiye çıkarabilir. Bu konuda uzun süren tedavi yöntemleri uygulanmalı.

Eğer hamilelik sağlıklı bir şekilde sonlandırılırsa, anne karnında başlayan gelişme geriliği doğumdan sonra devam etme ihtimaline karşın temkinli olmak gerekir.

Gelişim geriliği tespit edilen bebeklerin doğumları çok yüksek oranda olumsuzluk olmadan tamamlanıyor. Ancak bazı durumlarda doğum sırasında bazen de doğum sonrasında gelişim geriliği tanısı konulabiliyor.

Daha modern hale getirilen 2-3. basamak yeni doğan ünitelerinin önemini de es geçmemeliyiz. Bebeklerin dikkatli gözlem ve takibi sağlanmaya devam ettirilir.

Bir de bebeğin dış dünyada olduğu düşünülürse alınacak önlemlerde, yapılması gereken işlerde farklılıklar olma ihtimalini unutmamalıyız.

Gelişme Geriliğini Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

Intrauterin (rahim içi) gelişimde gerilik gözlemlenmesi çok sık ancak doğumdan sonra bebeklerin dış dünyada gelişimlerini etkileyecek bir olumsuzluk uzmanlarca yaklaşık %3 civarında.

Sigara ve alkol kullanımı ise önlenmesi kolay risklerden ve gebelik döneminde özellikle kaçınmanız gereken alışkanlıklardan. Özellikle alkol tüketiminde, %100 değerinde önleme görülebilir. Hamilelikten önce alkol kullanımı gelişim geriliğini etkilemiyor.

Su tüketimini kesinlikle ihmal etmemek, yeterli miktarda su içmek bebeğin anne karnında kanlanmasını artırır ve büyümesine yardımcı olur.

Beslenmenize de ekstra dikkat etmelisiniz. Gerekirse beslenme uzmanlarından yardım almalısınız.

Gelişim geriliği belirtileri ile karşılaşıldığı andan itibaren tedavisinde ve önlenmesinde yakın takip oldukça önemli. Ciddiyete göre 1-2 haftalık aralıklarla yapılabilir. Gerekli testler ve kontroller için doktorunuzla işbirliği içerisinde hareket etmelisiniz.

 

”Gelişim” Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Gelişim: https://www.bebek.com/?s=geli%C5%9Fim

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/anne-karninda-gelisim-geriligi/feed/ 0
Hamilelikte Doktor Seçimi https://www.bebek.com/hamilelikte-doktor-secimi/ Sat, 25 Jun 2022 10:00:34 +0000 https://www.bebek.com/?p=40238 Hamilelikte Doktor Seçimi

Hamilelik döneminde doktor seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken pek çok detay vardır. Hamilelik sürecini daha rahat ve huzurlu geçirmek için bu konuda ince eleyip sık dokumalısınız. Ama biz yükünüzü hafifletmek için gerekli bilgileri sizin için derledik. Bu yazımızda doktor seçimi yaparken dikkat etmeniz gereken hususları okuyabilirsiniz.

Hamilelik döneminde doktorunuz ile kurduğunuz bağ çok önemlidir. Yaklaşık 9 ay boyunca daha rahat ve sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirebilmeniz için bu bağın pozitif olması gereklidir. Bu süreçte doktorunuzla olan iletişiminiz ve ona istediğiniz zaman ulaşabilmeniz oldukça önemlidir.

Doktorunuzun yeterliği, bilgisi ve tecrübesi de bu süreç için kritiktir. Doğru doktoru seçmek adına dikkat etmeniz gereken her şeyi maddeler halinde sıraladık. Keyifli okumalar.

Doktorunuza Güven Duymalısınız

Bu süreçte her şeyden önce doktorunuzla aranızdaki bağı güven üzerinden inşaa etmelisiniz. Ancak güven duyduğunuz bir doktor ile daha rahat ve başarılı bir hamilelik süreci geçirebilirsiniz.

Bu sayede hiç çekinmeden ona danışabilir ve verdiği direktifleri harfiyen yerine getirmeye çalışabilirsiniz. Ona duyacağınız güven, hamilelik sürecinin daha başarılı geçmesini sağlayacaktır.

Hamilelikte Doktor Seçimi

Mesleki Bilgi ve Deneyim

Seçeceğiniz doktorun mesleki bilgi ve deneyimi de oldukça önemli bir kriterdir. Doktorunuzun bilgi ve deneyimi hamilelik sürecindeki başarıyı doğrudan etkilemektedir. Diğer yandan her geçen gün tıp alanında yeni gelişmeler ortaya çıkmaktadır.

Doktorunuzun bu konudaki yaklaşımını da dikkate alabilirsiniz. Sadece geleneksel yöntemler ile ilerleyen doktorlar olabilir. Bunlardan ziyade yenilikleri de takip eden doktorları tercih edebilirsiniz. Böylece daha rahat ve kolay bir hamilelik süreci geçirebilirsiniz.

Hamilelikte Doktor Seçimi

Doğru ve Açık İletişim

Hamilelik sürecinde doktorunuzla doğru ve açık bir iletişim kurmanız oldukça önemlidir. Bu süreçte birbiriniz anlıyor olmalısınız.

Özellikle de doktorunuz, tıp temelli terimleri kullanmaktan kaçınmalıdır. Sizin anlayabileceğiniz şekilde iletişime geçmelidir. Siz de aynı şekilde açık ve anlaşılabilir bir iletişim kurmalısınız.

Çekinmeden ve utanmadan duyduğunuz rahatsızlıkları doktorunuza bildirmelisiniz. Böylece daha sağlıklı bir hamilelik süreci geçirebilirsiniz.

Doktorunuz Ulaşılabilir Olmalı 

Hamilelik sürecinde neyin ne zaman değişiklik göstereceğini bilemeyebiliriz. Anlık olarak fiziksel ve ruhsal değişimler görülebilir. Bu nedenle doktorunuzun size mümkün olduğunca ulaşılabilir olması gerekmektedir.

Yüz yüze iletişiminin yanında, cep telefonu ve e-posta gibi kanallar aracılığıyla da bir iletişim kurulabilir. Böylece uzaktan da problemlere çözümler getirilebilir. Diğer taraftan seçim yaparken adresinize yakın olan doktorları da tercih edebilirsiniz.

Erken doğum veya müdahale gerektirecek farklı problemlerle karşılaştığınızda doktorunuzun evinize yakın olması kıymetli olabilir. Böylece hızlı ve kolay bir şekilde doktorunuzun bulunduğu hastaneye veya kliniğe gidebilirsiniz.

Hamilelikte Doktor Seçimi

Ekonomik Kriterlere Dikkat Etmelisiniz

Hamilelik döneminde doktor seçimi yaparken ekonomik kriterlere de dikkat etmelisiniz. Özel hastane veya klinikteki bir doktorda tercih kıldıysanız ekonomik şartlarını iyice bilmelisiniz.

Doğum masrafları, muayene ücretleri ve ek ücretlerle ilgili bilgi sahibi olmalısınız. Hastanenin veya doktorun SSK ile anlaşmalı olup olmadığını da bilmeniz yararınıza olacaktır. Böylece seçtiğiniz doktor için gerekli ekonomik şartları karşılayıp karşılayamadığınızı görebilirsiniz.

Aksi halde başka seçeneklere yönelebilirsiniz. Bu konuda endişe duymamanız da hamilelik döneminde sizi daha rahat hissettirecektir.

Doktor Önerilerini Dinleyin En Doğru Seçimi Yapın

Hamilelik sürecinde olduğunuzu yakın çevreniz ile paylaştığınızda onlardan doktor seçimi konusunda tavsiyeler gelecektir. Bu noktada tavsiyeleri ve ayrıntıları dinleyin. Fakat unutmayın ki her doktor ve hamilelik süreci farklılık gösterebilir.

Sizin fiziksel ve ruhsal durumunuzla başkasınınki örtüşmeyebilir. Başkasının anlaşabildiği doktor ile siz anlaşamayabilirsiniz. Ekonomik beklentileriniz farklıdır. Ulaşılabilirliğiniz farklı olabilir. Bu nedenle tavsiyeleri dinleyip kendi adınıza en doğru seçimi yapmalısınız.

Pozitif Doktor Sizi Her Zaman Daha İyi Hissettirecektir

Hamilelik döneminde anne adayları gergin, stresli ve endişeli hissedebilirler. Duygusal olarak ani değişimler gösterebilirler. Bu süreçte doktor pozitif yönde destekleyici olmalıdır. Pozitif bir doktor anne adayının gerginliğini, stresini ve endişeli halini değiştirebilir.

Onun duygusal değişimlerini stabil bir hale getirebilir. Diğer yandan, anne adayını, yapması gerekenler konusunda bilgilendirmeli. Anne adayının bu hususlara dikkat etmediğini gördüğünde ise onu uyarabilmeli.

Buradaki uyarılar da pozitif yönde olursa anne adayı için en doğrusu olacaktır. Gerekli diğer tedbirleri de baba adayına söylemelidir.

Hamilelikte Doktor Seçimi

İstediğiniz Doğum Yöntemi ile Doktorunuzun Yöntemleri Örtüşmelidir

Her şeyden önce bebeğin en sağlıklı şekilde doğabilmesi ve anne adayının da en sağlıklı şekilde doğumu geçirebilmesi adına gerekenleri uzman doktor belirleyecektir.

Her şeyin yolunda gittiği süreçler de ise kendi istediğiniz doğum yöntemi ile çalışan doktorları seçebilirsiniz. Doğum sürecini rahat ve sağlıklı geçirmek için seçeceğiniz doktorun hangi yöntemleri kullandığını araştırın.

Size en uygun yöntemleri kullanan doktor ile de yolunuza devam edebilirsiniz.

Sonuç olarak, hamilelik döneminde doktor seçiminiz oldukça kritiktir. Yaklaşık 9 ay sürecek bu dönemde hangi doktor ile ilerleyeceğinizi doğru bir şekilde tespit etmelisiniz.

Bizler bu yazımızda sizin bu tercihi yapabilmeniz için en önemli maddeleri sıraladık. Bu noktada, doktorunuzla kurduğunuz güven ortamı çok önemlidir.

Doktorunuzun mesleki bilgi ve deneyimi bu süreci doğrudan etkilemektedir. Doktorunuzla kurduğunuz iletişim ve onun ulaşılabilirliği de yine oldukça önemlidir.

Ekonomik koşullar, doktorunuzun karakteri ve yöntemleri de önemli hususlardandır.

Eminiz ki tüm bu kriterlere dikkat ederek hamilelik döneminde en doğru doktoru seçebilirsiniz.

 

”Hamilelik” ile ilgili makalelerimizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Hamilelik: https://www.bebek.com/?s=hamilelik

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
Gebelikte Anomalilerin Tespiti https://www.bebek.com/gebelikte-anomalilerin-tespiti/ Wed, 22 Jun 2022 10:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=3296 Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Nuri Ceydeli, gebelik süresince anomalilerin tespiti için uygulanan testleri anlattı.

Biyokimyasal ve sitogenetik yöntemlerdeki hızlı gelişmeler, ultrason teknolojisindeki ilerlemeler ile gebelikte oluşan birçok anomaliye erken dönemde tanı koyulabilmektedir.

Sağlıklı bir gebelik geçirilmesi isteniyorsa daha gebe kalmadan bir takım testler yapılmalı ve eğer uygun zamanlama yapılabilirse çeşitli vitaminlere gebelik öncesi başlanmalıdır. Bundan sonra adet rötarı olur olmaz doktora başvurulmalı ve gebeliğin şekli, yeri, sayısı netleştirilmelidir. Bu aşamada bir takım kan testleriyle her şeyin yolunda olup olmadığı ortaya konmalıdır. Bundan sonra hem aile için hem de doktor için önemli bir süreç başlamaktadır.

Kız olsun, erkek olsun tüm ailelerin ilk istediği bebeklerinin tamamen sağlıklı olmasıdır. Burada belirtilmesi gereken en önemli husus anne karnındaki bir bebeğin %100 sağlıklı olduğunu gösteren bir kan testi, görüntüleme yöntemi veya kişi maalesef ki yoktur.

Bugünkü bilgilerimiz ve geldiğimiz teknoloji ile tüm bebeklere ancak %60-70 oranında sağlıklı olduklarını söyleyebilmekteyiz ve %30-40 bebek çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir.

Anomali Tespitleri Artık Daha Kolay!

Takip olunan merkezdeki yaklaşım, kullanılan testlerin duyarlılığı ve kişilerin tecrübesi ile anomaliler mümkün olduğunca aza indirilmektedir.

Ultrason kullanımının yaygınlaşması ve alınan tıp eğitimi içinde tecrübenin birikmesi ile gebelik takibi daha sorunsuz hale gelmektedir. Daha gebeliğin 4-5 haftasından itibaren ana rahminde bebekler görüntülenmeye başlanmaktadır.

Tüm dünyada son yıllarda yaklaşım 11-14. haftalar arasında yapılan ikili tarama olarak adlandırılan ve ense kalınlığı ölçümünü de içeren testin uygulanmasıdır.

Bu test ile eğer bebeğin ense kalınlığı doğru olarak ölçülüp bilgiler bilgisayara doğru girilirse başta down sendromu olmak üzere %85’ler oranında bir takım kromozom hastalıkları tanınabilmektedir. Fakat burada unutulmaması gereken nokta; %15’lik grup ve testin yanlış pozitif veya yanlış negatif olduğu durumlardır.

Bir de bu yapılan testler tüm topluma uygulanan tarama testleridir, hiçbir zaman %100 doğruluk göstermesi beklenmemelidir. Artık günümüzde bu ikili tarama testi eğer bebeğin ense kalınlığı değerlendirilebilirse rutin olarak yapılmaktadır.

Gebelikte Anomalilerin Tespiti

Uygulanan Testler

Genellikle gebelikte problem izlenmediği sürece kontroller aylık olarak yapılmaktadır. 11-14. haftalar arası ense kalınlığı ölçülen değerleri normal çıkan ve 16-18. haftalar arasına gelmiş bebekte üçlü tarama testi uygulanabilir.

İkili tarama testinden farklı olan üçüncü komponenti olan AFP proteini bakılabilir. Bu hormon bebeklerin sırtının açıklığı ile seyreden bir hastalık olan nöral tüp defekti için önemli bir göstergedir.

Tüm bu testler normal sınırlarda çıkarsa bir sonraki yöntem 21-22. haftalar arası yapılan ve öncelikli olarak kalp anomalilerin tespite çalışıldığı detaylı ultrason incelemesidir.

Detaylı ultrason genellikle birçok merkezde bu işi profesyonel yapan ve perinatoloji üst ihtisası almış kişilerce yapılmaktadır. Bu incelemede de herhangi bir anomali tespit edilmezse genellikle işler yolunda gitmektedir.

Ama yine de ilerleyen gebelik haftalarında, bebeklerin büyümesine paralel olarak çeşitli sistemlerinde örneğin böbrekler, beyin, kalp gibi organlarda yeni sorunlar oluşabilir. Bunlar da rutin ultrason incelemelerinde yakalanabilir.

Gebelikte Anomalilerin Tespiti

Anomali Tespit Edilirse…

Buraya kadar bahsedilen tüm bilgiler işlerin yolunda gitmesi için yapılan girişimsel olmayan işlemleri içermektedir. Eğer 10. hafta veya sonrasında bir anomali tespit edilirse ve bunun kromozomal bozukluğa ait olduğu düşünülürse bir takım girişimsel işlemler uygulanmaktadır.

Bunlar sırasıyla 9-11. haftalar arası koryon villus örneklemesi, 16-18. haftalar arası amniyosentezdir. Bu işlemlerin hepsinde ana temel bebeğe ait olan hücrelerin alınıp özel ortamlarda çoğaltılarak kromozom tayinlerinin yapılmasıdır.

Bu şekilde tespiti mümkün bir takım kromozomal hastalıklar erken dönemde ortaya konup eğer yaşamla bağdaşmayan bir sorunsa bebekler tahliye edilme yoluna geçilebilir.

Fakat bu tanı ve tahliye işi her zaman çok kolay olmamaktadır. Burada bazen etik ve tıbbi sorunlar karşımıza çıkmaktadır.

Genel olarak uygun kurul tarafından onanırsa 24. haftaya kadar anomalili bir bebeği doğurtturmak yoluyla tıbbi tahliye yapmak mümkündür. Bu haftadan sonra tanınan problemlerde işler bir miktar daha karışık hale gelmektedir.

Birçok klinikte yaşamla bağdaşmayan problemi olan gebelikler özel tıbbi konseyler tarafından onanırsa sonlandırılmaktadır. Burada kararları almak çok kolay olmamaktadır. Çünkü gebelik haftası ilerledikçe gebeliği sonlandırmak hem aile açısından hem de doktor açısından zor olmaktadır.

Aynı zamanda komplikasyon olma olasılığı hızla artmaktadır. Tüm bunlar göz önüne alındığında anomalilerin erken tanısı daha da önem kazanmaktadır.

Yapılan Gereksiz İşlemler

Tabii ki bu işin diğer penceresinde normal olan bebeklere yapılan gereksiz invazif işlemler vardır. Tüm girişimlerin belirli oranlarda bebek normal olsa bile düşük yapma riski vardır.

Bu sebeple bir problemle karşılaşıldığında risk hastaya tam olarak anlatılmalı ve işlem daha sonra ortak verilen karar sonrası yapılmalıdır. Aksi takdirde oluşacak olumsuzluklarda hem aile, hem doktor, hem de laboratuvar açısından sıkıntılar doğacaktır.

Tüm bunlar dikkate alındığında gebeliğin sıkı ve doğru takibinin ne kadar öenmli ve zor olduğu ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca günümüzde bile tüm anomalileri %100 gösteren bir tanı yöntemi yoktur. Bu sebeple gebeliğin sağlıklı ilerlemesi için hem gebe, hem de doktoru maksimum özeni göstermelidir. Sağlıklı bireylerin temeli, sağlıklı gebelikten geçmektedir.

”Hamilelikte Testler” ile ilgili makalemizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Hamilelikte Testler: https://www.bebek.com/hamilelikte-testler/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>