KIRMIZI AYAKKABI
Yazan: Çiğdem Gündeş
Resimleyen: Mavisu Demirağ
Yayınevi: Uçanbalık Yayınları
Yaş: 4+
Resimlerin içine saklanmış kırmızı bir ayakkabı ve peşinde minik bir kahraman…
Kırmızı ayakkabısını çok severdi, küçük kız. Her yere onunla gider, onun yatar, onunla kalkardı. Ama bir sabah ne oldu dersiniz? Uyandığında ayakkabısının tekini bulamadı, küçük kız. Yatağın altına, dolaplara baktı, ama yoktu. Sokağa çıkıp aramaya karar verdi. Çiçekleriyle konuşan komşuya, bakkala, manava, neşeli kırlangıca, daldan dala atlayan maymuna hatta dolunaya bile sordu. Ama kimse görmemişti kırmızı ayakkabısını. Artık yorgun düşüp, ümidi de kalmayınca eve dönmeye karar verdi, küçük kız. Eve dönerken baykuşa rastladı ve son çare ona da sordu. Baykuş: ‘’Tek başına nereye gider ki bir ayakkabı, en son nerede gördün onu?’’ dedi. Küçük kız düşündü. Sahi, en son nerede görmüş olabilirdi ayakkabısını? Tüm gün kızla birlikte dolaşmış olamazdı değil mi? Yoksa olabilir miydi?
Çiğdem Gündeş’in yazıp, Mavisu Demirağ’ın çizimleriyle oyun tadında bir arayış öyküsü, Kırmızı Ayakkabı.
HADİ UÇ
Yazan: Paula Carballeira
Resimleyen: Laura von Husen
Yayınevi: Elma Yayınevi
Yaş: +4
Her şey kuzucuğun kanaryası Biblo’nun kafesini açmak istemesiyle başladı. Ama işler pek de istediği gibi gitmedi, çünkü annesi kafesin kapısını açamayacağını, kanaryasının uçmaya alışık olmadığını söyledi. Kuzucuk: ‘’O zaman neden kanatları var anne?’’ diye sordu. Annesi: ‘’Odanı topladın mı sen?’’ dedi ve tahmin ettiği üzere, Kuzucuk’u sorusuyla baş başa bıraktı. Uçmayı bilmiyorsa, yaşam alanı bir kafes ise neden kanatları vardı kuşların? Kuzucuk düşündü, düşündü ve karar verdi! Biblo’yu özgürlüğüyle tanıştıracaktı. Adım adım… Nasıl mı? Öncelikle artık ona kanaryam demeyecekti. Kimseye ait olmak zorunda olmadığını, çok güzel öttüğünü ve diğer kuşların da bunu duymak isteyebileceğini söyleyecekti… Sonra onu ait olduğu yere, yani ormana götürecekti. Sabırla bekleyecek, bekleyecek, bekleyecekti. Ta ki kanarya uçmak için kanatlarını açana dek!
Kanatlarımızı keşfedenlere, özene ve özgürlüğe…
YILDIZ TAMİRCİSİ LORİN
Yazan ve resimleyen: Elif Yemenici
Yayınevi: Redhouse Kidz Yayınları
Yaş: 3+
Elif Yemenici’yi ilk olarak güzel ve naif öyküsü ‘’Eyvah Kalbim Kırıldı!’’ ile tanımıştık. Hatta bu kitabı sayesinde Kalben adında çok sevimli bir minik kahraman da hayatımıza dâhil olmuştu.
Şimdi ise Elif Yemenici bizleri yeni dostlarıyla tanıştırıyor: Cemşit ile Lorin.
İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yeri sayılan Hasankeyf bu kez bir çocuk kitabına ilham kaynağı oluyor. Elif Yemenici’nin Hasankeyf’e yapmış olduğu bir gezi sırasında küçük bir kızla tanışmasından yola çıkarak kaleme aldığı bu hikâyede, göç etmeden yıllardır Hasankeyf’te bir minarenin üzerinde oturan leylek ve onun arkadaşı Lorin’in macerasına ortak oluyoruz.
Havalar soğumadan uzaklara uçan leyleklerin aksine Cemşit, uzun bir minarenin tepesinde oturuyor yıllardır. Tabii kasabalı tüm leyleklerin göç ederken, Cemşit’in gitmiyor oluşunu biraz tuhaf karşılasa da bir şey de demiyorlar. Cemşit, günlerden bir gün uzun minaresinden etrafı izlerken aniden gelen bir sesle irkiliyor. Etrafına bakınıyor, kucağında kuzusu küçük bir kızın zıp zıp zıpladığını görüyor ve Cemşit: ‘’Neye yetişmeye çalışırsın küçük kız?’’ diye soruyor. İsmi Lorin olan bu kız, gökte yorgun düşüp yolunu kaybetmiş yıldızları toplamak, onları iyileştirmek, kırılıp dökülenleri birleştirmek ve en sonunda ait oldukları yere, gökyüzüne geri gitmeleri için onlara yardım etmeye çalıştığını söylüyor. Ama galiba yıldızlara yetişmek için de birinden yardım alması gerekiyor. Acaba, Cemşit bu konuda Lorin’e yardım edebilir mi?
Hasankeyf’ten günümüze süzülen sıcacık bir hikâye sizleri bekliyor.
Instagram: @1cocuk1kitap
Dilerseniz Utku Haser’den Kitap Önerileri Konulu videomuzu izleyebilirsiniz: